Fikre, Sanata ve Ruha: Tohum Dergisi

“Tohum Dergisi İstanbul İmam-Hatip Okulları Mezunları Cemiyeti tarafından Eylül 1963’te, henüz İmam Hatip Okulları’nın oluşma sürecinde, ilk sayısını yayımlamıştır. İlk dönemlerinde daha ziyade ilmî ve dinî bir dergi hüviyetinde olan Tohum, İmam Hatip mücadelesini yansıtma ve derneğe mensup kişi ve kurumların fikirlerini iletebilecekleri bir mecra olma gayeleriyle yola çıkmıştır. 1979’a kadar, aralıklarla beraber, aylık olarak yayımlanmıştır ve toplamda 117 sayıya ulaşmıştır." Elif Merve Peker yazdı.

Fikre, Sanata ve Ruha: Tohum Dergisi

Dergi ve Mahiyeti

“Tohum Dergisi İstanbul İmam-Hatip Okulları Mezunları Cemiyeti tarafından Eylül 1963’te, henüz İmam Hatip Okulları’nın oluşma sürecinde, ilk sayısını yayımlamıştır. İlk dönemlerinde daha ziyade ilmî ve dinî bir dergi hüviyetinde olan Tohum, İmam Hatip mücadelesini yansıtma ve derneğe mensup kişi ve kurumların fikirlerini iletebilecekleri bir mecra olma gayeleriyle yola çıkmıştır. 1979’a kadar, aralıklarla beraber, aylık olarak yayımlanmıştır ve toplamda 117 sayıya ulaşmıştır. Beyazıt, Beyazsaray’daki dergi genel merkezî fikir/sanat camiası için bir buluşma yeri hâline gelmiştir. İbrahim Solmaz’ın başkanlığıyla beraber daha İslamcı bir dile sahip olmaya başlamıştır. 1965’te dergi, tasarımla beraber muhtevasında da değişikliğe gideceğini bildirmiştir; saf dinî meseleler ekseninden çıkılacak, gündelik konuların işlenmesine doğru gidilecektir. Yayın dilinin İslamcı çizgiden çıkmadığı/çıkmayacağının vurgulanmasıyla ayrıca, ‘İmanlı bireyler’ yetişmesine katkı sağlanacak olması ve İslami düsturlarla hareket edileceği üstü kapalı biçimde ifade edilmiştir. Din, milliyet, biyografi, sağlık, sanat, tasavvuf, dindar neslin nasıl yetişeceği gibi farklı konular işlenmiştir. 1970’li yıllarda İmam Hatip Okulları için zorlaşmaya başlayan süreçte dergi, birçok defa sansüre uğramış ve dergiye baskınlar yapılmıştır. Darbe dönemiyle birlikte faaliyetleri son bulan Tohum, 80’li yılların sonlarına doğru tekrar yayımlanmaya başlamıştır.”

Derginin varoluş gayesi toplumsal çözülmelere engel olmak ve gerek gençlerin ve diğer bireylerin asıllarından uzaklaşmalarına engel olmaktır. Derginin isminin “Tohum” oluşu da bu açıdan manidardır. Tohumda gerçekleşen bir değişimin ağacın özünü ve duruşunu etkilemesi gibi tohumdan yaşanan bozulmaların da insanları değiştirip dönüştüreceğinin bilinciyle yazılar kaleme almışlardır. Modernizmin getirdiği popüler kültür ögelerine karşı dinî ve ahlâki bir sağlam bir duruş sağlamak amacıyla pek çok uyarılarda bulunmuşlardır. İnsanın yalnızca dünyada var olan bir varlık olmadığını onun her iki dünyasına yaptıkları vurgu içeren yazılarıyla hatırlatmışlardır. Yalnızca bir hatırlatma ve uyarı içeren dergi olmamanın yanında edebî açıdan kuvvetli olan pek çok yazı da derginin bünyesinde yer almaktadır. Bu açıdan “Fikre, San’ata ve Ruha…” sloganıyla yola çıkmışlardır. Bu yolda yürürken de Anadolu halklarının tümünün derdiyle dertleneceklerini belirtmişler ve dönem atmosferinde yaşanan ölçüsüzlük, itidalsizlik, laubalilik için de onurlu bir duruş sergileyeceklerini daha ilk sayılarında kaleme almışlardır. Her il ve ilçede bir muhabirle çalışma kararları da derginin ilk çıktığı dönemdeki ulusal kaygılarını gözler önüne sermektedir. Dergi Komünizm, Arap Milliyetçiliği, Sabır, İmam Hatip Okulları gibi başlıkları ele almış ve içerisinde ayetler, hadisler ek olarak hikâye ve şiirler yer almıştır.

“İnsan dünyaya atılmış en büyük tohumdur, ama toprağın üstüne.

Tohum, büyüğün küçükte gizlenişidir.

Küçük tohum içindeki büyük ağaçtan habersizdir. …

Allah olmasa insan, insan olmasa kâinat, kâinat olmasa toprak, toprak olmasa tohum olmazdı.”

satırları ile “Tohum”un ne anlama geldiği ve mahiyeti bizlere sunulmuştur. Bu noktada tohumdan yaşanan güzelliklerin öncüsü olmak amaçlanmıştır. Bu güzellikleri yaşayabilmek niyazi ile…

Elif Merve Peker

İstanbul Üniversitesi • SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER

YORUM EKLE