Hiçbir filozof Mevlana kadar etkili olamadı

Süleyman Doğan, Artvin-Hopa'da 'Mesnevi’den Pedagojik Telkinler' başlıklı bir konferans verdi. Halil Arslan etkinlikten notlarını aktarıyor..

Hiçbir filozof Mevlana kadar etkili olamadı

Artvin Çoruh Üniversitesi tarafından tertip edilen “Mesnevi ve Pedagoji” adlı konferans, Hopa Yerleşkesi’ndeki konferans salonunda 24 Kasım 2014 tarihinde gerçekleştirildi. Doktorasını yurtdışında pedagoji alanında yapan, halihazırda Yıldız Teknik Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi İnsan ve Toplum Bilimleri Bölümü öğretim üyesi olan Doç. Dr. Süleyman Doğan tarafından verilen konferans Mevlâna’ya ve Mesnevi’ye pedagoji perspektifiyle bakışın beslediği bir sunum oldu.

Süleyman Doğan Hoca, konuşması ve ‘Mesnevi’den Pedagojik Telkinler’ isimli çalışmasının ‘Mesnevi bir pedagoji kitabı mıdır?’ ve ‘Mevlana pedagog mudur?’ sorularına cevap aramak temeliyle şekillendiğini ifade etti. Mesnevi’nin genellikle edebi bir eser olarak muamele gördüğüne, yaklaşık 2600 beyitlik eserin şerhlerinin genellikle nesir olduğuna değinen konuşmacı, Mevlana’nın kendisinin doğu ve batı arasında adeta bir köprü görevi gördüğünü izah etti. 13. yy. bir yıkım çağıdır; Mevlanâ ümitsizlere ümit olmuş, kırık gönüllere aşk, şevk aşısı yapmıştır.

Onun beslendiği kaynak ilahi bir kaynaktır

Konuşmasının başında Mevlana Hazretlerinin doğduğu yerden ve 13. yüzyıl Afgan topraklarından; oraların siyasi, iktisadi, sosyal durumundan kısaca bahsetti Süleyman Doğan. Mevlana’nın doğduğu coğrafyanın mümbit bir coğrafya olduğunu ifade eden konuşmacı Horasan erenleri, Yunus Emre, Hoca Ahmet Yesevi, Feridüddin Attar, Buhari, İbn Mâce gibi ulu şahsiyetlerin yetiştiği yer olduğunu ve Mevlana’nın da aynı damarın ürünü olduğunu söyledi.

Mevlana’nın zamanı olan 13. yüzyılda insanlığın önce Haçlı sonra Moğol istilasıyla ezildiği, Sadeddin Konevi, Mevlana gibi çağın onarıcıları tarafından bu durumun dövülen porsuğun dayak yedikçe gürbüzleşmesi gibi adeta Rahmani bir tecelliyle dengelendiğinden bahsetti.

Süleyman Hoca’ya göre Mevlana Allah'ı, Adem'i ve âlemi iyi tanıyan biridir ve eseri de bunun güçlü bir ifadesidir. “Onun beslendiği kaynak ilahi bir kaynaktır” derken onun
“Men bende-i Kur'anem eger can darem
Men hâk-i reh-i Muhammed muhtarem
Eger nakl kuned cüz in kes ez güftarem
Bizarem ez u vez an suhen bizarem” sözlerini örnek olarak aktardı ve “bu söz Mevlana’nın adeta özetidir” dedi.

Hiçbir filozof onun kadar etkili olmadı

Süleyman Doğan’a göre Mevlana çağında farklı bir bakış açısıyla insanlara, olaylara olumlu yönden bakmayı telkin etmiş, onun Mesnevi’de hikayelerle anlattığı şeyler yaralı bir toplum için adeta merhem olmuştur. Onun ‘hamdım, piştim, yandım’ sözü, hayatı bir gelişme, olgunlaşma olarak gördüğünün işaretidir.

Süleyman Hoca Mesnevi’den örnekler verirken Mesnevi’yi bir model olarak sunuyor; anasınıflarından yüksek öğrenime kadar Mesnevi’deki hikayelerden yararlanılması gerektiğini ifade edip “çizgi filmler yapılmalı, kamu spotları hazırlanmalı, bütüncül ve tedrici bir bakışa sahip bu eserden istifade edilmelidir” diyor. Yine Mesnevi’den mülhem “doğancık” örneğini veren konuşmacı kişisel özelliklerin korunması gerektiğini, herkesin farklılıklarının eğitimde dikkate alınması gerektiğini ifade ediyor.

Konuşmasını güncel ve farklı örneklerle bezeyen Süleyman Doğan, Almanların okuma yazmayı üç yıla yaydıklarını ama o üç yılın sonunda okumayı sevdirdiklerini; bizim ise daha kısa zamanda okuma yazmaya geçtiğimizi ama okumayı sevdiremediğimizi anlattı ki güzel ve ilginç bir anekdot oldu. Eğitimde tedricilik Mevlana’nın da Mesnevi’de takip ettiği bir yöntemdir.

Yine farklı ve ilginç bir örnek de Mevlana’nın anne sütüyle beslenme konusunda söyledikleridir. Süleyman Doğan hoca sekiz asır önce şimdi sık sık dillendirilen bu konunun Mevlana tarafından söz konusu edildiğini ifade etti. Yine Mesnevi’nin metaforları olarak kadını ateşe, erkeği suya benzetmesinden bahseden hoca “su ateşi söndürse de ateş onu buharlaştırır” dedi. Belli ki kadın erkek konusunda da Mevlana‘dan öğrenecek çok şey var. Hiçbir filozofun onun kadar etkili olmadığını ifade eden Hoca, ‘insanlık ailem; gök kubbe evim’ sözünün kapsayıcılığı, güzelliği nispetinde başka bir düşünür sözü olmadığını, Batı’nın büyük adam diye peşine düştüklerinde bile Mevlana çapında birinin olmadığını ifade etti.

Mesnevi 1225 ayeti kerime ve 700 civarında hadis referansına sahip

Süleyman Doğan ‘İnsanın değeri; aradığı şeydir.’ sözünün kaynağının Hazreti Peygamber’in ‘Ameller niyetlere göredir.’ hadisine dayandığını ifade ederek, 26000 beyite yakın Mesnevi'nin 1225 ayeti kerime ve 700 civarında hadis referansına sahip olduğunu söyledi ki bu Mevlana’da kendi çarpık bakışlarına yol arayanlar için izahı zor bir delil olarak durmaktadır. Mevlana Kur’an’dan, hadislerden beslenen bir İslâm âlimidir.

Mesnevi’nin üçte birinin eğitim ile ilgili görülebileceğini ifade eden Süleyman Doğan hoca, Mesnevi’nin pedagoji kitabı olarak da görülebileceğini ifade etti. Tatlı ve doyurucu üslubuyla Mevlana ve Mesnevi hakkında bir saate yakın konuşan Süleyman Doğan, Hopa gibi küçük ve merkeze uzak bir ilçede güzel bir haftaya başlatmış oldu bizleri. Konferans bitiminde Hoca, Mesnevi’den Pedagojik Telkinler adlı son kitabını imzaladı.



Halil Arslan dinledi, not aldı, paylaştı

YORUM EKLE