Şehirlerin kültür sanat yüzü olan birçok çalışma vardır. Yapılan etkinlikleri şehrin sınırları dışına taşıyan; dergi, kitap, film, belgesel gibi çalışmalar da yapılan bu güzelliklerin daha geniş kitlelere duyurulması, paylaşılması için etkin rol oynayan yayın organlarıdır. Bu bağlamda süreli yayınlardan olan dergiler; sanatın, edebiyatın ve yaşanan kültürel hareketliliğin en net yüzüdür. Bunların yanına eğitim gibi bir temel değer de eklenince ortaya çıkan çalışma, “eser” olma yolunda önemli bir adımdır diyebiliriz.

Eğitim Tokat dergisi yıl:1 sayı:1 diyerek yola düştü. Tokat’ın dışa açılan yüzü olacak bir içerikle selamladı dergi; kültür, edebiyat ve eğitim camiasını. 

Son yıllarda Tokat’ta eğitim alanında yapılan çalışmalar şehrin sınırlarını çoktan aşmış durumda. Okullarla sınırlı olmayan ve tüm şehir insanını içine alan faaliyetler ile eğitimin sınır tanımadığını göstermiş oldu Tokat’ta eğitime gönül veren herkes.

Başta Tokat Valisi Dr. Ozan Balcı, İl Milli Eğitim Müdürü Murat Küçükali ve eğitim, kültür, sanat, spor gibi alanlarda görev alan herkes olmak üzere topyekûn bir gayret ile Eğitim Tokat çatısı altında çalışmaları yürütülmeye devam ediyor. Hem de salgın döneminde de hiç hızını kesmeden hatta bazı alanlarda daha yoğun mesai harcanarak…  

Ortaya konan çalışmaların bir dokümanı olarak şimdi de Eğitim Tokat dergisi yayın hayatına başladı. Derginin künyesinde yer alan isimler; Genel Yayın Yönetmeni: Ali Bal, Editör: Orhan Gazi Gökçe. Danışma Kurulu: Prof. Dr. Ertuğrul Yaman, Prof. Dr. İbrahim Tüzer ve Prof. Dr. Tahsin İlhan’dan oluşuyor. Bu isimler edebiyat dünyasının tanıdığı isimler. Bu da dergi için önemli bir artı.

Derginin giriş yazılarından paylaşımlar yapacağım.

Tokat Valisi Dr. Ozan Balcı

Tokat’ta her alanda başarılı ve etkili çalışmalar yürütülüyor. Salgın sürecinde de umutsuzluğa kapılmadık, devletimizin gücünü aziz milletimizin emrine, hizmetine sunduk. Eğitim Tokat çatısı altında yürüttüğümüz projelerimiz çözüm ve değer üretmektedir. Çocuklarımıza, milletimize ve devletimize faydası olan işler için gece gündüz çalışıyoruz. “Etüt Tokat” ile çocuklarımızın akademik başarısını destekliyoruz. “Kitap Tokat” ile eğitim ortamlarını kitap çeşitliliği ve sayısı bakımından nitelikli hâle getirmek ve okuma kültürünü geliştirmek istiyoruz. Spor, sağlık, eğitim, müzik, kültür ve sanatın her dalında projeler yürüterek gençlerimizin kariyer planlamalarına destek oluyoruz. Ülkemizin 2023 hedefleri doğrultusunda, Tokat Valiliğimizin gözetim, denetim, yüreklendirmesi, koordinasyonu ve liderliğinde, İl Milli Eğitim Müdürlüğümüz tarafından yürütülen her projeye desteğimiz tamdır. Öğretmenler benim mesai arkadaşlarımdır. Eğitimimizi millî değerlerle donatıp çağımızın ihtiyaçları doğrultusunda geliştirmek için hep birlikte durmadan çalışacağız. Eğitim Tokat dergisi de bu çalışmaların sesi olacaktır, emeği geçenleri kutluyorum.

İl Milli Eğitim Müdürü Murat Küçükali

Değişimin ve gelişimin öncüsü olma yolunda sürekli çalışıyoruz. Milletimizin bizlere emaneti olan çocuklarımızı, gençlerimizi geleceğe emin adımlarla taşımanın gayreti içindeyiz. Millî ve manevî değerlerle mücehhez ve Bakanlığımızın 2023 Vizyonu doğrultusunda bilinçli nesiller yetiştirmek için eğitim sahasında araştırmalar yapmayı, projeler üretmeyi, geliştirmeyi, markalaşmayı amaç edindik. Kurumsal kimliğini yaptığı özgün çalışmalarla geliştiren Tokat Milli Eğitim Müdürlüğü, Türk Milli Eğitimi için de umut ışığı olacak nitelikte başarılı bilimsel çalışmalara imza atmıştır. Bakanlığımızın yenilikçi ruhunu her projemiz ve çalışmamızın esin kaynağı olarak görüyoruz. Bu kapsamda yürüttüğümüz birçok projemiz, hem ulusal hem de uluslararası alanlarda takdir görmüş ve uygulanmıştır. 2019-2020 yılında da başlattığımız ve yürüttüğümüz birçok nitelikli projemiz vardı. Bilindiği üzere dünyayı etkisi altına alan salgın nedeniyle her alanda bir yavaşlama olmuştur. Tokat Milli Eğitim Müdürlüğü olarak salgın döneminde ARGE çalışmalarımızın yönünü, usulünü ve muhteviyatını hızlı bir şekilde revize ettik. Çocuklarımızın kaygısını gidermeye, toplumumuzun beklentisini karşılamaya çalıştık. Bakanlığımızın aldığı tedbirlere ilave olarak eğitimin her alanında uzaktan yürüttüğümüz projelerimiz oldu. Eğitim Tokat TV’yi yayın hayatına sokarak, çocuklarımızın derslerine destek olduk, moral ve motivasyonlarını arttıracak programlar yaptık. Eğitim Tokat TV’de sınavlara dönük ders anlatımları, soru çözümleri gibi etkili ve pratik dersler hazırladık ve öğrencilerimizle paylaştık.

Ali Bal

“Ülkemizde milyonlarca gencimiz var. Milletimizin emaneti olan bu genç nesillere tarih, edebiyat ve sanat ruhunu vermek bizim en büyük ve hususî ödevimizdir. Bizim medeniyetimiz kitap medeniyetidir, şiir medeniyetidir. Kâğıt da yazı da kutsal bir değerdir. Eğitim Tokat dergisi; gençlerimizi okumaya, yazmaya, düşünmeye, üretmeye teşvik etmek için bir yol olma gayretiyle hayattadır. Bizi var eden aziz milletimizin ruh köklerine ulaşmak, gönüllerimizi muhabbetle doldurmak ve içinde yaşadığımız büyük medeniyeti tanımak ve tanıtmak için bir tefekkür merhalesi ve güzel Türkçemizin yıkılmaz bir kalesi olmayı hedeflemektedir. Tüm dünyada ve ülkemizde etkili olan salgın döneminde ilk sayımızla okurlarımızın karşısındayız. Dergimiz genel olarak iki ana bölümden oluşuyor: eğitim ve şehir. Salgınla mücadelede ve uzaktan eğitim sürecinde Milli Eğitim Bakanlığımız, Valiliğimiz ve İl Milli Eğitim Müdürlüğümüzün çalışmaları, öğretmen ve öğrencilerimizin özgün projeleri, eserleri Eğitim Tokat dergisinde yer buldu. Şehir ve kültür dosyasında ise tarihî dokusuyla adeta açık hava müzesi olan Tokat’ımızı kıymetli yazarlarımızın kaleminden okuyacağız. Her sayımızda şehrimizin tanıtımına da katkı sunmayı düşünmekteyiz.”

Tokat’tan ve Türkiye’den

Dergi iki bölümden oluşuyor. Birinci bölümde Tokat’ta eğitime dair yapılan çalışmalar yer alıyor. Özellikle salgın döneminde yürütülen çalışmalar görsel desteklerle anlatılıyor. “Kitabın Başkenti Tokat” sözünü doğrulayacak çalışmalar önemli bir yer tutuyor ilk bölümde.

Ali Bal salgın döneminde Tokat’ta yapılan eğitim çalışmaları hakkında bilgi veriyor. Eğitim Tokat Web Tv’nin faaliyetleri ayrıntılı olarak yer alıyor yazıda.

Murat Urfalıoğlu ve Murat Kürkçü; Eğitimde Sağlık Hareketi başlıklı yazıda sağlık alanında yapılan çalışmaları anlatıyorlar. Eğitim Tokat’ın ne kadar geniş bir yelpazesi olduğunu ispatlayan bir yazı bu.

Nevriye Baran; dezavantajlı çocuklar için yürütülen çalışmalar hakkında bilgi veriyor “Bir Çocuk Bir Dünya Bin Umut Projesi” başlıklı yazısında. Özellikle salgın döneminde yapılan çalışmalar da yer alıyor yazıda.

Keziban Özcan; Kitap Tokat Projesi dahilinde yapılan çalışmalardan örnekler veriyor yazısında. Salgın dönemini kapsayan süreçte gerçekleştirilen çalışmalara dair notları aktarıyor Özcan. 

Murat Urfalıoğlu, bugünlerde de sıkça konuşulan güvenli internet konusunda kaleme aldığı yazısında önemli bilgiler aktarıyor. WhatsApp güvenliğinin sıkça dillendirildiği bu günlerde Urfalıoğlu’nun yazısını mutlaka okumak gerek. Yazıdan bir bölümü buraya almak istiyorum.

“1. İnterneti eğitim amaçlı kullanmaya yönlendirmelidir. Boş zaman geçirmek için sosyal aktivite imkânları sunmalıdır.

2. Çocukların sosyal ağ hesapları ebeveynleri tarafından kesinlikle düzenli olarak kontrol edilmeli, verilmiş olan önemli bilgiler varsa düzeltilmelidir. Paylaşılan fotoğraf ve bilgilerin paylaşıma uygun olup olmadığı ve tanımadıkları kişilerle haberleşmemeleri konusunda kesinlikle uyarılarda bulunulmalıdır.”

Tokat deyince türkülerden bahsetmeden olmaz. Anadolu türkülerinin can damarıdır Tokat. Müzik Tokat projesi ile yapılan çalışmalar ile özellikle öğrenciler türküler ile tanıştırılıyor, öğrencilerin bir müzik aleti öğrenmesi için uygun zemin oluşturuluyor. Müzik Tokat deyince; Dursun Dalkılıç, Tibet Sarıca, Metin Buz - Murat Ağıl, Utku Çetin Su ismini mutlaka anmak gerek. Bu türkü yürekli öğretmenlerin çalışmaları ile içimizdeki türkü sevdası buram buram yükseliyor göğe Anadolu Anadolu diyerek.

Prof. Dr. İbrahim Tüzer Anadolu Mektebi Tokat Okumaları hakkında bilgi veriyor yazısında.

Prof. Dr. Ertuğrul Yaman, çocuk ve eğitim, çocuk ve iletişim konulu bir yazısı ile dergide.

Nilüfer Zontul Aktaş, Masal Tokat Projesi kapsamında Tokat’ta gerçekleştirdiği etkinliklerden bahsediyor yazısında.

Birinci bölümde mesleki eğitim, olgunlaşma enstitüsü faaliyetleri, uzaktan eğitim gibi konulara dair yazılar da yer alıyor.

Tokat’a Gitmek Gerek

Derginin ikinci bölümü Mevlana’nın Tokat’a gitmek gerek sözü ile açılıyor. Bu bölümde kültür-sanat -edebiyat dünyamızdan isimlerin Tokat hakkında yazdığı yazılar yer alıyor. Yazılardan tadımlık paylaşımlar yapacağım. Devamı dergide.

Prof. Dr. Bilal Kemikli - Tokat’a Gitmek Gerek

“Tokat’a gelmek lazım. Burada, Mevlevihane’nin avlusunda tarihle an arasında gidip gelmeleri yaşamak için kalkıp gelmeli. Sonra “dokuz yüz adımda dokuz yüz yıllık tarih”in izinde şehrin dar sokaklarında seyrana çıkmalı. Danişmentli, Selçuklu, Osmanlı şehrinin sokaklarında bir medeniyet tarihi talebesi olduğunuzun ayrımına varıp, zamana meydan okuyan konakları, medreseleri, hanları, hamamları ve bilhassa camileri teker teker tavaf etmeli. Velhasıl, şehre gelmeli!”

Prof. Dr. İsmet Emre - Tokat, Ah Tokat...

“İnsan, Tokat’tan ayrılırken bile ayrılışı geciktirmek için bunların birinin gölgesine sığınıp şöyle keyfince bir nefeslenmek istiyor. Bütün o verimli vadileri, bütün o Sivas’ı domatesiyle, salatalığı, taze fasulyesi ve yeşil biberiyle buluşturan ciğer kahvesi toprakları bir çırpıda gizleyen devâsâ çitler aynı zamanda insana doğallığın nefesini de üflüyor uğurlarken. Hele bir Kazova üzümü var ki resimlik! Sivas’ta yaşarken ne vakit tablalar üstünde Kazova üzümü görsem kendimi daha yıkamaya fırsat bulmadan bile o iri, yuvarlak, bal kıvamındaki taneleri yerken bulurdum. Gece 12’lere 1’lere kadar kaldım bu şehirde, bu atalarımızın sanki emanet ederken “elleri titreyerek” bize uzattığı şehirde. Dost sohbetlerine katıldım. Hiç uyumadım o şehirde, hep bir gece uyumaya özlem duyarak ayrıldım. Ama Allah’ın bir lütfu olarak sabahını da öğlesini, ikindisini, akşamını ve gecesini de bütün hücrelerimle yaşadım farklı vesilelerle.”

 Dr. Hayrettin Orhanoğlu - Bir Şehrin Ahlâkı

“Bağlarında sizi kucaklayan Anadolu’dur. Bat yersiniz bir tabakta bir diğerinde kirazı iri iri durur. Ama illa ki dostluk ve illa ki içten, güven veren ve ahlaklı bir koyu sohbet. Tokatı merkeze alan, Tokat’ın çehresini değiştirmek, entelektüel bir katkı sunmak için bir araya gelen insanlar, saatlerce kafa yorar ve bir kısmı bürokrasiye kurban gitse de fikirler dallanıp budaklanır şehrin suretine bir katkı olarak neşv ü nema bulur. Hulâsa şehir bir ruhtan ibarettir. En azından böyle olmalıdır.

Tokat, köklü bir ruha sahiptir. Tıpkı Anadolu gibi. Anadolu oluşu barındıran birkaç şehirde biridir bu şehir. Hülasa Anadolu’dur Tokat.”

Gökhan Akçiçek - Bahar Gelmiş Kapımıza Dayanmış

“Tokat’tayım, Dudayev Parkı’nda. Yazdan firar etmiş bir gün, hesapsızca ortalıkta geziniyor. Güneş, gölgeli yerleri ara ara ısıtıyor, ergen yeni yetmeler misali biraz sonra da sıkılıp vazgeçiyor. Rastladığı insana nedensiz mutluluk aşıladığını ise rahatlıkla söyleyebilirim. İnsanlar alttan alınacak bir dünyada olduklarının çoktan farkındalar. Öğrenilmiş bir hüznü gönüllü sahiplenmiş gibi her biri. Çoktandır alıştıkları bir giysi ya da kendilerine yakıştığına inandıkları bir saç modeli niyetine, taşımaktan adeta memnunlar.”

 Şakir Kurtulmuş – Kitaplarla Dost Olan Ender Şehir Tokat

“Birkaç yıl önce Tokat Kitap Fuarı için kente gelirken Tokat’la ilgili çok fazla bilgiye sahip değildim. Bildiğim iki isim; Mustafa Uçurum ve Ali Bal’dı. İstanbul’dan tanıyorduk bu iki arkadaşı. İstanbul, Ankara, Sakarya ve başka şehirlerde düzenlenen etkinliklere Tokat şehrini temsilen bu arkadaşlar katıldıkları için, İstanbul’a bu vesile ile geldikleri zamanlarda görüşüyorduk. Kitap fuar alanına geldiğimizde önce Mustafa Uçurum daha sonra diğer arkadaşlar ziyaretimize gelip bizi şehirde yalnız olmadığımızı hissettirmek için ne gerekiyorsa yaptılar. Fuar alanında olduğumuz sürede yakalayabildiğimiz boşlukları burada görevli öğretmen arkadaşlarla yaptığımız samimi sohbetlerle güzelleştiriyorduk. En çok ilgimi çeken konu da ‘kitap okuma’ kampanyası ve ‘kitap okuma grupları’ oldu.”

 Hüseyin Akın- Tokat Cennetten Çıkmadır

“İlkokul öğretmenimin her müzik dersinde söylettiği, sınıf korosunda da tekrar ettirdiği türkü bana bu şehrimizle ilgili bir harita sunuyor gibiydi: “Hey Onbeşli Onbeşli/Tokat yolları taşlı/ Onbeşliler gidiyor/Kızların gözü yaşlı.” Çocuk muhayyilemin bana her Tokat denildiğinde gösterdiği sahne “yolları taşları bir şehir” fotoğrafıydı. Onbeşli kimdi? Kızların gözlerini yaşartacak ne yapmışlardı? Bütün bunları çok sonraları öğrenecektim. Hele bu türküde yer alan bir ifade vardı ki onu hiçbir yere oturtamıyordum: “Aslan yârim kız senin adın Hediye” Bir erkek sevdiği kıza ne diye aslan diye hitap etsindi ki? Niteleme sıfatlarına halel mi gelmişti. Bütün bunlar zihnimden geçse de kendimi türkünün havasına bırakır giderdim. Ortaokul sıralarında yine bu türkü en çok söylenen türkülerimiz arasındaydı müzik derslerimizde. O vakit anladım ki buradaki 15’liden kasıt askere hicrî 1315’te giden birinden bahsediyordu. 1315 doğumlu Tokatlı Halil evin en küçüğüdür ve yasa gereği her evde bir erkek ailesinin geçimini sağlamak için askere alınmayabiliyordu. Fakat Halil yine de Çanakkale’ye gitmeyi tercih etmişti.”

Selçuk Küpçük –Tokat İzlenimleri

“Tokat’a hem müzik hem edebiyat çalışmalarım gerekçesi ile sık geldiğim söylenebilir. Ya da başka illerdeki etkinliklere giderken uğrak yerlerim arasında çoğunlukla Tokat da olur. Bu, benim tarihsel öyküm içerisinde 90’lardan 2000’lere uzanan bir kapının aralanması demek aynı zamanda. Dolayısı ile 90’lardan 2000’lere bir şehrin gelişen, değişen bütün yüzlerine tanık oldum.”

Dursun Gürlek – Gazi Osman Paşa’nın Alnına Yazılan Besmele

“Geçen aralık ayının birkaç gününü memleketim olan Tokat’ta geçirdim. Beni çeşitli okullarda tarih ve kültür sohbeti yapmak üzere davet eden Tokat Valisi Sayın Ozan Balcı’nın ve değerli dostumuz Milli Eğitim Müdürü Murat Küçükali’nin çok yakın ilgisini gördüm.Başta, Mehmed Emin Saraç Anadolu İmam Hatip Lisesi olmak üzere dört lisede konuşma yaptım. Son olarak, mezun olduğum Tokat İmam Hatip Okulunda da gençlere hatıralarımı anlattım. Program sonunda müdür beyin bir sürpriziyle karşılaştım.

Ahmet Özdemir Bey, bana ilkokul ve ortaokul diplomalarımı takdim etme lütfunda bulundu. Tokat deyince tabii ki akla hemen merhum Gazi Osman Paşa geliyor. Bu ismi taşıyan lisede de öğretmenlere yönelik bir sohbetim oldu.”

Ekrem Anaç – 900 Adımda 900 Yıl

“Türklerin Anadolu’daki 900 yıllık mimarlık serüveninin tamamının 900 adım yürüyerek görülebileceği tek şehir TOKAT adından bahsedilince, Tokat’a hiç gelmemiş olanların, neden bilinmez bozkırın ortasında sarı, sıcak, sıkıcı bir kent canlanır zihinlerinde. Karadeniz kıyısındaki, içeriye yağış geçişini engelleyen sıra dağların yüksekliği, bu şehirde yağış geçişine müsaade edecek bir rakıma düşmesi sebebiyle oldukça dengeli bir iklime sahiptir Tokat; ne Karadeniz sahilleri kadar aşırı yağışlı ve nemli, ne orta Anadolu kadar kurak ne aşırı soğuk ne aşırı sıcak.”

Durmuş Sezgin - Bir Ağaçtan Ötesi: Çınar

“Anlatılanlara göre Bilecik’teki dergâhında Şeyh Edebali’yi ziyaretlerinin birinde, Osman Bey bir rüya görür. Osman Bey’in rüyasında, Edebali hazretlerinin koltuk altından çıkan bir nur, gelip Osman Bey’in göğsüne girer. O nurun girmesiyle, Osman Bey’in karnından bir ağaç çıkar. Bu ağaç dallanıp budaklanır. Dalları çok yükseklere ulaşır. Altındaki nice dağları ve nehirleri gölgeler. Onun gölgesindeki dağ ve nehirlerden birçok insan gelip istifade ettiği sırada, Osman Bey uyanır. Edebali hazretleri, Osman Bey’in böyle bir rüya görmesine çok sevinir. Onun yapacağı büyük hizmetlerden kendisinin de nasipleneceğini düşünür ve Osman Bey’in bu güzel rüyasını yorumlar: “Oğul sen, babandan sonra “Bey” olacaksın, kızım Mâl Hâtunla evleneceksin. Benden çıkıp sana gelen nur budur. Sizin asil ve temiz soyunuzdan nice padişahlar gelecek. Onlar, nice devletleri bir çatı altında toplayacaklar. Allah Teâlâ, nice insanın huzur ve saadete kavuşmasına, İslam’la şereflenmesine senin neslini vesile edecek.” der. Osman Beyi tebrik eder ve kızı Mâl Hatun’u Osman Bey’e nikâhlar.”

Orhan Gazi Gökçe - Dâr-ı Vatan: Tokat

“Konar-göçerlik Türklere nerenin vatan kılınacağına dair önemli bir tecrübe kazandırmıştır. Tarihi süreç içerisinde sürekli hareket halinde olmayı kendine vazife sayan dedelerimizin nihayet üzerinde karar kıldığı bu topraklar, esasında Türk dediğimiz şahsiyetin kendini bulmasına da imkân sağlamıştır. Bu uzun hikâyede, Türklerin Anadolu topraklarına pergelin sivri ucunu sabitlemesi, tarihin akışı içerisinde fevkalade önemli bir dönüm noktasını teşkil eder. Nitekim Malazgirt sonrası Anadolu’nun Türkleşmesi ve İslamlaşması dünyadaki gidişatı da farklı bir istikamete sevk etmiştir. Kılıç ile açılan kapılar, ilim ve irfan sahasında sağlanan tekâmül ile Türklere hep açık kalmıştır. Anadolu Selçukluları ve Beylikler Döneminde merkezi bir rol oynayan Niksar’dan Kayseri’ye kadar olan havza Anadolu’nun Türk eli olmasını temin eden bir emniyet sahası olmuştur. Tokat, bahsini ettiğimiz tarihi arka plan bağlamında son derece önemli bir konuma sahip işte bu coğrafya içinde müstesna bir beldedir.”

Ali Bal – Tokat Bir Bağ İçinde

Tokat’ın bağ, bahçe ve ovaları Osmanlı ordularının konaklama ve gıda ambarı olmuş, bakırcılık, ipekçilik, pamuklu dokuma ile çeşitli sanayi ve el sanatları gelişmiş, iş hanları ve çarşıları Bağdat, Bursa ve Halep’tekiler ile kıyaslanır olmuştur, diyor Evliya Çelebi.Tokat’a dair övücü şu sözler de unutulmaz: “Âlimler konağı, fazıllar yurdu, şairler yatağıdır.”

Kültür ve sanatın ihtişamını yaşayan bu güzel şehirden İpek Yolu da geçer. Bağdat’tan, Tebriz’den, Sivas’a; Sivas’tan Tokat’a; Tokat’tan Amasya’ya, Merzifon’a oradan da İstanbula uzanan tarihi İpek Yolu, Tokat’ın ticaret, kültür ve sanat yaşamını hep canlı tutmuştur. Günde ortalama 1000 devenin geçtiği bilinen tarihi yol ile bakır, yazmacılık, dericilik, ipekçilik ve çömlekçilik alanlarında Tokat adından söz ettiren bir şehir olmuştur.

Eğitim Tokat’tan Şiirler

Gecenin en karanlık anı aydınlığa en yakın olduğu anmış
Âlemler karanlığa büründü gelmez misin ey beklenen!

İncil,Tevrat ve Zebur verdi gelişinin müjdesini
Çaresizler seni bekler, neredesin ey beklenen!

Baba sevgisi nedir sen belki bilemedin ama
Biz senin yerine de baba dedik babamıza ey beklenen!

Mucizelerle geldin, hoş safalar getirdin
Zulmü, gözyaşını dindirdin, hoş geldin ey beklenen!

Anne şefkatine doyamadın, kaybettin onu Ebva’da
Yetimdin, öksüz de kaldın bir anda ey beklenen!
İlkay Türkay

Ne güzel,
Sevgiyi azık yapıp yemek azar azar,
Ve damla damla içmek suyu bitmesin diye,
Yaklaşırken sona azığında hala kırıntılar,
Damlalar bir okyanus.
Ve yüzmek o okyanusta.
Ne güzel.

Alıp başını gitmek iyidir bazen,
Yalnızsan yalnız değilsindir bil ki,
Hiçbir zaman bırakmaz seni anılar...
Yakalayıp ucundan kenarından,
Çeker içine içine,
İstesen de istemesen de girdabın,
O girdapta boğulmak,
Anılarla yunmak, arınmak...
Ne güzel

Haydar Ercan

Zela

Naram benim

Ağzımda asılı kalan sesim

Gel ve

Sabahlara ayarla yüreğimi

Patavatsız uzan mısralarımın dibine

Bütün çiçeklerimi emzir

Uçarı öyküler anlat bana

Eski şehrimizden mesela

Bayram sabahlarından

Zela

Gel

Sokak gözlüm

Böyle ayrılık olmaz

Gel aşk

Gel …

Eteklerin zil çalarak

Gözlerinde kırkikindilerle gel

Ve içir beni bulutlara ki

Çiseleyeyim

Yağmuru seven çocukların

Gülücükleri üzerine

Şahan Çoker

Mustafa Uçurum