Eskişehir, uzun yıllardır üniversite şehri olarak markalaşmış küçük bir Anadolu şehri. Şurada 5-10 yıl öncesine kadar bu haklı bir sözdü, çünkü bir Anadolu şehrinde iki devlet üniversitesinin bir arada bulunması pek rastlanır şey değildi. Şu an şartlar değişmiş durumda fakat Eskişehir’in üzerindeki bu etiket değişmedi. Bunun en önemli sebebi de muhtemelen lise öğrencilerinin hayalindeki Eskişehir imajı.

Eskişehir’e gelenler ne bekler?

Her yıl Türkiye’nin birçok yerinden Eskişehir’e okumaya gelen on binlerce öğrencinin birçoğunun hayalinde şu oluyor: Eskişehir’de genç nüfus fazla, dolayısıyla üzerimizde baskı hissetmeden rahatça gençliğimizi yaşayabileceğiz. Nereden mi biliyorum? Üniversite ortamında arkadaşlarımın birçoğu bunu dile getiriyordu.

Böyle bir ortamda inançlı ve değerlerine bağlı gençler ister istemez bir yabancılık çekiyorlar. Neyse ki bu konuda da Eskişehir’de bazı iyi gelişmeler de olmuyor değil. En azından artık Müslüman gençlerin (kampüslere uzak olsa bile) vakit geçirebilecekleri mekânlar oluşmaya başladı.

Nereye gidelim?

Eskişehir’e okumaya gelen Müslüman bir öğrencinin sığınacağı ilk liman vakıflar olabilir. Türkiye’nin birçok noktasında faaliyet gösteren vakıfların Eskişehir’de şubeleri olduğu gibi, yerel vakıflar da çalışmalarda bulunuyorlar.

Birlik Vakfı, hem düzenlediği programlarla, hem de öğrencilere sağladığı maddî ve fizikî yardımlarla bu vakıfların başında sayılabilir. İHH, Erkam Vakfı, Ensar Vakfı, Anadolu Gençlik Derneği, Medeniyet Gençliği gibi Türkiye çapında faaliyet gösteren oluşumların Eskişehir’de temsilcileri ve merkezleri bulunuyor. Bunun yanında sadece Eskişehir’de faaliyet gösteren ES-EV Vakfı, Hakka Hizmet Vakfı, ESİMDER gibi kurumlar da gençlerin uğrak adresleri olabilir. Yine birçok şehirde faaliyet gösteren Hukukçular Kulübü’nün hafta sonu panelleri de takip edilmesi gereken programlardan.

Kimler var?

Eskişehir denildiğinde akla gelen en önemli isimlerin başında herhalde Atasoy Müftüoğlu gelir. Kendisini “45 yıldır Eskişehir’de yaşayan ama buraya 45 dakika önce gelmiş kadar yabancı” şeklinde tanıtan Atasoy Müftüoğlu için, Eskişehir’e yolu düşen birçok kişinin ilk olarak kapısını çaldığı insan diyebiliriz. “Yasin İş Merkezi No:143” şeklinde kısa bir adresi bulunan Atasoy Müftüoğlu, gününün erken saatlerini buradaki ofisinde okuyarak, yazarak ve muhabbet ederek geçiriyor.

Eskişehir’in Müslümanların gözündeki olumsuz imajına rağmen, burada kayda değer isimlerin yaşaması da bir ironi gibi. Şair Mustafa Özçelik Eskişehir’de yaşamakla beraber, burada özellikle yazınsal anlamda çalışmalar yürütüyor. Kendisi ile ilk tanışmam Reşadiye Camii’nin altındaki çay ocağında olmuştu, ara sıra oraya takıldığını düşünüyorum.

Üniversite ortamı nasıl?

Eskişehir’deki iki üniversiteden Osmangazi Üniversitesi, Müslüman öğrenciler için görece Anadolu Üniversitesi’ne göre daha rahat bir ortama sahip. İlahiyat Fakültesi’nin burada bulunmasından ötürü Osmangazi Üniversitesi’nin ana kampüsü içerisinde hoş yapılı genişçe bir cami dahi bulunuyor. Yine İlahiyat Fakültesi sayesinde ciddî bir İslâmî bilinç oluşuyor Osmangazi Üniversitesi’nde. İlahiyat Fakültesi öğrencilerinin kurduğu KAF Kulübü geçtiğimiz yıl güzel faaliyetlere imza atmıştı (Nureddin Yıldız konferansı gibi.) Bu yıl da faaliyetlerine devam etmelerini temenni ediyoruz.

Anadolu Üniversitesi, ortam olarak Müslüman öğrencilerin taleplerine cevap verebilecek düzeyde değil maalesef. Küçük arkadaş grupları dışında öğrencilerin organize olup faaliyetler yaptıklarına pek rastlanmıyor. Geçtiğimiz yıl açılan mescid ile Yunusemre Kampüsü biraz daha rahatlamış durumda ancak kampüs içerisinde vakit geçirilebilecek başka bir alternatif yok. Kampüse en yakın iki cami olan Fatih ve Topçularaltı camilerinin imam ve müezzinleri, üniversitenin havasından olacak ki, gençlerle çok rahat iletişim kurabiliyor, sohbet ortamı oluşabiliyor bu camilerde.

Anadolu Üniversitesi bünyesinde bulunan kulüplerden özellikle Kentsel Gelişim Kulübü’nün bazı faaliyetleri dikkat çekebilir. Geçtiğimiz yıl Mustafa Özçelik’in katılımıyla düzenlenen “Mehmet Âkif ve Safahat” konulu bir konferans ve yine Mustafa Özçelik’in konuştuğu bir “Mavera Dergisi” söyleşisi dolu dolu geçmişti örneğin.

Kampüs dışında neler yapacağız?

Şehir içerisinde Müslüman öğrencilerin dikkat etmesi gereken noktalar var ki, bir tavsiye olmasa bile bir süre sonra bu dikkat oluşacaktır. Örneğin Doktorlar Caddesi ve Adalar Mevkii, yani şehrin iki işlek noktası “takılmak” için güzel alternatifler sayılmaz. Bunun yerine Hamamyolu civarındaki bazı küçük ve güzel mekânlar, daha da önemlisi tarihî Odunpazarı bölgesi vakit geçirmeye daha uygun. Burada bulunan Kurşunlu Külliyesi’nde her daim güzel insanlarla karşılaşma imkânınız oluyor. Yine bu bölgede bulunan çay bahçeleri ve kafeler daha nezih ortamlar ve buluşup vakit geçirmek için tercih edilebilecek yerler.

Vaktimizi nasıl dolu dolu geçirebiliriz?

Eskişehir’de Müslüman öğrencilerin en büyük avantajı, dışarıya ayıramadığı vakitlerini evlerinde oturup kitap okuyarak değerlendirme imkânlarının oluşu. Kitaba ulaşma konusunda Eskişehir yeni yeni ilerlemeye başlıyor. Son bir yılda beş-altı kitapçının açılmış olması buna dayanak olarak gösterilebilir.

Müslüman öğrenciler aradıkları türde kitaplara göre bu kitabevlerinden birini tercih edebilirler. Küçük bir hatırlatma olarak; İslâmi kaynaklara ulaşmanın en kolay yolu Yediler Kitabevi, 80’lerde ve 90’larda basılmış yine birçok Müslüman yayınevleri tarafından neşredilmiş ikinci el kitaplara ulaşmanın yolu da Eskişehir Sahaf.

Nerede yaşayalım?

Bir diğer önemli tavsiye de barınma konusunda. Müslüman gençler için bunca tehlikenin bulunduğu bir şehirde en önemli tavsiye de aslında barınma konusunda olabilirdi. Üniversitelere yakın bölgeler deyim yerindeyse “öğrenci mahalleleri” ve buralarda maliyetler yüksek olduğu gibi, bu bölgelerin çevresi de duyarlı insanlar tarafından tasvip edilmiyor. Bunun yerine benim tavsiyem, şehir merkezinde (veya yine Odunpazarı bölgesine yakın yerlerde) yaşamak ve ulaşım için az miktarda zaman ve para harcayarak daha huzurlu ve güzel bir çevrede öğrencilik hayatını sürdürmek.

Zor ama lezzeti de başka!

Sonuç olarak Eskişehir’de Müslüman bir öğrenci olarak okumak, zorlukları olan ve gayret gerektiren bir durum. Hele ki geldiğiniz yer Eskişehir’e nazaran daha “bizden” bir ortam ise. Eskişehir’de her inançlı insan bir miktar yabancılık çeker. Ama çok şükür ki yalnızlık çekmez. Burada dikkat edilmesi gereken nokta, Müslümanları bulup onlarla beraber olmak, mümkünse günün veya haftanın bir bölümünü bu kişilere ayırmak.

Öyle düşünüyorum ki, bu sayfalara sığmayacak kaygılara sahip arkadaşlarımız da olabilir aramızda. Bu arkadaşlarla imkânım ölçüsünde ilgilenmeye hazırım. En azından doğru noktalarla iletişim kurabiliriz. Bunun için [email protected] adresine bir selam göndermeniz yeterli!

 

İsmail Kaplan “üniversite hayatınız hayırla dolu geçsin” diye dua ederek yazdı