Hem ruhen hem fikren Kur'an'la meşguldü

Milli şairimiz Mehmet Akif Ersoy'un hayatı, sanatı ve eserlerini akademisyen Suat Mertoğlu ile konuştuk. Mehmet Erken yazdı.

Hem ruhen hem fikren Kur'an'la meşguldü

 

 

İstiklal Şairi Mehmet Akif Ersoy'un hayatı, sanatı ve eserleri hakkında bilgisine başvurduğumuz akademisyen Suat Mertoğlu, önemli bilgiler paylaştı. Akif'in hayatını üç kısma ayıran Mertoğlu, şairin hayatını çeşitli açılardan ele aldı. 

Hayatı üç evreden oluşuyor

Akademisyen Suat Mertoğlu, Mehmet Akif Ersoy hakkındaki görüşlerini şu şekilde ifade etti: "Öncelikle Mehmet Akif Ersoy'un hayatını üç evreye ayırabiliriz. Birincisi, doğumundan 1908 yılına kadar ki yaşamı. Yani yetişmesi, memuriyeti, baytarlık dairesindeki günleri. Bu dönemde daha ziyade, dar bir çevrede toplumsal olarak çok etkin bir aktör olarak ortaya çıkmayan bir Mehmet Akif görüyoruz.

Hayatının ikinci evresinde ise, sosyal anlamda etkin bir rol alması ve toplumsal bir aktör olarak ispat-ı vücud etmesi. Akif'in bu dönem 2. Meşrutiyet’le, yani 1908 İnkılâbı ile başlıyor. O yıllardan yaklaşık olarak 1924 senesine kadar, Akif'in hem fikri, hem siyasi manada en hareketli ve aktif olduğu dönemdir. Şair ömrünün 3. Devresinde, yani 1924'den sonra ise, özellikle 1925-1936 yılları arasında, Mısır'da bir tür sürgün ve münzevi hayatı yaşamıştı."

Sıratımüstakim ve Sebilür-Reşad incelenmeli

"Mehmet Akif'i değerlendirirken çıkardığı mecmualar Sıratımüstakim ve Sebilür-Reşad'ı çok iyi incelememiz gerekir" diyen Mertoğlu, Akif'in bu yayınlarla olan münasebetinin, hem kendisi hem de o dönem hakkında açıklayıcı ve belirleyici bir nokta olduğuna değindi.

Mertoğlu, "Çünkü dergiyi kuran ve yürüten ekibin tamamı ya arkadaşıdır, ya dostudur veya talebesidir. Yani bir şekilde derginin çekirdek kadrosunun Mehmet Akif etrafında olan insanlardan oluştuğunu görüyoruz." ifadelerini kullandı.

Ürünleri önce dergilerde yayınlandı

Akif'in bütün eserlerinin önce bu dergilerde parçalar halinde yayınlandığına dikkat çeken Mertoğlu, "Akif'in kaleme aldığı makaleleri, tefsir ve tercümeleri, evvela bu dergilerde çıkıyordu. Bazı istisnalar bulunsa da, tamamına yakını bu dergilerde yayınlanıyordu." dedi.

Ardından Suat Mertoğlu, Mehmet Akif Ersoy'un yayınladığı dergiler hakkında şunları ifade etti: "Mehmet Akif ve Sırat-ı Müstakim ile birlikte Sebilür-reşad Dergisi esas itibariyle, İslam yenilikçilerinin önemli mahfillerinden bir tanesi idi. Yani kısaca özetleyecek olursak, Müslüman kalarak modernleşmek ya da kalkınmak fikrinin en önemli savunucusudur.

Milli mücadelenin mimarıydı

Yani bu, Müslüman kalarak modernleşmek fikrinin Osmanlı toplumundaki en güçlü temsilcilerinden bir tanesidir, Mehmet Akif ve onun görev yapmış olduğu bir dergidir. Milli mücadele hareketinde de Akif en önde yer alan; halkı, milli mücadeleye ve istiklal uğrunda savaşmaya karşı teşvik eden, gayret eden milli mücadelenin manevi mimarlarından bir tanesiydi.

Milli mücadele de başarıyla tamamlandıktan sonra Türkiye'nin siyasi rotasında çok ciddi bir değişme meydana geliyor. Özellikle hilafetin kaldırılmasından sonra, Akif'te fikri anlamda baktığımızda, bir tür hayal kırıklığı olduğunu söyleyebiliriz.

Sürekli Kur’an-ı Kerim ile meşguldü

1908'den itibaren 1925'lere gelene kadar ise, neredeyse gecesini gündüzüne vererek uğrunda çaba sarf ettiği ideallerin gerçekleşeceğini gördüğü bir anda, memleketinin siyasi olarak tamamen farklı bir istikamete gittiğini görünce, bundan kaynaklanan bir hayal kırıklığı yaşadı.

O dönemde çok yoğun bir şekilde Kur’an’la meşgul olduğunu biliyoruz. İşte, kendisi evinde çocuklarına hatimle teravih namazı kıldırıyor. Yani sürekli olarak Kur'an-ı Kerim ile meşgul. Hem ruhî olarak, hem de fikri olarak üzerine eğiliyor." 

 

 

Mehmet Erken yazdı

YORUM EKLE