Son nüfus sayımı verilerine göre Bulgaristan'daki yaklaşık 7.5 milyonlık nüfusun yüzde 10'unu Türkler oluşturuyor. Türk nüfus özellikle, Kırcaali, Şumnu, Filibe, Silistre ve Dobruca gibi bölgelerde yaşıyor.
Yunanistan'a 90, Türkiye'ye 120 kilometre mesafedeki Kırcaali, yaklaşık 150 bine yaklaşan nüfusuyla hızla gelişen bir şehir. Kırcaali, altyapısı, caddeleri ve yeşiliyle, şehir hayatının günün her saatinde canlı olduğu güzel bir Balkan şehri. Arda Nehri'nin ikiye böldüğü, Rodoplar’ın eteklerindeki Kırcaali, temiz caddeleri ve yeşil alanlarıyla dikkat çekiyor. Şehrin meydanında ise ülkenin milli kahramanı Vasil Levski'nin anıtı yükseliyor. Kırcaali’nin simgelerinden bir diğeri ise belediye binası önündeki saat kulesi. Fakat Türklerin çoğunlukta olduğu şehirde her saat başı Bulgaristan'ın Osmanlı'dan kurtuluşunun marşını çalması tepki çekiyor. Türklerin bu yöndeki şikayeti olsa da durum değişecek gibi durmuyor.
Göçmenlerin yarısına yakın kısmı Bulgaristan'a geri döndü
Kırcaali, 1989'da yaşanan büyük göç döneminde birçok vatandaşını Türkiye'ye uğurlasa da, ülkedeki Türk izleri hâlâ canlı. Bugün şehrin nüfusunun yüzde 70'i Türklerden oluşuyor. Büyük göç sonrası Kırcaali'yi terkedenlerse her fırsatta topraklarını ziyarete geliyor.
Bulgaristan'ın Osmanlı'dan kopuşuyla birlikte büyük bir Türk nüfusu bu ülkenin sınırları içinde kaldı. Osmanlı'nın temsilcileri olarak görülen Türk azınlık, 20. yüzyılın büyük bölümünde baskılara maruz kaldı. Bulgaristan ve Türkiye'nin soğuk savaş yıllarında farklı bloklarda yer alınca, Türkler üzerindeki baskı daha da arttı. Yakın tarihte yüzbinlerce kişi bu baskılar karşısında çareyi Türkiye'ye sığınmakta buldu. Göç hareketinin en büyüğü ise 1989’da yaşandı.
Dönemin lideri Todor Jivkov'un 1980'li yıllarda başlattığı asimilasyon politikasına maruz kalan Türkler için göç etmekten başka çare kalmamıştı. Türklerin isimleri değiştiriliyor, camiler kapatılıyor ve Türkçe konuşmak yasaklanıyordu. Kısa zamanda Bulgaristan'dan göçenlerin sayısı 300 bini aştı.
Kırcaali'den ayrılan Türkler, daha çok Bursa, Çorlu ve İstanbul'a yerleşerek Bulgaristan ile Türkiye arasında bir hayat sürmeye başladı. Ülkedeki rejim değişikliği sonrası göçmenlerin yarısına yakın kısmı Bulgaristan'a geri döndü. Yeni hükümet, Türkçe isimleri, İslam inancına göre ibadeti ve Türkçe konuşmayı serbest bıraktı.
Kırcaali Türk Medresesi bugün müze olarak kullanılıyor
Bulgaristan'da Türkerin yoğun olarak yaşadığı Kırcaali'de 115 Türk köyü bulunuyor. Kırcaali'nin merkezinde yer alan Merkez Camii, 17. asır Osmanlı yapılarından biri. Kentin ibadete açık tek camisi olması sebebi ile Merkez Camii, Cuma ve bayram namazlarında Müslümanlarla dolup taşıyor.
Şehirde kültürel hayat da olukça hareketli. Devlet Tiyatrosu bünyesinde hizmet veren Türk Sahnesi, unutulmayan seslerden Türk sanatçı Kadriye Latifova'nın adını taşıyor.
Bölge halkının yardımlarıyla yaptırılmasına rağmen siyasi nedenlerle okul olarak kullanılamayan Kırcaali Türk Medresesi, bugün müze olarak kullanılıyor. Binlerce yıl boyunca farklı kültür ve medeniyetlere beşik olan Kırcaali'nin tarihinin muhafaza edildiği müze, görkemli mimarisi ile göz dolduruyor.
Türk Medresesi'nin arsası, 1920'de bölgenin Müslüman encümenliği tarafından satın alınmıştı. 1923-1928 yılları arasında St. Petersburg’da güzel sanatlar akademisi profesörü olan Rus Mimar Pomerantsev’in projesi üzerine inşa edildi. Orta Asya Türk mimari tarzında yapılan Kırcaali Medresesi, komünist idare ile birlikte Türklerin elinden alındı ve müzeye dönüştürüldü.
Müze müdürü Pavlo Petkof müze hakkında şunları söylüyor: "Binanın inşâsına 1920 yılında dönemin müftüsünün girişimiyle başlandı. İmam Hatip Okulu-Medrese olarak kullanılmaya başlanan bina, yaklaşık 20 yıl boyunca Müslüman halkın gönüllü çabası ve hayırseverlerin yardımlarıyla kuruldu. Fakat 1934 senesinde Bulgaristan'ı yöneten Çar Boris binayı askerlere verdi ve 1948 yılına kadar burası askeriye olarak kullanıldı. Burası hiçbir zaman medrese yahut okul olarak kullanılmadı. 1987 yılından bu yana bina Kırcaali Tarih Müzesi olarak kullanılıyor. Bina 2005 yılında ise Milli Mimari Tarih Kültür anıtı ilan edildi."
Yöre halkının katkılarıyla çocukların dini eğitim almaları için inşa ettirdikleri binaya el konulduktan sonra, yapının iade edilmesi yönünde çok sayıda talepte bulunuldu. Fakat hiçbiri kabul edilmedi. Son başvuru 1992'de Bulgaristan müftüsü tarafından yapılsa da, o tarihten bugüne bir gelişme yaşanmadı. Türk Medresesi olarak inşa edilen yapı bugün Bulgaristan'ın önemli müzelerinden biri olarak hizmet veriyor.
Bin 300 metrekarelik sergi alanıyla Bulgaristan'daki en önemli müzelerden olan yapıda, Kırcaali'de hüküm sürmüş farklı medeniyetlere ait otuz bine yakın parça sergileniyor. Müzenin koleksiyonunda yer alan, Traklar, Romalılar, Osmanlılar ve Slavlardan kalan binlerce eşya, farklı medeniyetlerin geçim kaynakları, tarihleri, sosyal ve kültürel hayatlarına dair önemli ipuçları veriyor.
Tarih müzesinde yörenin yakın tarihinde önemli yere sahip olan dokumacılık, dericilik, terzilik ve tütüncülük gibi meslekler için kullanılan malzemeler de yer alıyor. Tarihi kilim, halı ve dokuma tezgahları da müzede sergilenen eşyalar arasında.
Sevda Dükkancı haber verdi