Minyatür sanatında perspektif neden yok?

Reza Hemmatirad, İstanbul Tasarım Merkezi’nde estatik anlayışımız ve tasarımı masaya yatırdı..

Minyatür sanatında perspektif neden yok?

 

Avrupa’nın Rönesans’ından bu yana ortaya çıkardığı her sanat ürününde estetik kaygıyı ön planda tuttuğu zaman nasıl bir işlevsizlikle savaştığından ve mağara duvarlarına kazınmış resimlerin hiçbir estetik kaygı taşımadığı halde nasıl bu kadar düzgün olabildiğini konuşmak için yola çıktım o gün. 14 Mart Perşembe günü, Sultanahmet Camii’nin önünden geçip aşağıya salındığınızda sağ tarafta sizi çeken ahşap bir binanın tahta kapısına asılı duran İranlı sanatçının söyleşisi vardı İstanbul Tasarım Merkezi’nde…

Konu “Estetik anlayışımız ve Tasarım”dı. Anlatan kişi de Reza Hemmatirad. Osman Sınav’ın dizilerinin ve filmlerinin sanat danışmanlığını yaparken, bir yandan da profesyonel anlamda minyatür sanatçısıdır kendisi. Eğitimini grafik üzerine tamamlamış, bir yandan da iç mimari ve dış cephe tasarımları yapan ve resim/karakalem konusunda bir üstad aynı zamanda. Sanatın ilmine vakıf olan hakiki bir sanatçı. Ayda bir kez ve dört ayrı başlık altında düzenlenecek olan bu seminerlerin ikinci dersi 14 Mart günü yapıldı.Reza Hemmatirad

“Kim, Allah'tan daha güzel boya vurabilir ki?”

Mimari yapılarda, resimlerde, her tür tasarımda estetik kaygı işlevsellikten üstün tutulduğu zaman, üretilme gerekçesinde sapma görülebiliyor çoğu zaman. Estetik kaygının fonksiyonelliğin üzerine çıkmasının yanlış olduğunu söyleyen Reza Hemmatirad, “Bizim bugün estetik gözüyle baktığımız çoğu şey, eskiden ihtiyaca binaen yapılırdı. Piramitlerin üzerindeki resimler/figürler bugün bize estetik görünüyor fakat o dönemde yaşanmış bir olayı anlatmak için yapılmıştı” diye ekledi.

“Bir şeyi ne kadar estetik hale getirmeye çalışırsak çalışalım, hiçbir zaman yaradılışı kadar güzel yapamayız. Örneğin çok estetik bir boğa çizebiliriz, ama boğanın yaradılışındaki estetiği hiçbir zaman yansıtamayız. Allah’ın yarattıkları özünde estetikte zirvedir. Hiç kimse bunun üzerine çıkamaz”  diyen Hemmatirad, insanların doğadan ilham alarak ortaya çıkardığı tüm sanat ürünlerinin yaradılışından izler taşıdığını, ancak onu Yaradan’ın boyasının üzerine çıkılamayacağını söyledi.

Reza Hemmatirad’ın dikkat çeken tespitlerinden biri de yaşadığımız coğrafya ile evlerimizin içindeki tezat ilişkiydi: “İnsanın yaşadığı bölge onun estetik/sanat anlayışını kesinlikle etkiler. İran’ın ortasında iki tane çöl var. O çöllerin etrafında çölün toprağının renginde yapılmış evler görürüz. Tepelerinde de sadece gökyüzünün kobalt mavisi vardır. Evlerin içinde de inanılmaz bir renk cümbüşüne şahit olursunuz. Çölün ortasındaki insanlar özledikleri renkleri, cenneti evlerinin içinde kendileri oluşturuyor. Çok yeşilli, çok renkli olan yerlerde ise bunun tam tersi bir görüntü oluşur. Mesela Karadeniz’de dışarısı rengârenktir ama evlerin içleri çok sade ve renksizdir.”

Minyatürde çok fazla olayı küçücük bir alanda anlatmak için perspektif kaldırılmıştır

Matrakçı Nasuh

Bu tasarım ve estetik algı tespitlerinin ardından minyatür sanatının tasarımı ve estetiği ile ilgili de konuşan Reza Hemmatirad, minyatürün perspektif algısının olmayışını ve estetik bir kaygıya bağlı olmayan bir sanat dalı olduğunu çeşitli görseller ile sundu. Hemmatirad bu sanat hakkında şunları söyledi: “Minyatürde diğer resim sanatlarında görünen perspektifi göremezsiniz. Büyük bir zeka ürününün bir sonucu olarak minyatürde çok fazla olayı küçücük bir alanda anlatmak için perspektif kaldırılmıştır. Perspektif kaldırıldıktan sonra farklı mekânlarda aynı anda gerçekleşen olayları anlatmak daha kolay bir hale gelmiştir. Tek bir sayfada çok fazla şey anlatılır. O dönemlerde altın, boya, fırça gibi tüm materyaller çok pahalıydı. İnsanlar da az imkânla çok iyi eserler çıkarmıştı.”

Hemmatirad, minyatür sanatının en iyi örneklerini veren ustalardan biri olan Matrakçı Nasuh hakkında da şunları söyledi: “Matrakçı sadece ressam değildir, aynı zamanda çok iyi bir sanatçı, çok iyi bir mühendistir. Gittiği savaşlarda çok fazla olayı çok az sayfaya çizmesi gerekir. Bunu da perspektifi ortadan kaldırarak yapabilir.”

Matrakçı Nasuh

Reza Hemmatirad, konuşmasının devamında da minyatürün ve diğer tüm sanat dallarının estetik ve tasarım boyutu hakkında detaylı bilgiler verdi. Bu sanat şöleni havasındaki atmosferi tadıp, Reza Hemmatirad’ın engin sanat bilgisinden faydalanmak isteyen herkesi İstanbul Tasarım Merkezi’ndeki bu aylık seminerlere bekleriz.

 

Hatice Sarı haber verdi

YORUM EKLE
YORUMLAR
muhammet sami yaylalı
muhammet sami yaylalı - 11 yıl Önce

Minyatür (türkari) sanatında perspektif olmayışının sebebi,3.boyutun canlılık veren boyut olduğu bilincinden gelir. Yani Hakk boyutuna karışmazlar çünkü yaratmak Allah'a mahsustur. Sadece Minyatürde değil Hatt, ebru ve diğer İslam menşeili sanatlarda da 3.boyut kullanılmaz.Hepsinin nedeni aynıdır. yer sıkıntısı değildir mesele.

Sevgi
Sevgi - 5 yıl Önce

Teşekkürler bu aydınlatıcı bilgiler için

hamza ünal
hamza ünal - 5 yıl Önce

Acaba neden minyatürlerde imza kullanılmaz?