Bir gün şehre kitaplar, yazarlar, etkinlikler gelir ve şehir bir bayram yerine döner.
Böyle bir havayı dopdolu yaşamak için bir “ilk” olması gerek. Özlemle beklemek, çok istemek, umudu diri tutmak gerek.
Tokat’ta ilki düzenlenen kitap günleri dokuz gün sürdü (31 Ekim-8 Kasım) ve yazarlar, şairler, söyleşiler, imza günleri derken Tokatlılar dopdolu bir dokuz gün yaşamış oldular. Belki bütün bu saydıklarım fuarları artık geleneksel hale gelmiş şehirler için çok sıradan gelebilir ama bir şehirde ilk kez kitap fuarı düzenleniyorsa ve bu şehir bir Anadolu şehriyse fuar coşkusu masalsı bir havada yaşanmakta.
Çok uzak köylerden bile öğrenciler fuara getirildi
Artık çok çabuk organize olan bir yapımız var. Bundan 10 yıl öncesini düşünecek olursak sadece birkaç büyük şehirde yapılan kitap fuarları artık Türkiye’nin dört bir yanında çeşitli etkinliklerle yapılıyor. Her yıl kapsam olarak daha da genişleyen etkinlikler fuarları bir panayır havasına büründürdü bile.
Merkezde kitap olduğu için yapılan her türlü etkinliği hoş görüyorum ben. Amaç ticari de olsa reklam kokan bir hava tüm etkinliklerde hissediliyor olsa da mevzu kitap deyip bu tür etkinlikleri desteklemek gerektiğine inanıyorum.
Tokat bu yıl ilk defa bir kitap fuarıyla buluşturdu halkını. Uzun yılların özlemi, heyecanı bir fuarda ete kemiğe bürünmüş oldu. Tokat Belediyesi, Tokat Kent Konseyi ve Tokat Milli Eğitim Müdürlüğü’nün gayretleri ile bir ilk program olmasına rağmen Tokat Kitap Günleri amacına ulaşmış oldu.
Sadece şehir merkezinden değil ilçelerden ve çok uzak köylerden bile öğrenciler fuara getirildi. Öğrencilerin kitaplarla, yazarlarla tanışmaları sağlandı. Bazı öğrenciler fuar alanında yazarların söyleşilerine katılırken birçok yazar ve şair de okullarda öğrenciler ile buluştu.
Milli Eğitim Müdürlüğü’nün “Okullu Okulsuz Okuyoruz Yazıyoruz” projesi ile son birkaç yıldır Tokat’ta kitap okuma kültürü zaten yerleşmeye başlamıştı. Bu fuar da yapılan çalışmaların pekişmesini sağlamış oldu.
Yazarlar yaşıyor mu?
Fuarda elbette birbirinden ilginç anlar ve unutulmaz sahneler yaşandı. Neredeyse bir an bile boş kalmayan bir fuardı Tokat’ın ilk kitap günleri.
Benim şahit olduğum bir olayı aktarmak istiyorum. Bir ilçenin köyünden gelen mavi önlüklü iki öğrenci stantta bulunan kitaplara bakarken; “O kitapların yazarı benim.” dedim. Çocuklardan biri gözlerini fal taşı gibi açarak “Yazarlar ölmedi mi, yaşıyor mu?” dedi. “Evet.” Dedim, “Bakın, yaşıyorum işte.” Çocuk bir hışımla geri döndü, koşmaya başladı. Ben nereye gittiğini merak ederken bir anda bir sürü mavi önlüklü arkadaşını alıp geldi ve “Bakın, bu bir yazar ve yaşıyor.” dedi.
Güler misin, ağlar mısın gibi bir durumla karşı karşıya kaldım. Her şeyi bir kenara koysak bile bu çocukların heyecanı ve mutluluğu bile bir fuarın amacına ulaştığının kanıtıdır.
Şehre kitap gelince
Şehirlerde kitaplara yer açılması hepimizin arzuladığı bir gelişme. Olumlu yanlarını çoğaltarak, her yıl daha dazenginleştirilerek kitap fuarları şehirlerin en özel etkinliği olmaya devam etmeli.
Tokat Kitap Günleri’nin ilk gününden son gününe kadar herkesin içinde büyüyüp duran soru şu idi: “Seneye kitap günlerinin ikincisi yapılacak mı?”
Üç yüz elli bin ziyaretçisi vardı Tokat Kitap Günleri’nin. Söyleşiler, imza etkinlikleri yoğun bir ilgiye sahne oldu. Fuar alanındaki her yazarın etrafı meraklı okuyucular tarafından bir an olsun boş bırakılmadı.
Belki büyük bir şehirde iseniz sizi meşgul edecek birçok etkinlik aynı anda olabiliyor ama Anadolu’da bir şehirde gerçekleştirilen etkinlik bütün şehri hâkimiyeti altına alabiliyor. Tokat Kitap Günleri de aynı etkiye sahipti. Şehre kitap, yazar, şair gelince şehrin ilk gündemi de kitaplar oldu.
Şehre kitap gelince kitaplar konuşulmaya başlandı, yazarlar ve kitapların, okuyucuların arasında, şehirle aralarında sıkı ilişkiler kuruldu. “Sen hangi kitabı aldın, kimin söyleşisini dinledin, sizin okula hangi yazar geldi?” gibi içinde masalsı bir heyecan taşıyan cümleler şehrin üstünde çınlayıp durdu.
Tokat; “âlimler konağı, fazıllar yurdu, şairler yatağı” bir şehir olduğunu kitap günleri etkinliğine gösterdiği katılım ve ilgi ile bir kez daha göstermiş oldu.
Kimi saysam eksik kalır. Şunu bilmek yeterli. Tokatlıların uzun yıllardır görmeyi arzuladıkları birçok yazar ve şair Tokatlıların misafiri oldu. Hepsi birbirinden değerli yüzlerce yazar ve şair dokuz gün boyunca Yeşilırmak serinliğiyle Tokatlıların gönül konuğu oldu. Hem de kitap aşkına.
Kitap günlerinin devamı bütün Tokatlıların ortak arzusu. Yeter ki şehrin gündeminde kitaplar olsun. Geleceğini düşünenler daha ne ister ki…
Mustafa Uçurum