Mavi beyaz boyalı evleri, rengârenk çiçeklerle süslü bahçeleri, tarih kokan sokaklarıyla Tunus'un sahil kasabası Sidi Bu Said, Tunus denince akla ilk gelen yerlerden. Bu masalsı kasaba başkente yaklaşık 20 kilometre uzaklıkta.
Akdeniz kıyısında, denizden yüksek bir tepeye kurulu Sidi Bu Said, ülkenin en önemli turistik merkezlerinden. Adını 13. yüzyılda burada yaşayan sufi Ebu Said İbn-i Halif İbn-i Yahya el-Beci'den alıyor.
Adını bir sufiden alıyor
Tunus'ta yaşayan sufi büyüklerinden Ebu Said'in türbesi 1231 yılında vefat ettiğinde Cebel el-Menar yani 'yangın dağı' adı taşıyan bölgede inşa edildi. Kasabaya manevi bir kimlik kazandıran Ebu Said'in adı, burada yaptırılan cami ve türbede de yaşatılıyor. Meşhur sufi her yıl Sidi Bu Said’de düzenlenen çeşitli etkinliklerle de anılıyor.
Her yıl yerli yabancı binlerce insanın Ağustos'un ikinci haftasında ziyarete geldiği 'harje' adlı bölgede, şehre ismini veren meşhur mutasavvıf Sidi Bu Said'in türbesi bulunuyor. Günün erken saatlerinde insanlar bu bölgede kurbanlar kesiyor ve müzik eşliğinde kutlamalar yapıyorlar.
Fransız baronunun emriyle boyandı
Osmanlı ve Endülüs mimarisinden izleri taşıyan Sidi Bu Said bugünkü görünümüne 18. yüzyılda kavuştu. 1705 ve 1735 yılları arasında görev yapan Osmanlı Valisi Hüseyin Bey tarafından şehir adeta yeniden inşa edildi.
1881 yılında Fransız sömürgesi olan Tunus, Fransız baronlar tarafından yönetilmeye başladı. Kasabadaki evlerin mavi ve beyaz rengine boyanması ise Sidi Bu Said Baronu Rodolf Derlonji’nin emri ile 1920 yılında gerçekleşti. Bu tarihi değişim Tunus'un sahil kasabası Sidi Bu Said'in bugünkü renklerine kavuşmasını sağladı.
UNESCO Koruma Listesi’ne alınmadı
Sidi Bu Said'in mimari hususiyetleri hakkında görüşlerini aldığımız araştırmacı-yazar Sami Mübarek şu ifadeleri kullandı:
"Sidi Bu Said kasabasının kendisine özgü bir mimarisi var. Kapı ve pencereleri mavi boyalı bu kasaba, son halini 1915 sonrası aldı. Fransız baronunun emri ile evlerin içleri de dâhil beyaz ve mavi haricinde bir boya kullanılmaması talimatını alan aileler, evlerini bu renklere boyadı. Kasabanın hilal ve yıldız gibi geleneksel motiflerle işli kapılarında da farklı bir mimari hakim. Sidi Bu Said, henüz UNESCO tarafından koruma altına alınmadı."
Tarihi dokusu, doğal güzelliği ve masalsı mimarisi ile yüzyıllara meydan okuyan kasaba, her yıl yüz binlerce turisti ağırlamayı sürdürüyor.
Zahit Kaplan yazdı
