İSTANBUL TÜYAP KİTAP FUARINDAN!
Bu yıl 28 incisi düzenlenen İstanbul Kitap Fuarı TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi- Beylikdüzü’nde açıldı. Fuar 31 Ekim–8 Kasım 2009 tarihleri arasında ziyaret edilebilecek. İstanbul Kitap Fuarını biz Türkiye’deki en büyük ve geniş katılımlı fuar olarak biliyoruz. Fuar süresince sayısız etkinliğin olduğunu hatırlatıyor, ilk kez gidecek olanlara fuar alanıyla alakalı bir ön bilgi edinmelerini, tecrübeli olanlara da etkinlikleri inceleyerek fuarı ziyaret etmelerini tavsiye ediyoruz.
İlk günün katılımı oldukça yoğundu. Pek de erken sayılmayacak bir saatte, şarıl şarıl yağmurun altında Çekmeköy’den fuara gitmeyi düşünecek kadar birlikte kendimizi kaybedebildiğimiz arkadaşım Hamit’le Beylikdüzü’ne doğru yola koyulduğumuz sırada aslında her ikimiz de Nazan Öncel’in ‘Bu Havada Gidilmez’ şarkısını mırıldanıyorduk. Açıkçası havanın katılımı biraz etkileyebileceğini düşünmedim değil. Lakin gidince durumun böyle olmadığını anladık.
Fuar alanı ziyadesiyle büyük, bizim vaktimizse geri dönme süremizi hesaba kattığımızda oldukça kısaydı. Gidiş-dönüş toplam dokuz saatlik yolculuğumuzun yalnızca iki saatini fuar alanında geçirebildik. Fuarı ziyaret edebilecek yegâne vaktim de maalesef bugündü. Haliyle tüm stantlarda durup geniş geniş kitap inceleyecek vaktimiz olmadı. Bunun çözümünü şöyle bulduk; takip ettiğimiz, ilgilendiğimiz, kayda değer bulduğumuz tüm yayınevlerinin kataloglarını toplayıp, incelemeyi daha sonraya bıraktık. Bu da garip bir durumu ortaya çıkarmış oldu.
Kataloglar Yarışıyor
Eğer gözümüzden kaçırdığımız yerler olmadıysa sanıyorum bütün yayınevlerinin stantlarına uğradık. Dikkatimizi ilk çeken şeylerden birisi bu yıl fuara ‘yetiştirilen’ kitapların azlığıydı. Sonraki günlerde yayımlanmış olacak bazı kitaplar hariç yeni kitap pek göremedik. Bu yıl fuara esas yetiştirilen ‘malzemenin’ çeşit çeşit, boy boy, rengârenk ve kalınca kataloglar olduğunu söyleyebiliriz. Hemen her yayınevinin kitap hacminde ya da daha az mübalağa ile söylersek kalınca bir dergi gibi hazırladığı kataloglar tüm ziyaretçilere ücretsiz dağıtılıyordu. Katalogların baskı kalitelerine, fazlaca sayfa sayılarına ve en az kitaplar kadar emek harcanmış tasarımlarına rağmen ücretsiz dağıtılabildiklerini görünce şaşırmadan edemedik; peki neden kitap fiyatları hala yüksekti? Birçok yayınevi kendi satış yerlerinde yaptıkları indirimi fuarda yapmıyordu. Bazı yayınevlerinin kendi kitaplarını başka stantlarda daha ucuza bulabiliyorduk. Yayınevlerinin bu paradoksu aklımızı karıştırdı. Kataloglara harcanacak bütçeden kısılıp kitap fiyatları daha uygun bir düzeye çekilemez miydi? Artık şunu daha iyi anlıyoruz ki fuarlar kitap satın almak için ziyaret edilemiyor, buralara olsa olsa yenisiyle eskisiyle tüm kitapları toplu halde görebilmek için gidilebilir.
Tüyap Çocuk Fuarı
Fuarı bu yıl çocuklu aileler de sağlam bir bütçeyle ziyaret edebilirler. Zira hem çocuklara yönelik stantlar oldukça fazla, hem de en güzel indirimler çocuklara yönelik kitaplar ve eğitim setlerinde yapılıyor. Çocuklar biraz kurnaz olurlarsa yetişkinlerden daha karlı çıkabilirler. Tabii eğer aileleri daha kurnaz çıkmazsa…
İlgilenebilecekler için şu kısa notu da ekleyelim; altıncı salonda konsoloslukların stantları bulunuyor. Özellikle İran standında çok güzel posterler vardı. Ben hazır bu kaynağı bulmuşken ülke anayasalarını edineyim istedimse de yalnızca Küba’nın anayasasını alabildim. Yalnız burayı ziyaret edeceklerin Fransız konsolosluğunun önünden geçerken dikkat etmeleri gerekiyor. İki dirhem bir çekirdek garsonların ikram ettiği içkilerden yayılan anason kokusu başlarını döndürebilir.
Kimler Vardı?
İskender Pala oluşturduğu kuyruğun uzunluğu yüz metreyi bulan ‘hayranlarıyla’ fuardaki yerini almıştı. Senai Demirci mütevazı bir imza günü yapıyordu. Şair İbrahim Tenekeci’yle Ayraç dergisinin standında karşılaştık. Gezmeye ara verip biraz sohbet ettik. Sanırım sonraki gün katılacağı imza günü öncesinde bir keşif gezisi yapıyordu. Elinde hiç kitap olmaması dikkatimizi çekti. Ayla Çınaroğlu da hem yazdığı hem de çizdiği kitaplarını Uçan Balık Yayınları standında imzalıyordu.
Başka neler var?!
İz, Şule, İnsan, Kipat, Kitabevi, Kitap Rengi, Profil, Dergah, Türk Tarih Kurumu, Litera, Nehir, Semerkand, Timaş, Anlayış Dergisi, Beyan, Çağrı, Birey, HayyKitap, İlke, İşaret, Kaknüs, Klasik, Küre, Simurg, Nesil, Yeditepe, Zafer, Damla yayınları... Daha bir çok yayınevi Tüyap'ta!
Şimdilik aktaracaklarımız bu kadar. Eksik bıraktıklarımızı sizler fuarı ziyaret ederek tamamlayabilirsiniz.
Muaz Yanılmaz gezdi, değerlendirdi
muazyanilmaz at gmail.com
Ah, bir yakın olsa şu Tüyap...