Dişlerimizde hangi bilgiler saklı?

Timsahlar yerken neden gözyaşı döker?

Gelinlerin “hem ağlarım hem giderim” demeleri gibi bir şey mi? Elbette ki olayın duygusal bir tarafı yok. Öne çıkan görüşe göre timsahlar yemek yerken veya dişlerini kuşlara temizletirken ağızlarını fazlaca açarlar, sinüslerinde sıkışan hava sonucu gözlerinden yaş gelir. İki hafta boyunca ailemizin maharetli diş hekimi Selma Ablanın müdavimi olmuş biri olarak bu tezin doğruluğunu onaylıyorum. Diş ağrısı ve tedavisinin zorluğunu herkes bilir. Ancak üstte ve en arkada bulunan dişin tedavisi en zoru olsa gerek. Ne yalan söyleyeyim, ağzımı timsah gibi açmış olmam neredeyse beni ağlatacaktı.

Dişlerin önemi

Diş deyip de geçmemeli. Koskoca bir vücudun sağlığı için lisans eğitimi almak gerekirken, onun çok küçük bir kısmını oluşturan dişler için yine bir lisans eğitimi almak gerekiyor.

Dişler, güzelliğimizin aynasıdır. 2011 yılında 18 yaşın üzerindeki 1000’den fazla Amerikalı üzerine yapılan bir çalışma, insanların yeni biriyle tanıştıktan sonra en çok hatırladıkları ikinci özelliğin dişleri olduğunu ortaya koymuştur.

Dişler, gücün, öfkenin ve mücadelenin sembolüdür. Öç almak için diş bilenir, sözünü dinletmenin yolu diş geçirmeden geçer, öfkeden diş gıcırdatılır, tehditkâr olmak için diş gösterilir. Yapılan vaatlerin dişe dokunur olması, başarı için biraz dişin sıkılması gerekir. Rakibin dişe göre olması, kısasın dişe diş olması istenir.

Yaşasın “Kürdan-Türkan” kardeşliği

Diş kelimesi, Eski Türkçe tīş > tiş > diş dönüşümü ile günümüze kadar gelmiştir.

Ön Hint-Avrupa dilinde “dent” diş anlamına gelir. Dantel de aynı kökten gelmekte olup Fransızca “dentelle-küçük diş/dişçik” kelimesinden Türkçeye intikal etmiştir. Zaten Türkçede de diş, “bazı dantel ve işlemelerin kenarlarındaki yuvarlak sivri bölüm”ler için de kullanılır.

“Aldente” İtalyanca “al dente-dişe (gelir)” anlamına gelmekte olup yiyeceklerin çok fazla haşlanmadan pişirilmiş olmasını ifade eder, özellikle makarnalar için kullanılır. Aldente pişirilmiş makarna, sosu içine daha iyi çeker ve tutar. Ayrıca biraz sert olduğu için hemen yutulmaz, ağızda iyi çiğnendiğinden sindirimi daha rahat olur.

Bir de yemek sonrası dişleri temizlemekte kullandığımız kürdan var. Bu kelime, “kürd-an”dan gelmiyor. Fransızca “cure-dent-diş temizleyicisi” sözcüğünden geçiş yapmıştır.

Yine dişleri andıran denden (") işareti, Farsça “dendân-dişler” kelimesinden gelmektedir. 

Arapça kelb, “köpek” demektir. Kerpeten de şekil itibariyle benzediğinden “kelbetân-iki köpek dişi” kelimesinden Türkçeye intikal etmiştir.

Yirmi yaş dişlerine neden akıl dişi denir?

İnci gibi dizilerek ağzımızı âdeta kuyumcu vitrinine dönüştüren dişler, belirli yaşlarda sırayla çıkarlar. Önce 20 adet süt (bebeklik) dişi çıkar, sonrasında onlar dökülür, yerine 28-32 adet arasında kalıcı dişler çıkar. Bir de yirmi yaş dişleri var tabii.

Yirmi yaş dişleri, çenenin her iki tarafının en sonunda yer alan üçüncü büyük azı dişlerdir. Genellikle 17-21 yaş arasında, ağızda en son çıkan dişler olduğundan, bunlara akıl dişi (wisdom teeth) de denmektedir.

Nadir de olsa (1/2.000), bebekler dişli biçimde doğabilir. Dişli doğmak, birçok kültürde olumlu görülürken, Çin kültüründe kötü kabul edilir.

Gömülü kalmalarının sebebi nedir?

Yirmi yaş dişinin çıkıp çıkmaması, toplumdan topluma değişkenlik gösteriyor. Örneğin, Meksika yerlilerinde yirmilik dişler çıkmazken Aborjinlerin hepsinde yirmilik diş mevcuttur. Yirmi yaş dişlerinin gömülü olmasını uzmanlar birçok nedene bağlayabilmektedir. Özellikle Sanayi Devrimi sonrası insanların daha yumuşak ve işlenmiş gıdalarla beslenmesinin çene kemiklerinde küçülmeye sebep olması ve sonucunda dişlerin çıkacak yer bulamaması görüşü öne çıkıyor. Anne ve babadan aktarılan genetik farklılıklar, bazı rahatsızlıklar ve uygulanan tedaviler de buna sebep olabiliyor.

Süt dişleri ne yapılıyor?

Aborjinler, çocukların düşen dişlerini pandanus adı verilen bir bitkinin içine yerleştirirler, bitki büyüdükçe çocukların dişleri de büyüyüp güçlenir. Pandanus yapraklarında, dişler büyürken çocukları koruyacak ruhlar olduğuna inanırlar.

Süt dişleri Endonezya, Arnavutluk, Hindistan, Vietnam, Kore ve Çin’de çatıya, Pakistan’da nehre, Japonya’da üst dişler çamura, alt dişler çatıya atılır. Şili’de anneler bu dişleri altın ya da gümüş ile kaplatır, kolye veya küpe olarak kullanır. Tacikistan’da tarlaya ekilir, bu sayede çocukların büyüyünce savaşçı olacağına inanılır.

Güney Afrika’da terliğin içine, Afganistan’da fare deliğine, Arjantin’de su dolu bardağın içine bırakılır.

Amerika, İspanya, Venezuella ve Yeni Zelanda’da yastığın altına konur.

Fas’ta dişler gece yastığın altına konur, sabah kalkınca Güneş’e doğru atılır. Mısır’da da Güneş’e atma geleneği vardır.   

Meksika’da dişler çocukların yataklarının yanındaki bir kutunun içine konur.

Birçok ülkede farelerin süt dişlerini alıp götürdüğü inanışı hakimdir. Arjantin’de suyu fare içip yerine para veya şeker bırakır. Güney Afrika’da terlikteki dişi fare alıp hediye bırakır. İspanya’da farenin dişleri alıp yerine biraz para veya şeker bırakacağına inanılır. Meksika’da ve Venezuella’da da fare gelip dişleri alır ve yerine biraz para bırakır.  

Yeni Zelanda’da aileler dişi yastık altından alır ve yastığın altına hediye bırakırlar.

Amerika’da da, “diş perisi” imgesi mevcuttur. Çocuklar süt dişlerini yastığın altına koyarlar ve uykuya daldıklarında diş perisinin dişi alıp yerine para bıraktığına inanırlar.

Ülkemizde dökülen süt dişleri genellikle, çöpe veya çatıya atılmakta ya da toprağa gömülmektedir.

En iyi yatırım yerleri: Diş bankaları

Kök hücre, son yıllarda hemen herkesin duyduğu bir kavram. Kök hücreler, vücudumuzda bütün dokuları ve organları oluşturan ana hücreler olarak tanımlanır. Henüz farklılaşmamış olan bu hücrelerin sınırsız bölünebilme, kendini yenileme, organ ve dokulara dönüşebilme özellikleri bulunabildiğinden, birçok amansız hastalığın tedavisine yönelik çalışmalarda kullanılabiliyor. Kök hücreler, göbek kordonu, kan ve kemik iliğinden elde edilebildiği gibi dişlerden de elde edilebiliyor. Kök hücre için, süt dişleri ve çürük olmayan yirmi yaş dişleri kullanılıyor. Yapılan çalışmalarda, diş dokularından elde edilen kök hücrelerin kardeşlere 1/4, anne babaya 1/2 oranında uyum sağladığı tespit edilmiş durumda. Bugün ülkemizin de içinde olduğu birçok ülkede, bu dişlerin saklanması için diş bankaları kurulmuştur. Bununla birlikte, çıkan bu dişler genelde atıldığından bu konuda halkın bilgilendirilmesine ihtiyaç bulunmaktadır.

Diş ve yaş ilişkisi

Arapça “sinn”, hem “diş” hem de “yaş” anlamına gelmektedir. Bu ilişki gerçekten çok ilginçtir. Fenike alfabesinde sîn “diş” anlamına gelir ve şekli yan yana iki dişi belirtir. Arapçadaki sin harfinin de dişleri bulunmaktadır.

Kurbanlık hayvan alırken dişlerine bakıldığını hepimiz biliyoruz. At, sığır, koyun, keçi, kedi ve köpek gibi hayvanların yaşı hep dişinden tespit edilir. Arpalık kelimesi, “hayvan dişlerinde bulunan ve hayvan yaşlandıkça aşındığı/silindiği için yaşını belli eden benek” anlamına da gelir. At tüccarları, atların diş etlerini de kontrol eder, geri çekilme varsa yaşının ilerlediğini anlar.  

Bir insan yaşlandıkça diş uzunluğunun 1 ila 5 milimetresini kaybeder. Gençlerin dişleri şekil olarak daha dikdörtgensi iken, yaşlıların dişleri daha kare olma eğilimindedir.

Adli tıpta bir bireyin kimliğinin teşhis edilebilmesi çok önemlidir. İnsan dişinin sert dokusu, çürümeye ve bozulmaya uzun yıllar karşı koyabilir. Yapılan bazı bilimsel çalışmalarda, dişlerin semental çizgileri ve sekonder dentin kalınlığı kullanılarak hesaplanan tahmini yaş ile gerçek yaş arasında güçlü pozitif bir korelasyon bulunmuştur.

Kişiye özel eşsiz bilgi kaynakları

Dişler, parmak izi ve DNA gibi kişiye özel önemli bilgi kaynaklarındandır. Dişler, sadece yaş ile ilgili değil, kişisel alışkanlıklar, psikolojik durum, karakter özellikleri, meslek, sağlık durumu, uygulanan tedaviler, yaşanan yer, etnik köken ve cinsiyet gibi birçok konuda veri sağlayabilmektedir.

Öndeki iki kesici diş yaşı (gençlerde yuvarlak köşeli dikdörtgen, yaşlılarda kare olur), yan kesici dişler cinsiyeti (kadınlarda merkez kesici dişlere göre daha kısa ve yuvarlak, erkeklerde daha uzun olur), köpek dişleri karakter özelliklerini (daha sivri ve yan kesicilerden uzun olanlar agresif ve güç peşinde olur) ortaya koyar.

Bir kişinin diş ve diş etinde gözlenen değişiklikler, kişinin eroin, kokain, metadon, sigara, içki, çay ve kahve kullanımı gibi alışkanlıkları olup olmadığını gösterir. Pipo içenlerin tespiti daha kolaydır, zira piponun sapını genelde dudakta aynı yere yerleştirdiklerinden, zamanla bu alandaki dişlerde bir aşınma deseni oluşur.

Dişlerin gıcırdatılması veya sıkılması, endişeli veya rekabetçi kişiliğin bir göstergesi olarak görülmektedir.

Düzgün olmayan diş uçları veya dişlerdeki küçük talaşlar veya çatlaklar, takıntılı bir tırnak yiyici olmanın ipucu durumundadır. Çıkıntılı ön dişler, eşit olmayan kapanış veya konuşma sorunları parmak emme kaynaklı olabilir.

Çoğu meslek hastalığı, dişlerin sert dokularının kaybına veya diş lekelenmesine neden olur. Tozlu veya parçacıklı ortamlarda çalışan kişiler, sıklıkla dişlerinin sert dokularında aşınma yaşarlar. Un değirmeni, taş öğütme veya çimento sanayii işçileri bu tür sorunlar yaşayabilir. Metal işçileri, sarı veya yeşil lekelenmeler, ince siyah çizgilerle karşı karşıya kalabilir. Fosfor ve hidrojenperoksit sanayiinde çalışanlarda, florozis (flor zehirlenmesi) denilen bir rahatsızlık ortaya çıkabilir. Florozis problemi, çukurlu bir mine tabakası oluşturarak dişlerin temizlenmesini zorlaştırır.

Dişte meydana gelen bozulmalardan, kişinin gastrik ülser, anoreksiya nevroza, doğuştan frengi olup olmadığı ve demir takviyesi alıp almadığı anlaşılabilir.

Diş tedavisinde kullanılan teknikler, malzeme kalitesi vb. unsurlar diş tedavisinin yapıldığı ülke hakkında bilgi verebilir. Örneğin, Rusya ve Çin’de uygulanan tedavi teknikleri ve malzemeleri Batı ülkelerinden farklılık göstermektedir.

Dişler etnik köken hakkında da bilgi sağlayabilir. Üst azı dişlerin dışında ekstra bir çıkıntı olan Carabelli çıkıntısı, Avrupalılarda çok sık (%75-80) görülürken, Pasifik insanlarında daha az (%35-45) bulunur. Üst kesici dişlerin kürek biçiminde olması Asya ve Kızılderili popülasyonlarında ortak bir özellik olmasına rağmen, Afrika ve Avrupa popülasyonlarında nadirdir.

Dişler ve vücut sağlığı

Ağız ve diş hastalıkları, vücut sağlığı hakkında da bilgi sağlayabilir.  Ağız kuruluğu, çürüklerde artış, diş etinin aşırı büyümesi ve tekrarlayıcı diş eti apseleri gibi belirtiler şeker hastalığının habercisi olabilir. Diş gelişiminde yavaşlamalar A vitamini eksikliğine, dil ve ağız yaraları B vitamini eksikliğine, diş eti kanamaları C vitamini eksikliğine ve diş yapısında bozulmalar D vitamini eksikliğine işaret edebilir.  

Çin tıbbında enerji meridyenlerinin, dişler ile organlar arasında bir ilişki ortaya koyduğu düşünülmektedir. Buna göre, dişlerdeki rahatsızlıklar organlara yansıyabildiği gibi organlardaki işlev bozuklukları da dişlerde etki gösterebilmektedir. Örneğin, köpek dişlerinde meydana gelecek bir travma karaciğer ve safra kesesini olumsuz yönde etkileyebilir. Aşağıda organlar ve ilişkili dişler yer almaktadır.

  • Akciğerler-Üst küçük azı dişleri, alt birinci ve ikinci azı dişleri
  • Böbrek-Üst ve alt kesici dişler
  • Dalak-Alt küçük azı dişleri
  • İnce bağırsak-Üst ve alt üçüncü azı dişleri (20 yaş dişleri)
  • Kalın bağırsak-Üst küçük azı dişleri, alt birinci ve ikinci azı dişleri
  • Kalp-Üst ve alt üçüncü azı dişleri (20 yaş dişleri)
  • Mesane-Üst ve alt kesici dişler
  • Mide-Üst birinci ve ikinci azı dişleri, alt küçük azı dişleri
  • Perikard-Üst ve alt üçüncü azı dişleri (20 yaş dişleri)

Diş sağlığı ve temizliği

Diş sağlığı ile ilgili farklı endeksler var. Son dönemde DMFT (çürük, eksik veya dolgulu dişler) endeksine göre yapılan bir çalışmaya göre, en iyi genel diş sağlığı sıralamasında Danimarka 1. sırada yer alıyor. Onu Almanya, Finlandiya, İsveç ve Birleşik Krallık takip ediyor. Son üç ülke ise, sırasıyla Hindistan, Avustralya ve Filipinler. Yeni mezun diş hekimlerine Filipinler’i değerlendirmelerini salık verebiliriz.

Birçok Müslüman ülkede devam eden “misvak” geleneği diş sağlığının korunmasında büyük yarar sağlıyor. Misvak, “bir şeyi ovmak” anlamındaki sivâk kökünden türemiş olup erâk (salvadora persica) ağacından yapılır. Yapılan incelemeler misvak ağacının çok eski dönemlerden beri kullanıldığını ortaya koymaktadır. Ancak misvağı bu denli yaygınlaştıran ve günümüze kadar gelmesini sağlayan Peygamberimizin bu konudaki tavsiyeleridir. “Eğer müminlere (ümmetime) zorluk çıkaracak olmasaydım, her namazda misvak kullanmalarını emrederdim” meâlindeki hadis buna örnek teşkil ediyor. Peygamber Efendimiz namaz kıldığında, abdest aldığında, uykudan uyandığında, Kur’an okuduğunda, ağzı kokutan yemek ve açlık gibi durumlarda hep misvak kullanmıştır. Hz. Âişe’ye Resûlullah’ın eve geldiğinde ilk yaptığı işin ne olduğu sorulduğunda dişlerini misvakla temizlediğini söylemesi, Resûlullah’ın ısrarlı tavsiyeleri sebebiyle sahâbîlerin yanlarında devamlı misvak bulundurmaları bu güzel uygulamanın başkaca misalleridir. Misvağın yararları bilimsel olarak da tespit edilmiş olup birçok firma misvak özlü diş macunu üretmektedir.

Dişler ve karakter analizi

Fizyonomi (yüz okuma) ilmi içinde, dişlerin de önemli bir yeri vardır.

Buna göre, dişlerin birbirine eşit uzunlukta olması, kişinin mantıklı ve dengeli bir yaklaşımda olduğunu gösterir.

Ön dişler arasında boşluk olması, sezgisel kararlar verebilen, başına buyruk ve risk almaktan çekinmeyen bir kişiliğe işaret eder. Bu kişinin kelime oyunlarına ilgili ve şakacı olduğunu belirtir. Bu kişilerin acele karar vermeleri, kendilerine pişmanlık olarak dönebilir.

Ön dişlerin diğer dişlerden çok daha büyük olması, katır gibi inatçı olma özelliğini açığa vuruyor, hele bir de çenesi sivri ise inadından sakınmalı.

Küçük eşit dişler, nazik, hızlı öğrenen veya liderlik pozisyonlarından çekinen bir kişiyi gösterir.

Çarpık dişler (özellikle alt dişler), bir konunun iki tarafını da gören, yanılmaktan çekinen ve mükemmeliyetçi olan bir kişiliğin özelliği olarak karşımıza çıkıyor.  

Buck dişleri olarak tabir edilen ön dişlerin dışarı çıkması hali, çocukluğun başkalarını memnun etmek üzerine kurulmuş olarak geçtiğini ve utangaç bir karakteri belirtiyor.  

Uzun ve sivri “köpek” dişlerine sahip olanların, agresif ve istikrarlı/uzun süreli bir ilişki kurmakta zorluk çekebilecek insanlar olması kuvvetle muhtemeldir.

Alt dişlerin üsttekilere göre öne çıkması ise, yine agresif birini betimliyor.

Erzurumlu İbrahim Hakkı Hazretleri de Marifetnâme’sinde dişleri iri olanın işlerinin çoğunlukla kötülük, dişleri normal (orta büyüklükte) olanların işlerinin esenlik/hoşluk ve doğruluk üzere olduğunu belirtmektedir.

Diş rüyaları

Rüya ilmine göre, rüyada görülen dişler genel olarak akrabalar olarak yorumlanmıştır. Buna göre üst dişler baba tarafından akrabalara, alt dişler anne tarafından akrabalara işaret etmektedir. Temiz ve sağlıklı dişler, akrabaların sağlıklı oluşuna; sorun olması akrabaların başına talihsizlik gelebileceği şeklinde yorumlanmıştır.

Diş hediği

Süt dişlerinin çıkmaya başlaması geleneğimizde “diş hediği” adı verilen bir törenle kutlanır. Bu geleneğe farklı bölgelerde “diş buğdayı, diş bulguru, diş aşı, diş göllesi, diş dirgiti” gibi isimler de verilir. Diş çıkarma töreni ile, bebeğin hızlı bir şekilde büyümesi, rızkının bol olması, dişlerinin sağlam olması gibi isteklerin gerçekleşmesi temenni edilir. Diş buğdayı yapılarak buğdayın bereketi gibi bebeğin ilerideki hayatının da bereketli olacağına inanılmıştır. Hedik, yöreye göre buğdayın, buğdayla nohut, bulgur veya benzeri hububatın suda haşlanmasına verilen addır.

Bazı yörelerde bebeğin diş çıkardığını gören ilk kişi çocuğun üzerindeki elbiseyi yırtar ve ona diş hediği töreninde hediye alır. Diş hediğinde, bebek büyük bir tepsinin içine veya bezin üstüne oturtulur ve üstüne tutulan ve yüzünü örten beyaz bir örtü üzerinden hedik başından aşağı dökülür. Bebeğin büyüdüğünde nasıl bir kişi olacağının ve nasıl bir meslek seçeceğinin kestirilmesine yönelik bazı ritüeller içerir. Akabinde tepsinin içine mushaf, makas, kalem, tarak, ekmek, bıçak vb. nesneler bırakılır ve bebeğin yüzü açılır. Bebek ilk neyi eline alırsa, ileride o mesleği seçeceği şeklinde yorumlanır. Örneğin çocuk kalem veya mushafı seçerse ilim adamı, tarağı seçerse berber, bıçağı seçerse kasap, altını seçerse zengin olacağına inanılır. Bir esprili çıkarım da ben yapayım: Eğer hepsini kucaklarsa, siyasetçi olacağına kesin gözüyle bakılabilir. Bu arada gelen misafirler çocuğa bazı hediyeler getirir. Hedikler ve diğer ikramlar yenilip çaylar içilerek çocuğun diş çıkarması kutlanır.

Diş kirası

Diş kirası, Osmanlı toplumunda eski Ramazanlarda iftara gidilen saray ve konaklarda misafirlere verilen hediyeler için kullanılan bir tabirdir. Enfes bir yemekle ağırlanan misafirler, teravihe gitmek üzereyken “iftarımıza misafir olarak bize sevap kazandırdınız, kiraladığımız dişlerinizi bizim için yemek yerken yorduk” anlamını ifade eden diş kirası ile nazikçe ve cömertçe uğurlanırdı. Bazı kaynaklarda, Fâtih Sultan Mehmed’in vezîriâzamı Mahmud Paşa’nın tertip ettiği ziyafetlerde pilâv içine altın paralar koydurduğu ve bu paralara yemek sırasında onları bulanların sahip olduğu belirtilmektedir.

YORUM EKLE
YORUMLAR
Hidayet Çimen
Hidayet Çimen - 1 ay Önce

Eline sağlık hocam. Teknik detaylı ve bilgilendiricili güzel bir yazı olmuş.

Cengiz Eken
Cengiz Eken - 1 ay Önce

Eline emeğine yüreğine sağlık teşekkürler

Ayşenur B.
Ayşenur B. - 1 ay Önce

Diş kirası geleneği ne kadar güzel bir incelik ifade ediyor. Teşekkür ederiz bu güzel yazı için

Mahmut Ay
Mahmut Ay - 1 ay Önce

Anlaşılır bir Türkçe kullanımı ile güzel bilgi.Tsk.

Özgür Deniz
Özgür Deniz - 1 ay Önce

Değerli hocam kaleminize ve emeğinize sağlık. Her zamanki gibi çok güzel ve bilinmeyen konulara değinmişsiniz. Sanırım kız babaları öncelikle damatlardan ayrıntılı bir diş analizi isteyecekler.

Şinasi
Şinasi - 1 ay Önce

Çok güzel bir yazı, hem kelimelerin kökenlerine ait bilgiler, hem tarihi bilgiler hem bilimsel bilgiler harmanlanarak okuması zevkli bir yazı meydana getirilmiş. Teşekkürler.

Aborjin
Aborjin - 1 ay Önce

Hayatı sürprizlerle dolu hale getirmek lazım, ziyafetlerde pilâv içine altın para koyma uygulamasını tuttum.
Şimdi de yapılsa keşke