Müslümanın ferasetli olmasına önem verirdi

Merhum, muhterem, cennet aşiyan Mahmud Es’ad Coşan (ra) Hocamızı, vefatının 13. yılında Üsküdar Belediyesi’nin katkılarıyla, Bağlarbaşı Kongre Merkezi’nde, bu güzide programda anmaya ve anlamaya çalıştık. Şahin Erkalma yazdı.

Müslümanın ferasetli olmasına önem verirdi

 

 

Âlemleri irşad ederek kullarını feci akıbetten koruyan, sonsuz ilim ve merhamet sahibi Allah’a hamd olsun.

Bütün hayatını tebliğ ve irşad anlayışı doğrultusunda planlayarak yaşayan, fikir penceresini bu aydınlığa açan, amel atını bu sahralarda koşturan gönül çerağı Mahmud Es’ad Coşan Hocaefendi gönül dünyasından, fikir ummanından süzülerek işaretler sunan sözleri, yazıları, sohbetleriyle henüz tebliğ ve irşad kavramlarının mahiyetini tam anlamıyla kavrayamamış  modern Müslümanlara, aydınlık yolda ilerleme fırsatı sunacaktır.

İslam’ın en büyük düşmanının cehalet olduğunu devamlı vurgulardı

Hayatını İslâm ve insan davasına adayan Prof. Dr. Mahmud Es’ad Coşan Hocaefendi bundan tam 13 yıl önce vefat etti. Vefatıyla hüzünlenen biz sevenlerini tatlı sohbetleri ayakta tutmuştu. Bu programda gösterilecek olan belgeselde de, birkaç güzel insanın hocamız hakkındaki anılarına ve sözlerine yer verildi.

Programın açılış konuşmasını yapan Üsküdar Belediye Başkan Adayı Hilmi Türkmen şunları belirtti:

Prof. Dr. Mahmud Es’ad Coşan Hocaefendi, İslâm’ın öncü bir bayraktarı ve çok özel bir önden gideniydi. Milyonlarca insanı etkiledi, onların kalbinin insana ve Allah’a ısınmasına vesile oldu. Es’ad Coşan Hocaefendi, fikir hayatını devam ettiren birçok vakıf ve dergi kurdurdu. İlkel bir toplumu ilkellikten, geri kalmışlıktan kurtarır; modern, aydın, ileri bir toplum haline getirirdi. “Kaliteli bir eğitim köylüyü vezir, fakiri zengin, sipahiyi paşa, ümmiyi âlim, zâlimi fâzıl mertebesine yükseltir” derdi. Mahmud Es’ad Coşan’ın sosyal yönü de çok kuvvetliydi. Daha çok insana ulaşmak için birçok derneğin kurulmasını teşvik etti. “Hakyol Vakfı”, “Sağlık Vakfı”, “İlim, Kültür ve Sanat Vakfı” gibi ilim, kültür, ahlak ve çevre derneklerinin yaygınlaştırılmasına öncülük etti. Prof. Dr. Mahmud Es’ad Coşan Hocaefendi, çağının çok önünde bir şahsiyetti.

Program daha sonra dünya Kur’an okuma birincisi Abdurrahman Sadien’in etkileyici Kur’an ziyafetiyle devam etti.

Daha sonra gösterilen belgeselde Hocaefendi’nin kısa özgeçmişinden bahsedildi. İrşad görevine gelme noktalarında en başta çekindiğini nükteyle belirten Es’ad Coşan Hocaefendi, Mehmed Zahid Efendi’nin kendisine, “Yardım ederler size…” demesininin de katkısıyla aldığı görevi en iyi şekilde yürüttü.

Belgeselde, Hocaefendi’nin öğrencisi olan Recep Koçak, hocamız hakkındaki anılarını şöyle kaydetti: “Dersimize son derece düzgün ve bakımlı sakalıyla, saçıyla gelirdi. Üzerinde ne gömlek ne de kravat vardı, hâkim yaka bir kazak giyerdi. Sesi ne yüksek ne de duyamayacağımız kadar alçak gelirdi. Bir güzel hitabet örneğiydi, amfide herkes onu çok rahat duyar ve anlardı. Türkçeyi çok güzel, çok sade kullanırdı, kimse gözlerine kolay kolay bakamazdı. Hatırladığım kadarıyla ilk derste bizlere ilahiyat öğrencisi olmanın önemini anlatmış ve bizleri çok etkilemişti.” Hocamızı anlatan herkeste olduğu gibi Recep Ağabeyimizin de onu anlatırken gözleri gülüyordu. Emekli müftü Yahya Alkın ise şunları söyledi: “Klasik Orta Çağ’dan kalma bir insan değildi, çağımızı çok iyi anlamıştı. Bugünkü Müslümanların ihtiyacı nedir, sıkıntıları nedir, kurtuluş çareleri neler olabilir bunları çok iyi biliyordu ve buna göre de bir eğitim sitemi uygulamaya başlamıştı. İslam’ın en büyük düşmanının cehalet olduğunu devamlı vurgulardı. Hem manevi yönü hem de akademik yönü güçlü eleman yetiştirmek istediğini söylerdi.” Ardından Prof. Dr. Ahmet Turan Arslan anlatıyordu hocamızı: “Çok kitap okurdu,” diyordu ve devam ediyordu: “Oturup bir köşede tespih çekmeyi, zikir çekmeyi tek başına yeterli görmez; ilimle bizatihi baş başa olmak lazım geldiğini de söylerdi.” 

En iyi âlim; sultan karşısında cömertçe, cesurca doğruyu söyleyen âlimdir

Yrd. Doç. Dr. Mahmut Tokaç da anlatıyordu hocamızı: “Hocamızı akademisyenliğe yönelten Mehmed Zahid Efendi’dir. Profesör olmadan da asla okuldan ayrılmamasını istemiştir. Rahmetli hocamız beni de doktora yapmam yönünde teşvik etti, ben de doktora ile devam ettim.” Yer yer hocamızın nükteli sözlerine yer veren İsmail Durak Ünlü ise şunları belirtti: “Müslüman’ın ferasetli olması hususunda çok dururdu ve bununla ilgili derdi ki, ‘Ben futbolcunun çalımına bakmam, pası kime verdiğine bakarım.’ Bugünlerde moda olan bir sözü de ondan 20-30 sene önce duymuştum ki bu söz, ‘Emperyalistler bir taşla bir kuş öldürmezler; bununla, bir sürüyü öldürmeye niyet ederler’ sözüydü; dolayısıyla bizim bu oyunları ve tuzakları anlayacak ufukta ve çapta insanlar olarak yetişmemiz gerektiğini bize tavsiye ederdi.”

Hocaefendi’ye göre İslâm; insanın vicdanına hapsolunamayacak kadar kıymetli ve hayatın bütün alanlarını kapsayan âlemşümul bir dildir. “Dil, bir duygu; ona kimse ilişemez,” şeklinde yersiz ve mantıksız bir din anlayışı İslâm’da yoktur; yalnız toplumla ilgili değil, dünyayla da ilgilidir, uzayda da İslâm vardır. Es’ad Coşan Hocaefendi, içinde yaşadığı bu zamanın gereklerini olması gerektiği şekliyle yapmak için gayret etti ve odasında -nerdeyse bir duvar boyu ve genişliğinde- dünya haritası vardı ve diyordu ki: “Bir tane de uzay haritası koymak istiyorum buraya ve imkân olsa da mesajı gökyüzündekilere de ulaştırabilsek…”

En iyi âlim; sultan karşısında cömertçe, cesurca doğruyu söyleyen âlimdir. Biz bunu Hocaefendimizin zamanında görmüştük. O, geleceğin insanıydı. Yumuşak, sade ve kuşatıcıydı. Pozitif, neşeli ve mütevazı hali insanları sarıveriyor; ateşböceklerinin ışığın etrafında kümelenmesi misali, insanlar onun çevresinde halkalanıyordu.

Es’ad Coşan Hocaefendi’nin ölümünden yıllar geçmesine rağmen, radyo sohbetlerinin hala taptaze olması, anlattıklarının kolayca anlaşılmasının hikmeti, bir Türkçe ustası olmasından ileri geliyordu.

Bu güzel tecrübelerin anlatıldığı belgesel ile birlikte program sona erdi.

Mevlam kabrini cennet bahçelerinden eylesin. Şfaatlerine bizleri de nail eylesin…

 

Şahin Erkalma, bir güzel insanı anlatmaya çalıştı

YORUM EKLE