Edebiyat Ortamı Dergisi, Kasım – Aralık 2008 , Sayı:5Ankara'da yayın hayatını sürdüren Edebiyat Ortamı Dergisi, sessiz ve derinden yürüyüşüne devam ediyor. Dergi önemli yazılara yer veriyor bünyesinde. Aslında hiç de sessiz bir yürüyüş değil bu!
Edebiyat Ortamı, Cahit Zarifoğlu'nun mektuplarına yer vermekle, okurlara taze
bir heyecan, yeni bir renk kattı. Biz bunu derginin yeni bir atılımı olarak görüyoruz.
Mektupların yayınlanması, aynı zamanda yeni bir hamledir kanaatimizce. Benim asıl üzerinde duracağım şey, Zarifoğlu'nun Mavera dergisinde, dergiye gelen ürünleri değerlendirdiği "Okuyucularla" köşesinde yazdığı yazılar.
Mektupların kitap bütünlüğüne kavuşması tabii ki hepimizin arzusu. Üstelik şairin oradaki iradesi ve kararlılığı karşısında çoğumuzun öğreneceği bir şeyler mutlaka vardır. Bu çalışmanın dergi yöneticilerini ilgilendiren bir tarafı da var.
Özellikle bir edebiyat dergisinin idaresi, devamlılığı, dağıtımı, yönlendiriciliği, özverisi, teşvik edişi, sevk edişi gibi bir çok konularda öğretici yönleri var. Ancak Zarifoğlu'nun "Okuyucularla" köşesinde yazdığı yazıların kitap bütünlüğüne ulaşmasını, şairin şiire yaklaşım biçimini, önerilerini, tavsiyelerini, eleştirilerini,kuşatıcılığını, kucaklayıcılığını, şiir görüşünü yansıtması bakımından daha çok istiyor, daha çok önemsiyorum.
Bu, aynı zamanda genç şairler için de önemli. Sadece şiir yazan gençler için değil eleştirmenlere de seslenen bir tarafı var o yazıların. Eleştirmenler de o yazılardan kendilerine düşen payları alacaklar, nasipleneceklerdir.
Zarifoğlu'nun kendisine gönderilen şiirleri ele alış biçimi, yaklaşım tarzı her bakımdan öğretici olurdu doğrusu. Ben de Edebiyat Ortamı'na bu yazıların da bir kitap şekline dönüşmesi yönünde öneride bulunabilirim. Üstelik bu, şiirin gizli, has okuyucuları için de beklenen bir şey. Harika olurdu, verimli olurdu, besleyici olurdu.
Edebiyat Ortamı, sessiz yürüyüşünü eleştirel çalışmalarla tetiklemeye
devam ediyor. Edebiyat Ortamı, büyük işler yapıyor aslında. Dergide
yayınlanma imkanı bulan şiir değerlendirme-eleştiri yazıları,
Edebiyat Ortamı'na eleştirinin, özellikle modern eleştirinin kalesi
olma yönünde ivme kazandırıyor, güç veriyor. Dergide sözümüzü teyit eden yazılar da mevcut.
Arif Ay'ın Şiir ve Tahkiye, A. Cüneyt Issı'nın İlhan Berk Şiiri Üzerine, Arif Ay'ın ve Turan Karataş'ın düzenli olarak yazdığı Dergiler Arasında ve Yazı Saati bölümleri Edebiyat Ortamı'na canlılık katan çalışmalar. Arif Ay'ın Sezai Karakoç şiiri üzerine yazdığı yazıya bir işaret koyalım. Zira Arif Ay'ın yazısını önemli kılan, yazının genelini kapsayan manifesto havası. Çağımıza ilişkin diri cümleler kuruyor Ay.
Dergiye şiirleriyle katkıda bulunan isimler şöyle:Osman Sarı, Emre
Döğer, Gözde Burcu Narin, Mehmet Aycı, Fatih Yavuz Çiçek, Sedat Turan.
Edebiyat Ortamı'nda dikkatimi çeken,i lgi duyduğum, uğraş edindiğim
alan itibariyle önemli bulduğum, aynı zamanda kim ne derse desin
2008'in en iyi, üzerinde düşünülmeğe değer poetik metinlerinden olan
İsmail Karakurt imzalı "Korkunun İpinde İçimizi Gören Jonglör" adlı yazı
oldu. Nefis bir yazı. Karakurt yazısında bakın ne diyor: ''Ne zaman ki
şiir, bir devingenlikle, bir hava ile şairin hayatını dört bir yandan
kuşatır; işte böyle bir durumdayken şair, iyi bir şiirle insanların
içini görür yahut da insanların içlerini görmesini sağlayabilir.''
Karakurt , şiir-gerçeklik-okuyucu ilişkisini ele aldığı yazısında bizi
bir kez daha dünya geçekliği ve imge-rüya konusunda düşünmeye
çağırıyor. Edebiyat Ortamı'nda bu tarz yazılar çoğalmalı, diyoruz. Bu
yazılar aynı zamanda dergiye ağırlık veren düzey kazandıran yazılar.
Edebiyat Ortamı'nın bu derinlikli yürüyüşünü yürekten destekliyoruz.