Daima Edebiyat’ın 14. sayısında “Eski Fotoğraflar” var

Her sayıda kendini bir adım üste taşıyan dergi, Daima Edebiyat’ın yeni sayısı “Eski Fotoğraflar” temasıyla çıktı. Dergi yayın hayatına başladığı günden beri deneyimli isimlerin yanı sıra yola yeni çıkan isimlere de fırsat veriyor. Daima Edebiyat’ın en belirgin özelliği yeni isimlerin de önünü açması ve onları yüreklendirmesi. Dileyen okurlar derginin yayımlanmış tüm sayılarını edebiyatdaima.com’dan indirebiliyor. Merve Yurtsever yazdı.

Daima Edebiyat’ın 14. sayısında “Eski Fotoğraflar” var

Daima Edebiyat’ın hem matbu hem de dijital olarak okurla buluşturduğu 14. sayısında, derginin yayın yönetmeni Muhammet Erdevir “Eksiliyor ‘An’larımız” başlıklı yazısıyla okuru selamlıyor. Yazar, insanoğlunun geçip giden zaman karşı anları dondurma, durdurma aşkını işliyor yazısında. Dünü bugünle bağlayarak okurlarını anın farkına varmaya çağırıyor ve geçmişten gelen karelerin yüküne hazırlıyor okuru.

Hande İkbal şiirde olduğu kadar bir süredir yazdığı öykülerle de iddiasını sürdürüyor. “Süha Kere Süha” isimli öyküsüyle derin bir sızının peşine çağırıyor okuyucuyu:

“Defterin sırrı şimdi her yerde. Utanacak değilim Süha’yı bir deftere sıkıştırıp tüm dünyamı bir defter arasında yaşadım diye. İlk taşı günahsız olan atsın cismime.”

“Ateşle Söndürülen” adlı deneme yazısıyla Ahmet Menteş insanın anlam arayışına, insanlığa dokunduruyor sözcüklerini:

“Yerde sürünüyordu herkes. Herkes bir yere sürülüyordu. İnorganik örgenlerden müteşekkil, yapay çobanların başı çektiği, evrenin en kolay güdülen sürüsü. Yine biri, evinde ölü bulundu bu sabah. Gazetenin üçüncü sayfasının yalancısıyım ben de. Komşuları bilgin kimselerdi, hissettiler o evde bir ölü olduğunu. Tezleri doğru fakat eksikti, ev ölülerle doluydu. Belleksiz bir dünya kurmaya çalışanların oyunu mu bu yoksa? Toplandı gölgeler kalabalığı. Kapılar çalındı görünmez ellerce. Kapı çalınıyor insan yok, kapıyı açıyorsun insan yok, insana açılacak kapı yok, insan ve kapı... yok.”

Küçürek öykünün başarılı isimlerinden Fatma Nur Uysal Pınar “Yabancı”, “Unutmak”, “Kayıp Aranıyor”, “Geçmiş mi?” başlıklı dört etkileyici küçürek öyküsüyle bu sayıda yer alıyor.

Daima Edebiyat’ın Şubat 2023 tarihli 14. sayısında ayrıca, Deniz Loga “Ben Aptal Mümtaz Memnun Oldum”, Meryem Genel Çilingir “Rastlaşma”, Hatice Şahin “Ihlamur Ağacı Sokak”, Binnur Özyurt “Fotoğraflar Nasıl Eskir”, Buket Uçar “Göz Eskisi”, Semanur Bozok “Eski Fotoğraf” adlı öyküleriyle “Eski Fotoğraflar” temasına dahil oluyor. İsmail Kılınç “Yokluk İçinde Varlık: Eski Fotoğraflar” ve Nurhan Ceylan da “İlk Kederin Gölgesinde” adlı denemeleriyle bu sayıya katkı sunan isimler arasında.

Dergideki şiirler de oldukça zengin bir içerik sunuyor okuyucularına: Oğuz Ertürk “Yanlış Ezberlenmiş Ölümler Çerçevesi”, Hatice Kübra Öktem “Çocuğun Fotoğrafı”, Gülşah Demirci “Oyalı Dantel”, Zuhal Kara Başaran “Eskinin İçinde Sen”, Feyza Keşan “Zamanın Kırdıkları”, Sevda Altınkaya “Eskiyen Nedir Fotoğraflardan Önce”, Adnan Semih Dumlupınar “Adını Çocuklaştıran Şeyler”, Ayşe Sevinç Erginsoy Sivri “Ayak İzini Sürüyorum Gıcırdayan Tahtada” adlı şiirleriyle bu sayıda yer alıyorlar.

Daima Edebiyat’ın 14. Sayısında iki de çeviri şiir bulunuyor. Rainer Maria Rilke’nin “Ernste Stunde” adlı şiirini Deniz Schwarzwald “Ciddi Saat” başlığıyla, Emily Dickinson’ın “One Sister Have I In Our House” adlı şiirini Arif Teyimur Demirci “Bir Kız Kardeş Var Evimizde” başlığıyla Türkçeye çevirmiş.

Tema dışı bölümünde ise Hasan Ulaş “Dua”, Ayfer Karakaş “Yeni Bir Şarkıya Kalkışmak”, Büşra Badeci “Tekrarlar Tarifi”, Cüneyd Ensari “Yeni Bir Romanın İlk Cümlesi”, Kerem Nadir Özcan “Sen Matemleri”, İsmail Kurağ “Uzaklar Kuşlara Emanet”, Servet Özakan “Hasret Cümbüşü”, Ömer Keser “Aşk İçin Tragedya”, Tunay Özer “İzdiham” adlı şiirleriyle yer almakta.

Emine Gündüz Menteş “Hayat Bizi Sobeledi” başlıklı denemesinde Ahmet Erhan’a selam gönderirken Nermin Ayduran “Ah Kalbim” adlı öyküsüyle dergiye katkı sunmuş. Furkan Kemer “Tutkulardan İntihar, Günlerden Çarşamba ve Ölmekten Bir Sayfa” başlıklı eleştiri-inceleme yazısıyla, Abdulkadir Üstündağ ise Merve Yaylacık’ın ilk şiir kitabı “Baktığın Suya” üzerine derinliklim incelemesiyle okurlarının karşısına çıkmış.

Dergide Mustafa Burak Çilingir ve Neva’nın çizimleriyle yer aldığını görüyoruz.

Daima Edebiyat bu sayıda yeni bir köşeye yer veriyor: “Özeldir Çünkü…” Bu bölümde deneyimli yazar ve şairler edebiyat yolculuklarında önemli ve özel gördükleri usta edebiyatçılar hakkında değerlendirmeleriyle yer alıyor. 14. sayının “Özeldir Çünkü… köşesinin ilk konuklarından Mehmet Kahraman Ferit Edgü’nün, Zeynep Arkan ise Turgut Uyar’ın kendileri için neden özel olduğunu kaleme aldıkları yazılarıyla yer alıyorlar.

Derginin geleneği haline gelen son söz yerine arka kapak şiirini ise bu sayıda Ebru Özden Güroğulları söylemiş. “Sonsuz Adla Çağrılış” adlı dosyasıyla 2022 Seyhan Erözçelik Ödülü’nü kazanan şair “Soğuk Sone” isimli şiiriyle son sözü söylüyor.

Matbu olarak ikinci sayısını çıkaran dergi, her sayısını eş zamanlı olarak dijital formatta da okurlarına sunmakta. Bir okur olarak yolunun açık olmasını diliyorum.

Merve Yurtsever

YORUM EKLE

banner36