Hayal Bilgisi, 25. Sayı

Van-Erciş’ten bir iyilik hareketi, esenlik bildirisi, dostluk, kardeşlik, barış nidalarıyla hayallerimize talip olan bir dergi Hayal Bilgisi. Cihat Albayrak ile Ayşe Ünsal’ın gayretleri sadece bir derginin çıkması için değil. Bir derginin sadece bir dergi olmadığını herkese göstermek istiyor Hayal Bilgisi. Daha da güzeli, bir derginin nelere kâdir olabileceğini de yaşayarak gösteriyor bizlere. İyilik Ajandası tutan yüreklerin sayfaları doldukça yarına dair umutla bakmak biraz daha kolay oluyor içinde kırılma yaşayan herkes için.

25. sayısı yaz sayısı olarak çıktı Hayal Bilgisi’nin. Dopdolu bir içerik var karşımızda. Öykülerle açılıyor derginin sayfaları. İlk sayfalar öykülere, denemelere emanet. Birçok dergide şiire teslim edilen ilk sayfalar Hayal Bilgisi’nde düz yazıya sunulmuş.

Adem Yağmur, Ahmet Uğur Solak, Abdullah Kasay, Ali Rıza Kaşıkçı, Arif Onur Solak, Banu İçli Öner, Aysun Bahar Asar, Ayşenur Kırcalı, Ayşe Sena Er, Ayşe Ünsal, Buğra Taşova, Cihat Albayrak, Emine Köseoğlu, Erdal Şahin, İsmail Aybey, Mehmet Bıldırcın, Nilay Erik, Zeynep Özdemir Akkuş, Merve Yüksel, Cihat Şit, Mahmut Said Celayir 25. sayının yazarları.

Şiirleriyle; Abdurrahman Adıyan, Ayşe Gönenç, Behçet Gülenay, Emre Doğan, Ahmet Akın, Hakan Kartal, Esra Sağlık, Tunay Özer, Hakkı Aytaç, Zeynep Akın, Leyla Aktaş, Şener Öktem, Mustafa Işık, Vildan Poyraz Coşkun, Muhammed Korkmaz, Kevser Eke, Halit Yıldırım, Hızır İrfan Önder, Onurhan Çökmez, Kevser Evsen dergide yer alan isimler.

Belki dergide yazan isimler çok görülebilir ama üç aylık bir sayı için bu kadar ismin bir araya gelmesi makul karşılanabilir. Dergilerin sahipsizliği gibi bir sitemin gündemi sürekli yokladığı bir zamanda bu da bir zenginliktir dergiler adına.

Dergiyi canlı kılan kısa haberler, kitap tanıtımları, ilham verenler, İyilik Atölyesi dergi sayfalarında okurlarını bekliyor.    

Karabatak köprüler kuruyor

Bazı dergilerin kapaklarını büyük bir merakla beklerim. Özenli, mesaj yüklü, okuyucuyu daha kapaktan başlayan bir etki alanına çeken dergiler vardır. Karabatak dergisi işte tam da bu dergilerden. Kapak çalışmaları sizi kuşatan bir içtenlikle hazırlanıyor Karabatak’ın.

33. sayı Temmuz-Ağustos 2017 sasıyı olarak ulaştı okuyucuya. Kapakta Boğaz Köprüsü var. Artık hayatımızda köprülerin derin çağrışımları da dikkate alınacak olursa 15 Temmuz ve köprüler başlı başına bir duruşun adresi olarak gösterilebilir.

İç sayfada köprüde dalgalanan şanlı bayrağımız ve tam karşı sayfada Ali Ural’a ait “Köprü” adlı şiir. “15 Temmuz şehitlerini minnetle anarak” ithafıyla çıkan şiir 15 Temmuz şiirleri arşivinde özel bir yer edinebilecek bir şiir: “kimse köprüyü kesemez çünkü / makasları köreltecek kadar keskindir köprü” “Şimdi sen Alparslan’ı da görmüyorsun köprünün ucunda / Malazgirt’i bir ova sanıyorsun başaklarından kan damlayan”

15 Temmuz 2016’dan sonraki ilk sayısında ruha şifa bir 15 Temmuz sayısı ile okuyucularının karşısına çıkan Karabatak, 15 Temmuz’un yıldönümünde aynı hassasiyetini koruyor. Faysal Soysal’ın 15 Temmuz şehitlerine ve şehit Halil Kantarcı’ya ithaf ettiği “Mimli Direniş Köprüsü” şiiri de destansı bir 15 Temmuz şiiri olarak okuyucularla buluşmuş.

Karabatak dergisi zengin içerikli dergilerimizden. Bazı dergilerin ağır bastığı edebi türler vardır. Şiir dergisidir mesela, öyküleriyle ön planda olan dergiler vardır. Karabatak şiirde, öyküde ve denemede başarılı bir dergi. Bunda Ali Ural’ın çok yönlülüğü etkili oluyor. Şiir, deneme ve öyküleriyle Ali Ural, Karabatak’a bu çok yönlülüğü kazandıran en önemli faktör olarak imkânlar sunuyor.

Hüseyin Akın, Hasan Akay, Dursun Güzel, Tosun Bayrak, Meryem Kılıç, Şafak Çelik, Sümeyra Yaman, Sevgi Yerlioğlu, Adnan Metin, Yusuf Duruk, Cennet İmata, Berke Camekan, Firdevs Aparı, Ali Seyyah, Mustafa Sarı, Filiz Geç, Esra Yıldız, Enes Oktay, 33. sayının şairleri.

Her sayı dosya konuları ile çıkıyor Karabatak. “Sinema ve Kutsal” dosyası ile çıkan dergide sinema ve kutsal konuları birçok yazar tarafından ayrıntılı olarak ele alınmış. İhsan Kabil’in “Kutsalın Sinemada Temsili” yazısı filmler ve yönetmenler üzerinden kapsamlı bir çalışma olmuş. Dursun Ali Tökel’in “Bana Kutsal’ını Söyle Sana Kim Olduğunu Söyleyeyim” yazısı edebiyat ve sinema paralelinde kaleme alınmış bir yazı. Dünya sinemasından Çağrı, Hz. Yusuf, Ashab-ı Kehf gibi çok bilinen filmlerin yanında zihnimizden çıkmış birçok filmi de bu dosya sayesinde kutsallık bağlamında hatırlamış oluyoruz.  

33. sayının röportajı Prof. Dr. Nurhan Atasoy ile yapılmış. Sanat, yaşam, mimari, kültür üzerine konuşmuş Rahşan Tekşen, Atasoy ile. C. Zeynep Kaplantaş, Emine Batar, Berrin Erdoğan, Emre Şahin, Leyla Polat, Sabri Gümüş, Hilal Karaman, Aysun Özkan derginin öykücüleri. Kitap yazıları, portre, sinema yazıları Karabatak sayfalarında okuyucularını bekliyor.

Temmuz, Temmuz’da 12 dedi

Temmuz dergisi 1. yılına ulaştı. 15 Temmuz’dan sonra dergilerin özel sayıları varken Ali Emre ve ekibi yeni bir dergi ile dimdik darbenin karşısındaydı. Temmuz, Hasan Aycın çizgisiyle açıyor sayfalarını.

Direnci biliyor Temmuz’un şiirleri. Derginin duruşuna denk bir gür eda var şiirlerde. Ali Emre’nin “Safları Sık ve Düzgün” şiiri Cahit Zarifoğlu’na ithaf edilmiş bir şiir. Şiir öylesine sarsıcı ifadelerle ilerliyor ki son iki dize göğe yükseliyor dua dua: “Bize bir şevk ey aziz, biraz şeref, yanıp tutuşan bir şeşper / Bize Allah için kınına düşman muttaki bir kılıç göster”

Adem Turan’ın şiiri de Temmuz’da karşılıyor okuyucuyu. Emre Miyasoğlu, Mustafa Karasoy, Ahmet Laçin, İsmail Söylemez, Ömer Ay, Erdoğan Aydoğan, Mustafa Uçurum, Ayşe Çelikkaya, Yavuz Balı, Mert Mevlüt Gökçe, Ayşenur Öztürk, Tunay Özer 12. sayının şairleri.

Mustafa Başpınar, Selvigül Kandoğmuş Şahin, Mustafa Özel, Hasan Özlen, Mustafa Yılmaz, Hale Beyza, Serkan Akın, Kenan Yusuf, Aysun Bahar Asar, Erdoğan Aydoğan, Ercan Ata, Ayşe Şener, Murat Koç, Sinan Ön, Büşra Ceyran, M. Akif Şahin, Muhammed Enes Kala, Sevgi Yiğit, Şakir Kurtulmuş, Ali Emre, Erkam Kuşçu, Hatice Ebrar Akbulut derginin yazarları.

15 Temmuz üzerine yazılar yer alıyor dergide. Ali Emre 15 Temmuz ve şiir dünyamız üzerine kaleme aldığı yazısında hem dergilerde hem de meydanlarda yazılan yürekli şiirleri anlatmış. Hale Beyza’nın “Şubatın Ardından Geçen Gelen Temmuz” öyküsü 28 Şubat’tan 15 Temmuz’a geçen süreyi ve süreci anlatan bir öykü.

Akif Emre’nin aramızdan ayrılışı içimize derin bir yara bıraktı. Herkes kendisindeki Akif Emre’yi anlattı, anlatmaya devam ediyor. Erdoğan Aydoğan “Sen Gidince Akif Abi” adlı yazısında Akif Emre’yi mücadeleci ve mümin duruşuyla anlatıyor.

Söyleşi öykücü Emine Batar ile yapılmış. Günümüz öykücülüğünde Emine Batar önemli bir isim. Hem öykü yazan hem de öykü üzerine düşünen bir isim. Öykücülük serüveninden ve öykücülüğümüzden bahsediyor Batar. Öykü adına yaptığı çalışmaları, öykü atölyesini ve kat ettikleri mesafeyi anlatıyor yazar ve yeni çalışmaları hakkında da bilgi veriyor.

Temmuz dergisi Ali Emre’nin kaptanlığında çıkan bir dergiydi. Ali Emre’nin sosyal medyadan duyurduğu bilgiye göre Ali Emre makul gerekçelerle dergideki görevinden ayrıldığını bildirdi. Ali Emre gibi özü, sözü bir söz ustasının varlığı ile yayınına başlayan derginin aynı hassasiyetle devam edeceğine tün kalbimle inanıyorum. Ali Hocama da sağlık ve esenlik diliyorum.

Edebiyat Ortamı’nda “rahle” var

Temmuz-Ağustos 2017’de 57. sayısına ulaştı Edebiyat Ortamı dergisi. Öykü, deneme, şiir, roman yıllığı, hediye kitaplar derken Edebiyat Ortamı dergilerimiz arasında özel bir yere sahip. Birçok derginin başlayıp yarım bıraktığı yıllıklara özenle ve genişleyen bir yelpaze ile devam ediyor dergi. 57. sayının hediyesi ise “Şeyh Gâlib Biyografisi”

Arif Ay şiiri ile açılıyor derginin sayfaları. Bir dergiyi sevmek ve okumak için bu iyi bir başlangıçtır işte. Hep söyledim yine söylüyorum. Güzel zamanlar yaşıyoruz. Arif Ay’ın genel yayın yönetmeni olduğu bir dergiyi alıp okumanın mutluluğunu var içimizde.  Arif Ay, “Ulu Irmak” şiirini şu dizelerle bitiriyor: “ikimizi buluşturan toprak / mayasında acı / tadında çorak / durmadan akar aramızda / aşk denen ırmak”

Atıf Bedir, Hüseyin Gök, Agâh Cemil, Şadi Kocabaş, Mustafa Işık, Mustafa Uçurum, Ayşe Yazıcı Yavuz, Kadir Korkut, Sümeyra Sıddık, Hacı Şaban Boztaş derginin şairleri:

“Ölüm kadar sokulgan yaşamak kadar müphem/ cepheler duvarlar ayrılıklardan” (Şadi Kocabaş)

“Virane köprüler altından akan nehirler/ Bu şehirden geçerken gece gündüz/ Dokunsan ağladı ağlayacak” (Âtıf Bedir)

“Kuşlar yolunu bilir çay çiçeğim/ Hangi kuş kaybolmuş gökte” (Sumeyra Sıddık)

Arif Ay, Necip Fazıl’ın kişiliği üzerine yazmış. Düşünür ve sanatçı olarak Necip Fazıl ele alınmış yazıda. Sadık Yalsızuçanlar üç öykü ile Edebiyat Ortamı’nda. Erdem Dönmez, Nükhet Esen’in “Hikâye Anlatan Adam; Ahmet Mithat” kitabı üzerine yazmış. Ahmet Mithat’ı özellikle yeni nesillerin tanıması gerek. Kalemle barışmak için edebiyatımızın en münbit kaleminin yazı serüvenini mutlaka okumak gerek. Öyküye geniş yer ayıran dergilerimizden Edebiyat Ortamı. Selim Baki, Kâmil Yeşil, Semra Saraç, Ömür Öter… 57. Sayının öykücülerinden. Sümeyyenur Sepetci; Köksal Alver ve Duran Boz’un hazırladığı Mekân Hikâyeleri hakkında yazmış. 

Derginin en büyük yeniliği “Rahle” bölümü. Mektep dergi gibi işliyordu zaten Edebiyat Ortamı. 10 yıl boyunca birçok ismin kendini geliştirdiği bir gözde mekân özelliği vardı derginin. Şimdi Rahle bölümünde gençlerin dergiye gönderdikleri şiir ve öyküler değerlendiriliyor. Genç Kalemler bölümünde Arif Ay’ın rahlesinden geçen şiirler kısa değerlendirmelerle dergide yayınlanıyor. Bu, edebiyata gönül vermiş ve bu alanda iyi bir şeyler yapmak isteyenler gençler için büyük bir şans. Arif Ay gibi önemli bir ismin rahlesinden geçmek gençler için bulunmaz bir fırsat. Öyküler Ömer Said, şiirler Ayşe Karagöz tarafından değerlendirilmiş. Bir derginin en önemli işlevlerinden biri de bu olsa gerek.

Mahalle Mektebi’nde Handan Acar Yıldız ve Mustafa Kirenci söyleşisi var

Temmuz-Ağustos 2017’de 36. sayısına ulaştı Mahalle Mektebi dergisi. Konya’nın bereketinin son yıllardaki en güzel yansımalarından biri de Mahalle Mektebi dergisi.  

Öyküyle kapılarını aralayan bir dergi var karşımızda. İlk sayfalar öykülere ayrılmış. Handan Acar Yıldız’ın “Garson Melike” öyküsü derginin ilk öyküsü. Ali Güney, Selim Baki, Erhan Genç, Dilara Ayşe Akdeniz, Hatice Şimşek, M. Ali Köseoğlu, Mustafa Kotil, Medine Yıldız, Mürüvvet Özpehlivan, Vildan Yüce 36. sayının öykücüleri.

Handan Acar Yıldız ile yapılan bir söyleşi de var dergide. Öykü kitaplarından sonra şimdi de bir roman ile okuyucularının karşısına çıktı Yıldız. “Kaybolmuş Kaderler Müzesi” bir öykücünün dil kıvraklığının ve akıcı üslubunun romanda ete kemiğe bürünmüş halini gösteriyor bize. Söyleşi Handan Acar Yıldız öykücülüğü ve Kaybolmuş Kaderler Müzesi merkezli gerçekleşmiş. Romanın yazılış aşamasından, kahramanlarından, romandaki kadınların birbirleriyle ve dünya ile olan bağlarından bahsediyor Yıldız. Öykü yazmak ve roman yazmak üzerine kuramsal açıklamalar da söyleşide karşımıza çıkıyor. Handan Acar Yıldız’a söyleşide sorular Gülhan Tuba Çelik tarafından yöneltilmiş.

Derginin ikinci söyleşisi Mustafa Kirenci ile yapılmış. U. Kubilay Dündar, Kirenci ile kitap, kültürel iktidar, yayıncılık ve zorlukları hakkında bir söyleşi gerçekleştirmiş. Büyüyen Ay Yayınları ve yaptıkları çalışmalar hakkında bilgiler veriyor söyleşide Kirenci.

Derginin dosya konusu; “Kitsch”. Edebiyat, sanat, kültür dünyamız üzerinden tartışılan konular üzerinde birçok yazar var dosyaya destek veren. Moda-demode, gerçek ile sahte arasındaki hassas çizgi ele alınıyor. Bütün yazılardan sonra ortak ses; hiçbir taklit aslını temsil edemez.

Ömer Korkmaz’ın “Yol” şiiriyle aralıyor Mahalle Mektebi şiirin kapısını: “Uzun ve istikâmet sahibi değil karanlık / bu tastamam bir yol mu bilmem / yönlerini kumda, kemikte/ yönlerini dokuz kare içinde/ yönlerini kristal kürelerde değil/ baldıran da değil kiriş yayı da değil/ andolsun Furkan da değil”

Abdulhâlik Aker, Hasan Hüseyin Çağıran, Mustafa Uçurum, Kadir Korkut, Ali Karahan, Vasfettin Yağız, Fatih Budak, Yusuf Aydın, Havvanur Közoğlu, Abdullah Talha Aydemir, Cenânî, Hûşeng-i İbtihâc bu sayının şairleri.

Vefa Taşdelen’in Mektup ve Poetika başlıklı yazısı Cahit Zarifoğlu Mektupları üzerine kaleme alınmış bir yazı. Edebiyat dünyasında mektup üzerine değinilerle başlayan yazıda Taşdelen, Zarifoğlu mektuplarını poetik açıdan ele almış. Okuyuculara mektuplarla cevap veren, onlara çıktıkları şiir yolunda rehberlik yapan bu mektuplar aynı zamanda Zarifoğlu’nun şiir anlayışının da mektuplara yansıması olarak kabul edilebilir.

Öykü üzerine yazılar, kitap yazıları ve daha birçok zengin içerik Mahalle Mektebi’nin 36. sayısında okuyucuları bekliyor.

Mustafa Uçurum