İran'da Türk dili ve kültürünü  tanıtmak için çalışan Yunus Emre Enstitüsü özel bir programa imza attı. Başkent Tahran'da düzenlenen program İranlılar için önemi büyük olan baharın müjdecisi Nevruz bayramına adandı.

İranlı gençlerin sahne aldığı konserde Almanca, Farsça ve İtalyanca şarkılar söylendi. Programda konuşma yapan Tahran Yunus Emre Enstitüsü kültür ve sanat koordinatörü Eyüp Azlal, Nevruz’un tarihine değindi. Konserde Türkçe şarkılar da yankıladı. İranlı müzik grubu Farabi, Küçelere Su Serpmişim isimli şarkıyı kendilerine has tarzları ile icra etti.

İran, Nevruz’un en coşkulu yaşandığı ülkelerden biri. Farsça’da yeni gün anlamına gelen Nevruz ülkede yeni bir yılın da başlangıcı sayılıyor. 2 hafta süreyle tüm ülkede tatil ilan ediliyor. Bayram havasında geçen Nevruz kutlamaları için hazırlıklar günler öncesinden başlıyor. Evlerde bahar temizliği yapılıyor, çarşı ve pazarlar alışveriş yapanlarla dolup taşıyor. Yeni yıla girerken kıyafetler de yenileniyor. Özellikle çocuklar sevindiriliyor.

3 bin yıldır aynı şekilde kutlanıyor

Nevruz’un özelliklerinden biri de kurulan sofralar. Bu sofralarda “s” harfiyle başlayan yiyeceklerin ağırlıkta olduğu 7 farklı ürün bulunuyor. Kırmızı süs balığı da masada bulunması gerekenlerin başında geliyor. Nevruz masası bayram boyunca kurulu kalıyor ve bereket getirdiğine inanılıyor.

Ağaçların çiçek açtığı bugünlerde yeni fidanlar da dikiliyor. Nevruz’dan önceki ilk Salı gecesi gençler sokaklarda ateşler yakıyor, dans ediyor ve Nevruz'u doyasıya kutluyor. Nevruz gününe ise Kur’an-ı Kerim okunarak başlanıyor, yemekler yeniyor, ardından akrabalar ziyaret ediliyor. Büyük kentler Nevruz’da adeta boşalıyor. İranlılar Nevruz’un 13. gününü parklar ve bahçelerde ağaçlar altında piknik yaparak geçiriyor ve bugün eve girmenin uğursuzluk getireceğine inanıyor.

İranlılar Nevruz’un yeniden doğuş mesajı taşıdığını ve hayatın uyanışının habercisi olduğunu düşünüyor. Bu topraklarda Nevruz’un 3 bin yıldır bu şekilde kutlandığı ifade ediliyor.

Fatih Sabuncu haber verdi