“Şiir seçkisi” İpek Dili, kendini tanıttığı şekliyle bir şiir dergisidir. Malûm, edebiyat dergileri içinde ‘şiir dergileri’ ayrı bir kategori oluşturacak boyuttadır.
Dergi yönetimi ve periyodu
Dergiyi ‘yayına hazırlayan’ şair İhsan Deniz’dir. Bursa’da 31 Mart 1995’te basılan ilk sayısı ile Ekim 1999’da çıkan son sayısı arasında belli bir periyoda bağlı kalmadan 15 sayı yayınlandı. Şiir dergisi oluşunu, daha logosunda hemen soldaki “şiir” kelimesiyle her sayısında vurgulayan İpek Dili, çıkmak için fırsat bulduğu an çıkan görünümüyle kendine özgü bir yayın periyoduna sahiptir. Bu durum, derginin “İlk Söz”ünde “İpek Dili’nin kendini zamanın hapsedici ve zorlayıcı sınırlarıyla çevrelemeyecek olması” şeklinde ifade edilmiştir. Dergi her ne kadar İhsan Deniz’in öncülüğünde yürümüşse de hedefi, “Şiir konusunda benzer idealleri taşıyan insanlarla kuracağı birliktelik” olmuştur. Dergi sayfaları bu birlikteliğin canlı birer şahididir diyebiliriz.
Bursa’yı aşan bir dergi
Bursa’da yayınlanmış olmasına rağmen İpek Dili’ni bir ‘taşra dergisi’ saymak zordur. Yöneteninin Bursa’da yaşıyor olması bu dergiyi Bursa ile bağlantılandırmak için yeterli görülemez. İhsan Deniz, ülkemizin en önemli edebiyat dergilerinde şiirlerini, yazılarını yayınlamış bir şairdir. Sadece bu husus bile İpek Dili’ni merkezde yayınlanmış dergilerden farksız kılar aslında. Tabii başka etmenler de vardır: Öncelikle derginin şair ve yazar kadrosu Bursa’nın okuyup yazan kesimini aşan bir kadrodur. Ayrıca doksanlı yılların ortalarına kadar taşrada tam olarak yaygınlaşmamış bulunan bilgisayarlı matbaacılığın dizgi, sayfa düzeni vb. imkânlarından bütün sayılarında yararlanmış bir dergidir İpek Dili...
Bu durumda İpek Dili İstanbul ve Ankara’ya nazaran taşra sayılabilecek bir şehirde çıkmasına rağmen, hiçbir şekilde ‘taşralı’ bir görüntüsü olmayan dergilerdendir. Bu husus, belki de sadece İpek Dili için geçerli bir husustur. Benzer dergilerden, Ankara’nın bir ilçesinde yayınlanmış bulunan Albatros’la aralarında bir benzerlik kurulabilirse de bu bir ayniyet arz etmez elbette.
İpek Dili şair ve yazarları
Derginin ilk sayısında sunuş yazısının yanındaki ilk şiir Osman Konuk’a aittir. Elbette İhsan Deniz, dergi sayfalarında en çok ürün yayınlayan şairdir. Necat Çavuş, Hüseyin Atlansoy, Cem Yavuz, Kâmil Eşfak Berki, Ali Günvar, Yılmaz Taşçıoğlu, Adem Turan, V. B. Bayrıl, Mustafa Ruhi Şirin, Alper Çeker, Haydar Ergülen, Mehmet Erdoğan, Cevdet Karal, Cumali Ünaldı, İsmail Aykanat, Hasan Selâmi Binay, Halil Güney, Mustafa Muharrem, Ali Kemal Akdeniz, Mehmet Ocaktan, Osman Serhat Erkekli, Hayriye Ünal, Sedat Umran, Seyhan Arslan gibi -bir kısmı sadece tek şiiriyle görünmüş- şairler, büyük şehirlerde yayınlanan edebiyat dergilerinde de isimlerine en çok rastlanan şairlerdir.
Mahmut Kanık, Nevzat Çalıkuşu, Mehtap Çalıkuşu, Ali Kamış, Mustafa Efe, Metin Güven, Niyazi Özsan, Serap Ural, Hasan Hüseyin Kozak, Şenol Koçhan, Ethem Erdoğan, Suat Ak, Ali Doğru, Teoman Duralı, Şafak Güzelyurt, Adem Yazıcı, Kemal Yanar, Ali Barksanmay, şiir ortamında çok sık görmediğimiz ama ürünlerine yine nitelikli edebiyat dergilerinde rastladığımız şairleridir İpek Dili’nin… Az bir kısmı ise çokça şiir yayınlamamış isimler olarak dergi sayfalarında unutulmuş şairlerdir. Bu şairlerden birçoğunun ‘sahib-i kitâb’ olduğunu vurgulamak ise zait olacaktır.
Poetika yazıları
Şiir dergisi olmasının bir göstergesi de İpek Dili’nde çokça poetika yazısı yayınlanmış olmasıdır. İhsan Deniz’in ilk sayıda “Poetika” başlıklı sekiz bölmeli yazısı sonraki sayılarda da sürmüştür. Deniz bunları kitaplaştırdı mı bilmiyorum. Kâmil Eşfak Berki de bu başlık altında yazmıştır dergide. Alper Çeker’in “Teoride Günümüz Türk Şiirine Giriş I” başlıklı yazısını -daha çok bir tarihçe görünümünde olmasına rağmen- bu kapsamda değerlendirebiliriz. Yine Mustafa Muharrem’in Şiirin Fiilleri Hakkında (2002) adlı kitabında topladığı poetik yazılarından bir kısmının İpek Dili’nde yayınladığını söyleyebiliriz. İpek Dili’nde poetik yazılar kaleme alan bir şair-yazar da Halil Güney’dir. Yılmaz Taşçıoğlu’nun 5. sayıda yayınlanan “Poetikaların Anlatamadığı” başlıklı yazısını ise bu kadar poetika yazısının içinde ironik bir yazı gibi görebiliriz: “Görülüyor ki aslında şiir ve nitelikleri konusunda bir açıklama ihtiyacı ile kaleme alınan teorik şiir yazıları, belli noktalarda rasyonel ifadelerin dışına çıkmak, yer yer bulanık, yarı-belirsiz kelime ve kavramlarla meram ifade etmek durumunda kalmaktadır.”
Dergide yayınlanan bütün yazılar şiirle ilintili konulardadır. Bir kısmı isimlerini andığımız şair ve yazarlar olmak üzere bu alanda şu yazarlar kalem oynatmıştır İpek Dili’nde: Necat Çavuş, Cem Yavuz, Nevzat Çalıkuşu, Turhan Gürel, Nazir Akalın, Kâmil Eşfak Berki, Alper Çeker, Cahit Irmak.
Polemikler de cabası
Bir şiir dergisinde yer alan polemik yazıları da elbette şiir konulu olacaktır. 15 sayılık mütevazı bir koleksiyon olmasına rağmen, İpek Dili, bu alanda önemli bir malzemeyi barındırır sayfalarında. Özellikle İhsan Deniz’in şiirle haşir-neşir bütün çevrelerde yankısını bulan tartışma yazıları hemen hatırlanabilir. Deniz’in bu alandaki en kapsamlı yazısı 7. sayıdaki Mehmet H. Doğan’ın İpek Dili şairleriyle ilgili eleştirilerine cevap niteliği taşıyan yazısıdır. Fakat Deniz, yazısını, “Zatın topu topu dört sayfa olan İpek Dili’nin bir bölümünü bu uzun cevaba ayırmak zorunda kaldığım için, ürününü yayınlayacağım şairlerden İpek Dili adına özür diliyorum.” notuyla yayınlamıştır. Bu bağlamda Halil Güney, Yasin Doğru, Nevzat Çalıkuşu da yazmış ve bazı konuları tartışmışlardır. Bu tür yazılar daha çok “Şiir Muhiti” üst başlıklı hareketli ve yer-değişken bir bölümde yayınlanmıştır.
Mütevazı ama önemli bir toplam
İpek Dili’nin tabloid boydaki ve her sayısı dört sayfalık mütevazı koleksiyonu şiir dergiciliğimizin tarihi açısından önemli bir toplamdır. Taşrayla bağlantılı ama taşrayı aşan boyutuyla şiirseverlerin dönüp bakmasını gerektirecek bir birikimdir.
Yusuf Turan Günaydın yazdı
Not: Derginin yazar kadrosu tespit edilmeye çalışılırken elimizde olmaması sebebiyle 8, 10, 11 ve 14. sayılar değerlendirmeye alınamamıştır.
güzel günlerdi! ihsan deniz'e selam olsun!