Peygamber Efendimiz’in (s.a.s) hâne-i saâdetlerini daha da güzelleştirenlerden biridir Ebu Süfyan’ın kızı Hz.Ümmü Habîbe Annemiz. İlk evliliğinden doğan kızına nisbeten Ümmü Habîbe denir. Asıl ismi Remle’dir. Annemiz ilk evliliğini Efendimiz’in halasının oğlu Ubeydullah b. Cahş ile yapmış.
Ümmü Habîbe Annemiz, Efendimizin İslâm’a davete başlamasından evvel hanif dinine mensupmuş. Allah’ın buyruklarından bîhaber, hayatın en koyu yaşandığı bir coğrafyada o, kendisiyle beraber birkaç kişi gibi hanifmiş. Mâlum Hz. Sıddîk Ebu Bekir Efendimiz de bu hanifler arasındadır.
Bir gece rüyasında “Yâ Ümmü’l Mü’minîn” diye hitap gelmiş
Efendimiz (s.a.s) insanları İslâm’a davet etmeye başladığı zaman Ümmü Habibe Annemizle beraber kocası da bu Hakk’ın davetine uymakta acele etmişler ve ilk Müslümanlardan olmuşlar. Zîra hayırlı işlerde acele etmek lazımdır.
İslâm dininin emirleri doğrultusunda yaşamak kararı alanların ilklerinden oldukları için, müşriklerin eza ve cefalarına maruz kalanların başında gelmişler. Bu eziyetten kurtulmak için ikinci hicret kafilesiyle Habeşistan’a gitmişler. Ubeydullah b. Cahş dini için memleketinden ayrılmış fakat Habeşistan’da ne olduysa irtidat etmiş ve Hıristiyan olmuş. Kendisi Hıristiyan olduktan sonra Ümmü Habibe Annemizi de dininden döndürmeye çalışmışsa da Annemiz verdiği ikrardan dönmeyip sıdkını tescillemiş. Kocasından da boşanmış. Mekke’nin yüksek ailelerine mensup olan kadınların boşandıktan sonra evlenmesi kolay olmuyormuş o zamanlar. Habeşistan’da böylece kimsesiz kalmış Annemiz.
Bu meşakkatli günlerde, bütün bunları ne için yaptığını düşünür dururken Annemiz, bir gece rüyasında “Yâ Ümmü’l Mü’minîn” diye hitap gelmiş. Daha sonraki günlerde Necaşi’nin cariyelerinden biri, Efendimiz’in kendisiyle evlenmek istediğini mektupla bildirdiğini haber vermiş Annemize. Annemiz sevincinden üzerinde ne kadar takı varsa o cariyeye hediye etmiş.
Gıyâbî nikahı Necaşi kıymış ve “Nikahtan sonra yemek vermek peygamberlerin sünnetidir” diyerek düğün yemeği de ikram etmiş. Düğünden sonraki gün kendisine müjde veren cariyeyi çağırmış Annemiz. “O gün elimde olanı vermiştim, başka param yoktu. Şimdi Allah bana bunu ikram etti, mehrimden elli dinar al.” demişse de cariye Necaşi’nin emriyle kabul etmemiş ve önceden verdiği hediyeleri de iade etmiş.
Ümmü Habibe Annemiz Efendimiz’e derin bir aşkla bağlıymış
Necaşi daha sonra hanımlarına yanlarındaki bütün güzel kokuları Ümmü Habibe Annemize göndermelerini emretmiş. Necaşi’nin hanımlarının gönderdiği hediyeleri getiren müjdeci cariye Ebrehe, Annemizin çeyizinin hazırlanmasında da yardımcı olmuş. Nihayetinde bu cariye Müslüman olmuş ve Ümmü Habibe Annemizle Efendimiz’e selam göndermiş.
Kızının Efendimiz’le evlenmesine “O, reddedilmeyecek bir erkektir” diyen Ebu Süfyan da bir bakıma memnuniyetini izhar etmiş ve Müslümanlara karşı yavaş yavaş yumuşamaya başlamış.
Peygamber Efendimiz, Ümmü Habibe Annemiz için daha önceden bir oda yaptırmış. Bu oda diğer Annelerimizin odalarına nisbeten mescide biraz daha uzakmış. Fakat bugünki şartlarda düşünmemek lazım. Efendimiz’in hâne-i saadetleri ile Mescid-i Nebevî arasında yalnızca bir perde vardı.
Annemiz Efendimiz’e derin bir aşkla bağlıymış. Efendimiz’den “sevgilim” diye söz edermiş. Annemizin bu derin sevgisine bir örnek de şu olaydır. Müşrikler Hudeybiye Antlaşması’nı bozmuşlar ve Müslümanların saldırmasından gayet korkmuşlar. Bu sebepten Efendimiz’in kayınpederi olan Ebu Süfyan’ı barış görüşmeleri için göndermişler. Ebu Süfyan kime gitse yüz bulamamış. En son kızına gitmiş. Odaya girince oradaki yatağa oturmak istemiş fakat Annemiz hemen yatağı toplayıp kaldırmış. “Yatağı mı benden esirgedin, yoksa beni mi yataktan?” diye sorunca babası, Annemiz, “O Rasulullah’ın yatağıdır. Sen ise bir müşriksin” demiş. Ebu Sufyan da Medine-i Münevvere’den geldiği gibi boş dönmüş.
Hz.Ümmü Habibe Annemiz, Efendimiz’le dört yıl yaşamış ve çocukları olmamış. Rasulullah Efendimiz âlem-i cemâle göç ettikten sonraki otuz dört yıl boyunca da zâhidâne bir hayat yaşamış. Herkes için iyilik ve hayır isteyen, dinine bütün ruhuyla bağlı ve temizlik konusunda çok titizmiş. Peygamber Efendimiz’den altmış beş tane hadis rivayet etmiş.
Allah hepimizi Ümmü Habibe Annemizin şefaatine nâil eylesin.
Ahmed Sadreddin yazdı