“Modern şiirin en sıra dışı ismi kimdir?” dense eminim ki ilk akla gelen Ezra Pound (1885-1972) olacaktır. ABD doğumlu şair, ömrünün büyük kısmını Avrupa'da ve özellikle de İtalya'da geçirmiştir. Hatta Ezra Pound'u bulunduğu konuma getiren ABD'den çıkması ve Avrupa edebiyat çevreleriyle tanışmasıdır. İlk olarak Londra'da geniş çevrelerce tanınan Pound, sürekli yeni biçimler deneyen sanat anlayışı ve çevresindeki dostlarıyla olan samimi/sıkı ilişkileri sayesinde dönemine damga vurmuştur. 1912 yılında yayınladığı İmgecilik Manifestosu hem kendi dönemini hem de kendisinden sonraki nesilleri etkilemiştir. Pound, her anlamda ele avuca sığmayan bir şairdir. Kapitalizm karşıtıdır, kültür milliyetçisidir, bir dönem Mussolini'nin sıkı hayranıdır, ulusçudur, Yahudi karşıtıdır, serbest piyasa düşmanıdır, sembolist akımın eleştirmenidir. Örneğin ABD ve İngiltere'nin II. Dünya Savaşı’na katılmasına şiddetle karşı çıkmıştır. Bu tür siyasi politik çıkışları nedeniyle "Antisemitist" damgasını yemiştir. Bu gibi sebeplerle ABD'de idamla yargılanmış, uzun yıllar akıl hastanesine kapatılmıştır. Her şeye rağmen ABD ve Batı dünyası Pound'u hizaya getirmeyi hiçbir zaman başaramamıştır. Bu sebeple Pound için sadece “sıra dışı” demek yeterli olmayabilir. Hırçın, öfkeli, devrimci, dönüşümcü, kurucu, bireyci, modern bir kişiliği haizdir. Yani Pound'u bir kalıba hapsetmek çok zordur. Civa gibi akışkandır. Kararlıdır. İnatçıdır.
Pound'un başyapıtı kabul edilen ve neredeyse tüm ömrünü verdiği Kantolar ilk kez toplu ve bütün hâliyle Türkçe’ye çevrildi. Daha önce toplu ve bütün olarak sadece İtalyanca, Fransızca, Almanca, İspanyolca, Portekizce'ye çevrilen Kantolar ilk kez Türkçe'de de yayınlanmış oldu. Bilenler bilir, Pound'u okumak zordur, çevirmek ise daha zor. Kendisi de bir şair olan Efe Murad, bu çeviriyi gerçekleştirmiş. Bunu yaparken de parçalar hâlinde kısmen yapılan önceki çevirileri örnek almış. Daha önce İlhan Berk de Kantolar’ın küçük bir kısmını çevirmişti. Benzer şekilde Ahmet Cevat Emre, Kamil Eşfak Berki, Akşit Göktürk, Güven Turan, Yurdanur Salman gibi isimlerin de kısmi çevirilerini sayabiliriz. Şiir anlayışı bakımından İlhan Berk'in Pound'u takip ettiğini belirtelim. Bu sebeple de “Türk şiirinin Ezra Pound'u İlhan Berk'tir” dersek yanlış olmaz.
Türk şiirinde Ezra Pound’dan etkilenen pek çok şair bulunuyor. II. Yeni şairleri başta olmak üzere Melih Cevdet, Ülkü Tamer, Oktay Rifat, İsmet Özel, Enis Batur, Ahmet Güntan, Hakan Arslanbenzer gibi pek çok ismin Pound’u dikkate aldığını söyleyebiliriz. Kitapta, şairin 116 kantosu bulunuyor. Toplamda 900 sayfayı bulan bu modern şiir denemesi aynı zamanda deneysel şiirin de örneklerindendir. Kantolar temeline tarihi kesitleri koyan, somut imgeyi esas alan, Arapça-Latince-İtalyanca-Türkçe-Çince-Hintce-Japonca-Almanca-Yunanca-İspanyolca pek çok metnin çevirilerinin yer aldığı bir dünya şiir ve kültür harmonisidir. Eserin önemli bir kısmında Çince ideogramlar yer alır. Henri Michaux'nun 1930'larda dikkat çektiği Çin ve Hint medeniyetiyle Pound'un yolu II. Dünya savaşından sonra tutulduğu esir kampında kesişir. Tıpkı Michaux gibi Pound da Çin kültürünü anlamak ve sindirmek için yoğun çalışma içerisine girer. Neticede Kantolar'ın ana eksenlerinden biri ortaya çıkar. Pound'un farklı medeniyet havzalarından aldığı bu alıntılar, aslı itibariyle Kapitalist hegemonyanın kültür dayatmasına karşı dünyanın diğer medeniyetlerinin kültür gerçekliğini öne çıkarmaktır. Batı’nın kokuşmuş tefeci kültürüne karşı Doğu’nun yalın imgesini koyar. Bu durum, Spengler ve Toynbee ile başlayan Doğu’ya yönelişin izlerini taşır. Tarih, bu sebeple Pound'un şiiri için temel form olarak belirir. Antik Yunan'ın sanat anlayışını benimseyen bir yaklaşımı olan Pound başta Hristiyanlık olmak üzere kurulu düzenin angajmanlarına sırt çevirir.
Kitapta; Homeros, Vergilius, Dante, Kubilay Han, Tang Hanedanı, İbn Davud, İslâm, Cervantes, Goethe, Mediciler, John Adams, Jefferson, Konfüçyüs, Tao, Nippon, Marx, İsa, Mussolini gibi birbirinden farklı figürler/konular yer alır. D. H. Lawrence, Yeats, Carlos Williams, T. S. Eliot, Robert Frost, Ernest Hemingway, James Joyce ve Richard Aldington gibi pek çok yazar ve şairin kariyerlerinde Pound'un önemli katkısı vardır. Pound aynı zamanda müzik, heykel gibi sanat dallarıyla da yakından ilgilenmiştir. Pound'un şiiri için ciddi, direkt, coşkusallıktan ve şairanelikten kurtulmuş tanımlaması yapılmıştır. Pound süslü lafları sevmez, soyut imge yerine somut imgeyi tercih eder. Tek bir dünya kültür harmonisi olarak tarif edebileceğimiz Kantolar, bu anlamda alanında ilk ve tek çalışmadır. Burada da tarihi metinler, etimolojik dil yapılarının ses değerleri, parçadan bütüne varan bir bağlam oluşturulmaya çalışılmıştır. Her ne kadar istediği gibi tamamlayamadıysa da Pound'un ömrünü verdiği bu şiir anlayışının kendisinden sonraki kuşakları doğrudan düşündürdüğünü belirtmeliyiz. O dönemde ilk kez görsel şiir dergilerini desteklemesi, Sürrealist/Kübist akımlara karşı "sentez" fikrini ortaya koyması bakımından da Pound'un dünyasını anlamak, günümüz şairleri için yeni ufuklar açacaktır.