Geçen yıl UNESCO tarafından Itrî yılı ilan edilmişti. Itrî hakkında çok da doyurucu olmayan işler yapıldı. Zira hakkında çok konuşulan ama en az bilgiye sahip olunan isimdi Buhûrizâde Mustafa Itrî Efendi. Bu belirsizlikler onun hakkında bir şey yapmamıza elbette mani değil. Türk Musikisi Vakfı bu sene ilk defa bir ödül ihdas ederek bu ismi yaşatma kararlılığını ortaya koydu: Itrî Klasik Türk Musikîsi Ödülleri.
Bir süredir ön hazırlığı yapılan ve büyük jürinin oylarına sunularak neticelenen ödüller Aya İrini Müzesinde sahiplerini buldu. Beyoğlu Belediyesi’nin himaye ettiği törende on farklı kategoride seçimler yapıldı. Herkesin nefesini tutarak heyecanla izlediği törende Yılın Türk Musikisi Kurumu olarak İstanbul Teknik Üniversitesi Türk Musikisi Devlet Konservatuarı seçildi. Sırayla “Yılın Türk Müziği Saz Sanatçısı” ödülü Aziz Şenol Filiz’e, “Yılın Türk Musikisi Ses Sanatçısı” ödülü Münip Utandı’ya, “Yılın Türk Musikisi Bestekârı” ödülü Göksel Baktagir’e, “Yılın Türk Musikisi Projesi” ödülü Alaturka Records Projesi’ne, “Yılın Türk Musikisi Araştırmacısı” ödülü Recep Uslu’ya, “Yılın Türk Musikisi Yayıncısı” ödülü Pan Yayıncılık’a, “Yılın Türk Musikisi Amatör Korosu” ödülü Balıkesir Türk Müziği Korosu’na, “Yılın Türk Musikisi Radyo ve TV Programı” ödülü TRT’de yayınlanan “Musikiye Dair” programıyla Doğan Dikmen’e, “Hayat Boyu Başarı Ödülü” Kani Karaca’ya ve “Seçici Kurul Özel Ödülü” ise Süheyla Altmışdört’e verildi.
Dünyanın en iyi sesi: Kani Karaca
Törende dikkat çeken belki de en önemli husus babası adına ödülü alan Doç. Dr. Mehmet Ali Karaca’nın babası ile ilgili paylaştığı anekdottu. Mehmet Ali Bey, babasının hayatta iken hiç ödül almadığını, sadece Amerika’da “asrın sesi” olarak bir yarışmada birincilik ödülü verildiğini babasından dinlediğini belirtti. Aynı yarışmada ise üçüncü sırada Michael Jackson’un bulunduğunu yine babasından nakille paylaştı.
Bir kuşağın Türk Musikisi alanında yetişmesine vesile olmuş Süheyla Altmışdört hanımefendinin ileri yaşına rağmen programa iştirak ederek seçici kurul özel ödülünü sahneden alması da gecenin ilgi çeken enstantanelerinden biriydi. Gecenin sonunda musikimizin yaşayan en önemli naif seslerinden Münip Utandı’nın ve Ezgi Köker’in ortaklaşa icra ettikleri konser ise dinlemeye değerdi.
Yeni bir dergi: Musiki
Gecenin benim için sürprizlerinde ilki, Itrî isimli canlı konser kaydının yer aldığı Cumhurbaşkanlığı Klasik Türk Musikisi Korosunun şef M. Fatih Salgar yönetiminde icra ettiği 2 cd’lik kayıt idi. İkincisi ve daha önemlisi musikimiz açısından büyük işlere imza atan Mehmet Güntekin Bey’in yine büyük bir gayretle Musiki isimli 3 aylık periyotlarla yayınlanacak bir dergiye başlıyor olmalarıydı. Musiki sahasında şu an sadece Kadem dergisinin olduğu biliyoruz. Bu alanda yaşanan tecrübeler bu işin pek de uzun soluklu olmadığını gösterdi. Türk Musikisi Dergisi, Musiki Mecmuası bu işin en büyük şahitleri. Derginin bu sayısı büyük ölçüde ödül törenine hasredilmiş. Bir şey söylemek için elbette erken. Ancak bu sayıda Talip Mert’in Itri’nin hattatlığına dair Osmanlı arşivlerinden çıkardığı evraklar önem arz ediyor. Bu husus Itri hakkında daha çok yol almamızın işaretlerini gösteriyor. Derginin ömrüne bereket diliyorum.
Kâmil Büyüker, bu vesile ile Itrî’nin ismini yaşatanları tebrik etti