10 Ekim Cumartesi günü “Makedonya-Arnavut Tarih Yazıcılığı ve Tarih Kitaplarında Osmanlı Tarihi İmgesi” temalı bir konuşma gerçekleştirildi. Ana hatlarıyla Makedonya –Arnavut coğrafyasında yazılmış olan tarih kitaplarında Osmanlı tarihinin nasıl ele alındığı hususunda yapılan konuşmadan izlenimlerimizi aktarıyoruz.
Konuşma, Bilim ve Sanat Vakfı TAM bünyesinde devam eden Balkan Tarihi Konuşmaları'nın 12.si olarak Başbakanlık YTB desteği ile gerçekleşti. Bu sohbet zinciri altında yapılan konuşmalarda Osmanlı’nın Balkanlardaki varlığı, İslamlaşma süreci, siyasi ve sosyal yapı, kimlik ve dil meseleleri vb. konuları derinlemesine irdelemek mümkün. Bu haftaki konuşmaya Dr. Kiril ve Metodi Üniversitesi Tarih Bölümü’nden Besnik Emini katıldı. Emini, genel olarak bilinenin aksine her ne kadar Osmanlı hakkında günümüzde farklı kaynaklardan bilgi edinmek mümkün olsa bile, geçmişte bu durumun farklı olduğunu belirtti.
Osmanlı’nın bölgedeki etkisinin azalmasıyla yaşam şeklinin değiştiğine dikkat çeken Emini, özellikle kendi dedesinden bir örnekle olayın önemini vurguladı. Kendi dedesinin tam dokuz farklı devlette yaşadığını belirten Emini, bu olayın o dönemdeki halk için oldukça zor olduğunu vurguladı. Her devletin farklı politika yürütmesi ve Osmanlı’nın aksine bir yönetim anlayışı sürdürmeleri dolayısıyla iletişim de tamamen aksamıştır. Özellikle askerlik veya hac vazifesini yerine getirmek üzere yola çıkanların dönene kadar aileleriyle iletişim kuramadıklarından bahsetti.
II. Dünya Savaşı sonrası Makedonya’da eğitim sisteminin değişmesi
Konuşmacı Emini’nin üzerinde sıklıkla durduğu Makedonya’da okul hayatı ikiye ayrılmaktadır. Birinci olarak temel eğitim ve ikinci olarak profesyonel eğitimdir. II. Dünya Savaşı sonrası değişen eğitim sistemi sekiz yıldan dokuz yıla çıkarılmıştır. Ayrıca ilk ve orta okullardaki tarih eğitimi üç dilde yapılmaktadır: Makedonca, Arnavutça ve Türkçe. Emini’nin belirttiğine göre eğer aileler isterlerse 6. sınıftan 9. sınıfa kadar çocuklarını belli okullarda bu üç dilde tarih dersi aldırabilmektedirler. Aynı zamanda cinsiyet ve yaş ayırt etmeksizin ilk ve orta öğrenim Makedonya’da mecburidir. İlk ve orta öğrenim sonrası son yapılan kanunla birlikte lise eğitimi de mecburi olmuştur. Liselerin de ikiye ayrıldığını belirten Emini, normal (genel) ve profesyonel (meslek) okulları olmak üzere iki grubun mevcut olduğunu belirtti. Normal okullarda dört yıl tarih eğitimi alan öğrenciler, meslek okullarında ise iki sene tarih öğrenimi sonrası yönelecekleri meslek alanlarında (tıp, elektronik, inşaat vb.) dersler almaktadırlar.
Müfredat oluşumunun öneminden bahseden Emini, bakanlığın bu konuda oldukça kritik bir noktada yer aldığını vurguladı. Özellikle müfredat oluşumu sonrası basılacak kitapların kimler ve hangi kriterler altında hazırlandığına dikkat edilmesi gerektiğini belirtti. Üç yıldır MEB tarafından basılan kitapların öncesinde bağımsız yayınevleri tarafından basıldığını belirten Emini, bu olayın Makedonya tarihi açısından önemli olduğunu belirtti. Kitapların basımının MEB’e geçmesi sonrası özellikle üniversite hocalarının öncülüğünde kitaplar hazırlanmaktadır. Bu durumun özellikle ekonomi açısından faydalı olduğunu vurgulayan Emini, aynı zamanda da MEB öncesi seçeneğin daha fazla olduğunu söyledi. Fakat MEB ile birlikte hocalar sadece tek bir kitap kullanmaktadır ve bu durum referans sınırlılığını ortaya çıkarmıştır.
Müfredattaki bütün konular işlenmiyor
2004 yılından beri okullarda gösterilen konu sayısı 56 üzerinden 40’dır. Bu durumda 16 konu işlenmemekte ve hocanın inisiyatifine kalmaktadır. Bunun sebeplerinden bir tanesi de Makedonya’da farklı etnik grupların varlığıdır. Bu etnik grupların varlığı kitapların basımına da yansımıştır. Örneğin, aynı müfredata sahip iki kitap farklı iki dilde basılmaktadır. Bunun dışında Osmanlı tarihinin özellikle lise ikinci sınıfta okutulduğunu belirten Emini, müfredatta zamanla ufak değişikliklerin olduğunu belirtti. Örnek vermek gerekirse, bazı Türk dizileri sonrası daha önceden bulunmayan, fakat sonradan ön plana çıkan karakterlerin, örneğin Hürrem Sultan’ın kitaplarda yer alması göze çarpmaktadır. Her ne kadar MEB tarafından çıkarılsa da, kitaplarda ikililik olduğunu belirten Emini, iki farklı bakış açısıyla yazımın olduğunu belirtti. Osmanlı hakkında genel bilgiler sonrası Makedon ve Arnavutların Osmanlı çatısı altında yaşamları iki farklı bakış açısıyla yazılmıştır. Özellikle Makedonlar çerçevesinde, kendilerinin Osmanlılar tarafından “işgal” edilmesi de sık sık kitaplarda yer almaktadır. Bunun dışında kitaplarda belirtilen bir diğer önemli nokta ise 14.yy’dan bir papazın yazma eserleridir. Bu esere göre Osmanlı öncesi bölge halkının oldukça sefalet içerisinde yaşamaları ve hatta yaşayanların ölülere imrenmesinin söz konusu olduğu vurgulanan eserde Emini, şüphesiz ki Osmalı sonrası bölgenin her açıdan daha üstün hale geldiğinin yazılı kaynaklar tarafından da belirtildiğini söyledi.
Tarih kitaplarının tüm içeriği ilmi değildir!
Tarih kitaplarında Osmanlı’nın siyasi, askeri, bürokratik ve toprak yapısı anlatılmaktadır. Fakat bunun dışında Emini’ye göre ilmi olmayan noktalarda mevcuttur. Örneğin, yeniçerilerin nasıl Osmanlı’ya katıldığı konusu Sırp yazar Ivo Andric’in bir romanından aktarılmıştır. Osmanlı nefretinin kol gezdiği bu romanda aynı zamanda Emini’nin belirttiğine göre ailelerin orduya vermemeleri için çocuklarının uzuvlarını kestikleri belirtilmektedir. Bu durum sonucu belli noktalarda öğretim amacı dışına çıkan bu kitaplar öğrencileri Osmanlı hakkında olumsuz yönde etkilemektedir. Diğer önemli bir husus olan İslamlaşma ise, Arnavutlar ve Makedonlar açısından farklı bakış açısıyla ele alınmaktadır. Osmanlı’nın gelmesi sonrası Makedonların işgal sonucu zorla müslümanlığı kabul ettiği belirtilirken, Arnavutların kendi rızalarıyla İslam'ı seçtikleri belirtilmektedir. Emini’nin belirttiğine göre bu durumla “eşkıya” bir Osmanlı betimlenerek Osmanlı otoritesi sarsılmaya ve Hıristiyani bir direniş gösterilmeye çalışılması söz konusudur.
Makedonlardaki dini söylemin yerine Arnavutlarda milli bir söylemin olduğunu belirten Emini, Arnavutlar için ise İskender Bey’in kahramanlıkları kitaplarda bahsedilmektedir. Arnavutların Osmanlı çatısı altındaki hayatlarına değinen tarih kitaplarında ayrıca görsel olarak II. Mehmet figürüne oldukça yer verildiğini belirtti. Sürekli bir ikilemin varlığından söz eden Emini, 16. ve 17. yy.’da da Osmanlıda farklı bakış açılarının çizildiğini vurguladı. Tarih konuşulduğunda “Gerçeklik nedir?” sorusunun her zaman tarihçiler için zor bir aşama olduğunu belirten Emini, insanlara paralel olarak gerçekliğin de arttığını belirtti. Tarihin iki farklı bakış açısından bakıldığında farklı olacağını belirten Emini, bakış açısının önemini vurguladı. Konuşmada Nazi döneminden bir resmin iki farklı yarısını tek tek gösteren Emini, iki yarıda da görünen görsel için farklı yorum yapılabileceğinden bahsetti. Her ne kadar aynı zaman ve mekanda yer alsalar da belli noktalar ayırt edici özelliklere sahip olabilmektedir. Bu nedenle, perspektifin önemini vurgulayan Emini, bunun gerçekliği etkileyebileceğini belirtti.
Konuşma sonucunda eksik veya anlaşılmayan noktalar sorularla birlikte giderildi. Çeşitli üniversite ve kuruluşlardan katılan dinleyici kitlesine karşı yapılan bu konuşma bir kez daha Osmanlıya bakış açısının onun tarihini nasıl değiştirebileceği önemi vurgulandı. Makedonya-Arnavut coğrafyasında yazılmış olan tarih kitapları konusunda yapılan konuşmada, Besnik Emini Osmanlı’nın bölgedeki önemini vurgulayarak yazılı eserlerin bakış açısından bahsetti.
Etkinlik, TRT Türk'te Devrialem programında da konu edildi. Haberin videosu:
Mahmud Sami Mertoğlu haber verdi