İstanbul-Fatih’te zamana meydan okuyan Darüşşafaka Lisesi binasının inşa edildiği yıllarda eski konak ve kışla yapıları okul olarak kullanılırdı. O dönemde yapılan bu bina, okul olarak tasarlanmış ilk yapılardan birisi oldu. Zamanla karma eğitimin yapıldığı koridorlar önce erkek lisesine dönüştü, sonra da sessizliğe gömüldü. Daha sonra da kurumlardan kurumlara terk edilerek bugünlere ulaştı.
Tarihi Darüşşafaka binası, bugünlerde o eski günlerine dönecek gibi görünüyor. Yapılış amacına uygun olarak kullanılmak üzere itinayla restorasyona tâbi tutuluyor. Burasının nitelikli bir Anadolu İmam Hatip Lisesi’ne dönüştürülmesi amaçlanıyor.
Depremlerde büyük hasar gördü
Darüşşafaka Lisesi, tarihi yarımadanın içerisinde eşsiz bir konumda yer almakta. Tarihin damarlarda yaşandığı Fatih ilçesinde Yavuz Sultan Selim Camii ile Fatih Camii'nin ortasında kalıyor. Fatih Kız Lisesi’nin de eteklerinde yer alan bu eğitim yuvası bulunduğu alandaki caddeye de ismini vermiş.
Darüşşafaka Lisesi mimar Barironi tarafından 1873 yılında yetim ve yoksul çocukların okutulması amacıyla yaptırılmış. Kız ve erkek öğrencilerin yatılı olarak öğrenim görmesini amaçlayan okul, ancak sadece erkek yatılı öğrenci almıştır.
Bina İstanbul’da yaşanan deprem ve yangınlarda büyük hasar görmüş. 1982’de çıkan yangında 2. katı ve çatı katı büyük hasar görmüş ve tekrar yapılmış. Oldukça uzun süre kullanılmayan bina metruk bir hale gelmiş. Zamanla çatısı tamamen yok olan binanın su alması sebebiyle bina çürümüş ve yıpranmış. Harabe haline gelen binanın döşemeleri çökmüş ve bina içinde çok miktarda moloz birikmiş.
Aralık 2011 yılında bir inşaat firması tarafından restore çalışmaları başladığında öncelikle binanın içinde kapsamlı bir temizlik yapılarak çöplerden arındırılmış. Titiz bir çalışmayla binanın restitüsyonu çıkarılan bina, buna uygun olarak tekrardan inşa ediliyor.
Tarihi eserler turizmin nesneleri olarak görülmemeli
Kültürel mirası koruma uygulamalarında tarihi dokunun modern kent yaşamına entegre edilerek yaşatılmasına ilişkin kararların ön planda tutulması gerekiyor. Tarihi ve kültürel mirası korumak yerel yönetimlerin hiç kuşkusuz başlıca sorumluluklarındandır. Bu kapsamda değerlendirilebilecek olan ve restorasyonu İl Özel İdaresi (kanunla kaldırılmadan önce) tarafından yapılan Darüşşafaka Lisesi’nden çıkarılacak sonuçlar vardır.
Kentteki yıpranan ve özelliğini yitiren tarihi binaya aynı fonksiyon (eğitim yapısı) verilerek binanın, bugünkü nesillerin de kullanımına açılması ile geçmişle gelecek arasında bağ kurulacaktır. Kurulan bağ restorasyonun amacına ulaştığının en bariz göstergesidir. Böylece diyebiliriz ki, tarihi ve kültürel eserler kent sakinlerinin gündelik yaşamından kopartılmadan, turizm sektörünün bir nesnesi olmadan da topluma fayda sağlayabilir.
Ayhan Çiftçi yazdı