Genç Dergisi Şubat sayısı çıktı!

Genç Dergisi “Erkeksen Çık Ortaya!” sloganıyla Şubat sayısını sosyal alanda pek ortaya çıkmayan erkeklere atfediyor. Bu sayıda merkeze alınan konu erkeklerin sosyal hayatta görünürlüklerinin azalması olsa da teknolojiden astronomiye, Burkina Faso’dan Doğu Türkistan’a kadar pek çok başlıkta ve tarih, edebiyat ve kültür-sanat alanlarında kaleme alınan çok kıymetli yazılar okurlarıyla buluşmayı bekliyor.

Genç Dergisi Şubat sayısı çıktı!

Genç Dergisi Şubat sayısında erkeklerin sosyal hayatta görünürlüklerinin azalması meselesi her açıdan ele alınıyor. Kadınların her dönem kuşandıkları gayretleri, erkeklerin siyasi partilere katılımının artması, gençlerin ihtiyaçlarına kulak verilmesi gerektiği, İslamcı olmanın karizmatik olmaması… Dosya konusu için hem erkeklerin hem de kadınların görüşlerine yer verildi. Diğer taraftan Türkiye’den ve dünyadan seçkin haberler, kültür-sanat, teknoloji, tarih ve edebiyata dair yazılar ve çok değerli söyleşiler de Şubat sayısında yer alıyor.

Dergi ilk olarak “Eşik Bekçisi” sayfasıyla açılıyor okura. Ülkemizden ve dünyadan ilginç başlıklar sunan bu sayfanın ardından “bi’ dünya haber” kısmında İslam coğrafyasındaki ümit yeşerten içerikler paylaşılıyor. Akabinde “Tecrübe Konuşuyor” sayfasında; Fatma Barbarosoğlu’nun “Nasihati Verenin Kendi Verdiği Nasihate Mesafesi Mühim” başlıklı yazısında nasihati verenin kim olduğu ve nasihat edenin ettiği nasihati ne denli tatbik ettiği sorgulanıyor.

Mesut Menderes Karaboğa’nın “Hayatınızdan Bir Bahar Feda Ederek Binlerce Bahar Kazanmak!” yazısında çalışmanın önemi vurgulanıyor. Ebubekir Ertem, “Üstad Kadir Mısıroğlu’ndan 3 Önemli Nasihat” başlığıyla rahmetli Kadir Mısıroğlu’ndan çok kıymetli üç nasihati bizlere iletiyor. Prof. Dr. Mustafa Karataş ise “Hocamın Nasihatini Kulağıma Küpe Yaptım” yazısında Prof. Dr. Ali Özek hocanın akademik çalışma yapanların ufkunu açacak bir nasihatini bizlerle paylaşıyor.

Genç Dergisi’nin bu sayıdaki dosyasında; Araştırmacı-yazar Yaşar Şadoğlu’nun “Erkekler Olumsuzluklara Daha Eğilimli Gibi” başlıklı yazısında 40 yıl önce erkeklerin faaliyetlerin başını çekiyor oluşunun altında yatan motivasyon irdeleniyor. Prof. Dr. Ahmet Akın’ın “Kadınlar Hep Gayretliydi” yazısında kadınların “annelik” duygularının bu duruma etkileri ele alınıyorken yazar Sibel Eraslan ise “Profesyonel Görünürlükte Genç Erkekler, Amatör Etkinliklerde Genç Kızlar Önde” başlığıyla dile getirdiği konunun erkeler ve kızlar açısından bir bütünlük arz ettiğini söylüyor. İKADDER Yönetim Kurulu Başkanı Funda Akyol; “Kadınlar Dezavantajlarına Rağmen Öndeler” başlıklı yazısıyla erkeklerin daha çok “güç paylaşımı” yapılan mecralarda olduğuna dikkat çekiyor.

Dosyanın devamında Siyer Vakfı & Fidan Sanat Vakfı Genel Sekreteri Cemil Nazlı; “Erkekler Ciddi Bir Muhasebe Yapmalı” yazısında teknik gelişmelerin mesai formatını da değiştirmesi sebebiyle kadınlara daha rahat alanların sunulmasından bahsediyor. Yazar Ercan Yıldırım “Tarihi Erkekler Değiştirir” başlığıyla kadın erkek fıtratları arasındaki temel farklara dikkat çekiyor. Üsküdar Belediyesi Gençlik ve Spor Hizmetleri Müdürü Yakup Öksüz’ün yazısında “Mesele Kız, Erkek Değil; Mesele Gençlik!” başlığıyla gençlerin kendini birçok açıdan baskı altında hissetmesine değiniliyor. Sosyal Politika Uzmanı, ARGETUS Araştırma Direktörü Mehmet Aslan ise “Kadınların Lehine Çok Şey Değişti” başlıklı yazısında kadınların yükseköğretimlileşme düzeyindeki artış üzerinden bir değerlendirme yapıyor. Son sayfaya gelindiğinde de “Erkekleri Hareketlendirebilecek 6 Eser” tavsiyesi ile dosya nihayete eriyor.

“Aksa’da Bir Sabah Namazı”

Tülay Gökçimen Mescid-i Aksa’ya yaptığı 10 günlük ziyaretindeki duygu dolu anları anlatırken o mübarek beldeyle ilgili pek çok ayrıntıyı da bizlerle paylaşıyor. “Google’ın kaçırdığı noktayı biz kaçırmayacağız” diyerek Google’a Mescid-i Aksa yazıldığında “İşgal, baskın, İsrail, gaz bombası” gibi kavramlarla karşılaşıldığını söylüyor ve Google’ın aksine Aksamız’ın feyz ve bereketinin, onun hak ettiği değerin yeniden dünyaya duyurulacağı duasıyla yazısını taçlandırıyor.

“Güvendiğin Dağlar mı Var?”

“Manevi Kişiliğin İnşası” köşesinde Dr. Adem Ergül, Hz. Nuh ve oğlu arasında geçen hadiseyi örnek vererek bu dünyada dayanılan her dağın yıkılmaya mahkum olduğunu izah ediyor. “Dağ ne kadar yüksek olsa da kısa bir süre kimi dalgalardan koruyucu gibi görünse bile nihaî olarak daha büyük bir dalgayla suların altında kalmaya mahkumdur.” diyerek ibretlik bir hakikate işaret ediyor.

Genç Gönüllüler’in “Söz Meclise, Kıssa Herkese” şiarıyla gerçekleştirdikleri “Cuma Buluşmaları” tüm hızıyla devam ediyor. Her Cuma saat 14.00’de tüm beyefendileri Mesnevi Şerif okumaya bekliyorlar.

“Doğu Türkistan Bir Hilal ise; Bir Ucu Türkiye, Diğer Ucu Doğu Türkistan’dır!”

Hidayet Oğuzhan, Ahmet Burakcan ile yaptığı söyleşide Doğu Türkistan’daki güncel durumu anlatıyor. “Bazıları Türk olduğumuz için mi Müslüman olduğumuz için mi soykırıma uğradığımızı tartışıyor; hayır, her ikisi de Çin’in gözüne batıyor.” sözleriyle önemli bir ayrıntıya dikkat çekiyor.

“Norveç Tüm Dertlere Deva mı?”

Adem Özköse, İskandinav ülkelerinden Norveç’teki refah seviyesini anlatıyor ve buna rağmen yaşanan varoluş krizine ve intiharlara ışık tutuyor. “İnsanın özündeki zamanı ve mekânı aşan boyuttan mahrum bir hayat ise Norveçlileri adım adım intihara sürüklüyor.” refahın ferahlık ve saadet getirmediğine dikkat çekiyor.

“Gündemimizde Ne Var?”

Osman Nuri Topbaş Hocaefendi “Gençlerle Soru-Cevap” “Kısmında milli ve mânevi değerleri konusunda milletler, genç nesillerini nasıl zinde tutabilirler?” sorusunu cevaplandırıyor.

“Benim Kalbim Dirildi, Fakat Burada Ölü Kalp Çok, Vebal Büyük!”

Burkina Fasolu Abdulaziz, Haşim Akın ile yaptığı söyleşide İslam’la buluşma sürecini ve bu geçişin sancılarını anlatıyor. “Bir kişi İslam’a girince kurtulmuyormuş. Kurtulmanın şartı hep beraber, toptan sarılmak ve kurtulmakmış.” sözleriyle bir ömür sürecek bir tebliğ yolculuğuna işaret ediyor.

“İslam Dini Dünyaya Önem Vermiyor mu?”

Prof. Dr. Soner Duman ahirete inanalar ve inanmayanlar açısından dünya hayatını değerlendiriyor ve dünyanın bir imtihan yurdu olmasına değiniyor. Dünyanın müminin zindanı olmasını izah ediyor.

“Semerkand: Denizi Olmayan Liman”

Bu yazısında Hande Berra, Semerkand’a tarihin farklı perspektiflerinden çok boyutlu bir bakış sunuyor. Bu beldenin tarihin kudretli hanedanları ve isimleri ile temaslarını bizlere sunuyor.

Genç Dergisi’nin Şubat Sayısına Katkı Sunan İsimler

Abdullah Uçar, Adem Ergül, Ahmet Burak Can, Ali Altunkaya, Ayşe Saliha Emon, Belemir Kopuz Güneri, Betül Tutar, Burak Çetik, Cihan Aktaş, Elif Ceylan Çiftçi, Ender Ekim, Esad Mücahit Eskimez, Furkan Özkul, Gamze Çakır, Hakan Emin Öztürk, Hande Berra, Hanife Palta, Haşim Akın, İrem Özdemir, K. Beyza Kirenci, Kadir Bekar, Mehmet Lütfi Arslan, Metin Karabaşoğlu, Muaz Erdem, Muhammed Murat Tutar, Muhammet Mustafa Tuncay, Murat Kaya, Nurcan Doğan, Nursena Pancar, Ömer Çelik, Salih Yüzgenç, S. Bilgehan Eren, Soner Duman, Süleyman Ragıp Yazıcılar, Şehadet Taş, Tahir Ceyhun Yıldız, Tuğba Akbey İnan, Tülay Gökçimen.

YORUM EKLE

banner36