Sivil toplum örgütleri arasında ayrıcalıklı bir yeri olan Ensar Vakfı, çalışmalarını özellikle eğitim alanında yoğunlaştırıyor. Ensar Vakfı Bursa Şubesi de, Bursa’da inançlı ve sağlam karakterli bir kuşağın yetişmesi için çalışan nezih bir kurum. Vakfın hizmetleri, gönüllülük üzerine yürüyor geleneğimizin emrettiği gibi.

Eğitim derken bunu da doğru anlamak gerek kuşkusuz. Eğitim, uzun zaman “Bilgi yükleme” işi olarak anlaşıldı ülkemizde. Böylelikle insan tek boyuta indirildi, insanı insan kılan sosyalleşme, sağlıklı psikolojiye sahip olma, belki sanatkâr olma cephesi vb. ihmal edilegeldi. Şimdi sevinerek görüyoruz ki camiamızın STK’ları eğitimi mümkün olan tüm boyutlarıyla gerçekleştirmeye çalışıyorlar. Ensar Vakfı Bursa Şubesi de, bunu hakkıyla yapmaya çalışıyor; bunun için çeşitli kurumlarla işbirliğine gidiyor, her alanda konunun uzmanlarının desteğini alıyor, projeler geliştiriyor…

Ramazan ikliminde bir iftar

Ensar Vakfı Bursa Şubesi, eğitimcileri bir araya getiren iftarlar düzenliyor her sene. Bu iftarlar, Ramazan’ın kutlu ikliminde ve mümkün olan herkesi kuşatmaya çalıştığı için ayrıca önemli. Ensar Vakfı Bursa Şubesi'nin bu seneki iftarı, yine her seviyeden eğitimcinin katılımıyla 29 Haziran Pazartesi günü BUSKİ Sosyal Tesisleri'nde düzenlendi.

İftar akşamı Bursa’da hava serin, kalpler yumuşaktı ve iftara katılanların yüzlerinde kendisi gibi düşünen insanlarla bir araya gelmenin sevinci, yürüdüğü yolda yalnız olmadığını bilmenin verdiği bir kendine güven, bu güvene eşlik eden mutmain bir ifade vardı. Güzel ve eskilerin dediği gibi, feyizli bir akşamdı. Akşamı feyizli kılan sebeplerden biri de, Eskişehir’in ehl-i dîl, ehl-i sohbet insanlarından Mustafa Keleşoğlu’nun sohbetiydi.

Esmâü'l Hüsnâ sohbetleri

Mustafa Keleşoğlu’nun Ensar Vakfı Bursa Şubesi’nde ayda bir düzenli olarak gerçekleştirdiği sohbetlerin ana konusu, Esmâü'l Hüsnâ. Mustafa Keleşoğlu, bu sohbetlerinden birini de o geceki iftarda gerçekleştirdi. Sohbete konu olan güzel isim, Allah’ın “El Cebbar” ismiydi. Mustafa Keleşoğlu, sohbet sırasının bu isimde olduğunu belirterek başladı sözlerine. Mustafa Keleşoğlu “Cebbar, bizler için bir şeyleri zorlayarak yapma anlamına gelen bir kelimedir. Ama Allah sözkonusu olduğunda cabbar sözcüğü, iki farklı anlamda kullanılır. İlk anlamı, Allah’ın dilediğini dilediği gibi yapabilme gücünü ifade eder.” diye sürdürdü sözlerini.

O, eksikleri tamamlayandır

Mustafa Keleşoğlu, kelimenin anlamını verdikten sonra sohbetine şöyle devam etti: “Müfessirlerin çoğuna göre ise Cebbar, eksikleri tamamlayan anlamına gelmektedir. Bilirsiniz ki Allah sevabı bire ondan başlatır, ötesinin ise sınırı yoktur. İşte bu, onun Cebbar isminin özelliğidir. Amellerimizdeki eksikliği tamamlayarak bize verdiği sevabı artırmaktadır Allah. Bunu, sonsuz merhametiyle yapmaktadır.

Yalnız burada bir incelik var, o da niyetteki samimiyettir. Niyetteki samimiyet, ameldeki eksikliklerin kapanması için şarttır. Niyeti doğru ve samimi olanların amellerinde eksiklikler olsa bile –ki mutlaka olur- Allah, Cebbar ismiyle o eksikliği tamamlayıp kusurları örter.”

Biz de kardeşlerimizin eksiklerini tamamlamalıyız

Mustafa Keleşoğlu, Allah’ın böyle yapmasının bizim de o şekilde davranmamızı gerektirdiğini şu sözlerle aktardı: “Allah’ın eksiklerimizi tamamlaması, aynı zamanda bize yol da göstermekte, kardeşlerimize nasıl davranmamız gerektiğini öğretmektedir. Yaratıcımız böyle yapıyorsa, biz de öyle davranmalı ve kardeşlerimizin eksiklerini tamamlamalı, onların kusurlarını kapatmalıyız. Bilmemiz gerekir ki bu, Allah’ın bize önerdiği davranış modelidir.”

Her eksiğimiz de tamamlanmaz

Ramazan’ın bu huzurlu atmosferinde sohbetini sürdüren Mustafa Keleşoğlu, bir inceliğe de şöyle dikkat çekti: “Şunu da bilmeliyiz ki Allah bizim her eksiğimizi tamamlamaz. Bu eksiğimiz tamamlanmadığı için kızmamalı, gücenmemeli, incinmemeliyiz. Bizim imanımız, Allah’ın bizim hakkımızda hayırlısını istediğinedir. Bunu aklımızdan çıkarmamalıyız. O halde, bizim ısrarla isteyip de Allah’ın yapmadığı bir şey söz konusu olduğunda, bize düşen, bunun hakkımızda hayırlı sonuçlar getirmeyeceği olmalıdır. Mümince tavır budur.”

Her şey eğitim için

Mustafa Keleşoğlu Hocanın sohbetinin ardından oruçlar bozuldu, iftar edildi. Daha sonra da iftarın ev sahibi sıfatıyla Ensar Vakfı Bursa Şubesi başkanı Ahmet Oruç söz aldı. Sözlerine “Değerli eğitim gönüllüleri…” diye başlayan Ahmet Oruç, yeni kuşaklar yetiştirmek için en önemli şeyin eğitim olduğuna dikkat çekerek eğitim, illa eğitim dedi kısa ve öz olarak.

Eğitimciler adına söz alan Prof. Dr. Saim Kılavuz da, eğitimcilerin kendilerini her zaman yenilemek gibi bir görevleri olduğuna dikkat çekerek eğitimin ancak kendini yenilemekle mümkün olacağını söyledi.

Akşam namazını eda etmek üzere konukların dağılmasıyla iftar programı da sona erdi.

 

Ahmet Serin bildirdi