Hukuk okuyan hanım arkadaşlarla beraber kurduğumuz İzan Hukuk Platformu bu sene de faaliyetlerine devam ediyor. Mesleğinde başarılı hukukçularla, hocalarla yaptığımız toplantılarda 25 Mart 2015 akşamı SEDAV’ın kurucularından Ömer Faruk Korkmaz ile buluştuk. Ömer Faruk Korkmaz hoca, İslam hukuku, modern hukuk, sosyal bilimler, adalet gibi kavramlara nasıl bakmamız gerektiğine dair ufuk açıcı bir seminer verdi.
Hocamız konuşmasına “Bilginin kaynağı nedir?” sorusunu cevaplayarak başladı. Şu sözlerle devam etti: “Felsefe tarihi boyunca bu soruya temel olarak iki cevap verildi: Biri akıl, diğeri vahiy. Bilginin kaynağı akıldır diyen grup vahyi tamamen reddetmiş. Kaynak olarak vahyi alanlarda ise aklı tamamen dışlayanlar olmuş. Biz eğer problemlere çözüm arıyorsak bilginin kaynağı olarak vahyi kabul etmeliyiz ve aynı zamanda akıl merkezli sosyal bilimleri de kullanmalıyız ki vahyi doğru anlayıp uygulayabilelim. Vahyi de aklı da dışlayanlar yeni şeyler üretemezler.” Bilgi-vahiy ilişkisi kapsamında Faruki’nin Bilginin İslamileştirilmesi kitabını tavsiye etti.
İstanbul tarih boyunca hukukun merkezlerinden olmuştur
Korkmaz, hukuk bilimi açısından İstanbul şehrinin İslam öncesi de sonrası da önemli bir merkez olduğunu söyledi. “İslam öncesi Doğu Roma imparatoru Justinianos Roma hukuku açısından kilit bir isimdi, Osmanlı ile beraber de fıkıh âlimleri tüm dünyaya hukuk ihraç etmiştir. Şu an sadece hukuk ithal eder vaziyetteyiz, tekrar hukuk ihraç eder hale gelmemiz gerekir.” dedi.
İslam hukuku kurumuna önem vermemizi tavsiye etti. Fıkhı tam olarak anlamak için Efendimiz (s.a.v.) dönemini iyi bilmemiz gerektiğini, İslam'ın nasıl yaşandığını, kuralların nasıl uygulandığını öğrenmemiz gerektiğini söyledi. Bu sebeple lisans eğitimi boyunca en az iki siyer kitabı okumamızı, hem de bu okumaları grup halinde devam ettirmemizi tavsiye etti. Siyer kitabının yanında fıkha dair kitapları da okumamız gerektiğini, fıkıh usulü hakkında da çalışmalar yapmamızı söyledi. Sadece İslam coğrafyasında değil, Batı'daki İslam hukuku çalışmaları hakkında da bilgi sahibi olmamızı tavsiye etti.
Taklit eden değil, içtihat yapan hukukçular olmalısınız
Ömer Faruk Korkmaz, “hukuk fakültesini bitirdiğinizde kanunu taklit edenlerden değil içtihat yapanlardan olmalısınız” dedi. Okumamız için bazı yazar isimleri verdi: Ebu İshak Eş-Şatibi, İzz bin Abdüsselam, Şah Veliyullah Dehlevi, Ahmed Reysuni. Okulda öğrendiğimiz modern Batı eksenli hukuk ile sınırlı kalmamamızın, farklı coğrafyalardaki hukuk ekollerini de araştırıp karşılaştırmalı okumalar yapmamızın önemli olduğunu belirtti. İyi bir hukukçu olabilmemiz için derslere, sınavlara fotokopi notlarından değil, kitaplardan çalışmamız, akademik kaynakları takip etmemiz gerektiğinin altını çizdi. Son olarak İngilizce ve Arapça’yı mesleki seviyede öğrenmemizi söyledi.
Hukukçu arkadaşlar olarak, bu seminerle, hukuk, fıkıh, adalet gibi sürekli dillendirdiğimiz kavramlar hakkında farklı bir perspektif kazanmış olduk.
Bu vesile ile grubumuza dahil olmak isteyen hukukçu hanım arkadaşlara hukukizan@gmail.com adresinden bize ulaşabileceklerini belirtmek isterim.
Esra Nur Bıyık notlarını aktardı