Afrika kıtasının Avrupa'ya en uzak ucu. Güney Afrika Cumhuriyeti'nin üç başkentinden biri. Halkın deyimiyle fırtınalar şehri, Hint ve Atlas okyanusunu birleştiren Cape Town. Portekizli kâşif Baltelmi Diaz'ın gemisi 1486'da fırtınaya yakalandığında fark edilen Cape Town bugün bütün dünyada tanınan bir turizm cenneti.
Güney Afrika'nın en büyük dağı masayı içine alan manzarası ile şehir, 12 tepe üzerine kurulu. 4 milyon nüfusa sahip şehirde siyahlar, beyazlar, melezler ve Asyalı göçmenler, şehirde bir arada yaşıyor.
Üç farklı dil konuşuluyor şehirde
Asyalı göçmenler arasında sömürgecilik döneminde Müslüman Hint alt kıtası ve Malay Adaları'ndan getirilenler çoğunlukta. Şehirde üç farklı dil konuşuluyor. İngilizce, sömürgecilerin dili Afrikaans ve yerli dil koza.
Atlas ve Hind Okyanusu etrafındaki 7 büyük banliyöden oluşan şehrin, “town” denilen merkezinde birkaç gökdelen göze çarpsa da, mahalleler tek veya iki katlı bahçeli evlerden oluşuyor. “Township” denilen kenar mahallelerde ise, ağırlıkla siyahlar günlük 2 doların altında yaşam mücadelesi veriyor.
Beyazların kondukları ilk şehir
Fransız, İngiliz ve Felemenk göçmenlerin burada balıkçı kasabaları kurması, Hollanda Doğu Hind Şirketi çalışanlarının bölgeye gelmesi, Cape Town'un beyazların eline geçmesinin nedeni sayılıyor.
Bir süre bu bölgenin başkentliğini yapan Simons Town bu kasabaların en önemlilerinden. Batı Cape eyaletinin şirin kasabası Simons Town, beyazların ilk geldikleri yer. Hollandalılar ve İngiltereliler bu bölgede hâkimiyet kurmak için 200 yıl mücadele ettiler. Simons Town şu anda bir balıkçı kasabası olarak varlığı sürdürüyor.
Mandela’nın yattığı hapishane
Uzun yıllar ırkçı politikalarla yönetilen Cape Town, Güney Afrika'nın verdiği mücadelenin de sembolü. Güney Afrika Cumhuriyeti'nin ilk siyahî Devlet Başkanı Nelson Mandela'nın, Apartheid rejimine karşı verdiği mücadele yüzünden uzun yıllar hapis yattığı Roben Adası Cape Town'a 10 km mesafede.
Mandela'nın hapisten çıktıktan sonra ünlü özgürlük konuşmasını yaptığı City Hall Binası da Cape Town'daki mücadelenin simgesi. Akdeniz ikliminin hâkim olduğu Cape Town, geniş kumsalları ve dalgalı okyanusu ile her yıl milyonlarca turist ağırlıyor. Tarihi ve doğal güzellikleri iç içe barındıran Cape Town, özgürlüğün sembol şehirlerinden biri sayılıyor.
İbrahim Tığlı yazdı