Türkiye Yazarlar Birliği İstanbul Şubesi ile Küçükçekmece Belediyesinin birlikte düzenledikleri ‘Yazarlığa Ve Yazarlara Adanmış Bir Ömür’ başlıklı D. Mehmet Doğan’a vefa programı, TYB İstanbul Şubesi’nin faaliyet gösterdiği Kızlarağası Medresesi’nde yapıldı. İlk oturumda Beşir Ayvazoğlu, Dr. İbrahim Demirci, Prof. Dr. Hicabi Kırlangıç ve Mustafa Miyasoğlu Mehmet Doğan hakkındaki düşüncelerini paylaştılar.

Türkiye Yazarlar Birliği’nin kuruluşunda büyük emeği geçen ve uzun süre başkanlığını yapan Mehmet Doğan; aynı zamanda Büyük Türkçe Sözlük, Batılılaşma İhaneti, Dil Kültür YabancılaşmaCamideki Şair: Mehmet Akif, Halka Karşı Demokrasi, Bir Lügat Bulamadım, Devlet Sözlük Yazar mı?, Kültürel Savaş ve Savaş Kültürü, Yüzyılın Soykırımı, Türk Kimliğinin Coğrafyaları, Son Darbe Ergenekon gibi birçok esere de imza atan bir isim.g

İsminin başındaki ‘D’yi Nurettin Topçu koymuş

Dostları onun hakkında özetle şunları söyledi: “Mehmet Doğan; kültürümüzü kökleriyle bütünleştirmeye çalışan, yazmaya çalışan birçok kişinin elinden tutan, dilin önemini bilen, imkân sahibi olmasına rağmen istikameti değişmeyen, liderlik vasfı olan, yazarlara ve çevresindekilere ağabeylik yapan, Türkiye Yazarlar Birliği’nin bugünlere gelmesi için çok çaba gösteren, kendisine Kur’an-ı referans alan biri oldu. O, acı konuşan bir dost, müstear isimlerle kültürümüze saldıranlara cevap vermeye çalışan bir yazar ve düşünce adamıdır. O, dilin ruhsuzlaşmasına engel olmak için sözlük hazırlayarak akademisyenlerin yapamadığını yapan, milletinin vicdanı olan bir gönül adamıdır. Mehmet Doğan, pratik bir zekaya sahip olan sabır timsali bir şahsiyettir.”

Yazarlar arasında çok sayıda Mehmet Doğan isminin bazen karışıklığa neden olmasından dolayı Nurettin Topçu’nun “Senin isminin başına D harfi koyuyoruz ki kimse seni başka Mehmetlerle karıştırmasın. Artık seni Devrimci Mehmet olarak bileceğiz” şeklindeki bilgiyi de bu programda öğreniyoruz. Bana göre Mehmet Doğan isminin başındaki D harfinin devrimci anlamı yanında aynı zamanda derviş anlamının da çok uygun olacağını düşünüyorum.

Mehmet DoğanProgramın ikinci bölümünde ise Dr. Mehmet Sılay, Bekir Soysal ve Ahmet Fidan gibi dostları D. Mehmet Doğan’a ait tanıklıklarını, duygu ve düşüncelerini  paylaştılar. Muhsin Mete’nin programdaki bazı eksiklikleri gerekçe göstererek fazla bir şey konuşmak istemediğini ancak izleyenleri selamlamakla yetineceğini belirtmesi ise salonda soğuk bir havanın esmesine neden oldu.

İz bırakacak, nitelikli ve iyi hazırlanmış programlar yapılmalı

D. Mehmet Doğan’ın genç kuşaklar tarafından daha iyi tanınıp okunması için bu tür toplantılara devam edilmeli. Birçok fantastik programa daha fazla para ve mesai harcayan belediyelerin bundan sonra ise daha çok ‘Emek Verenlere Saygı Programları’ düzenlemeleri gerekir. Ancak bu programların tanıtımlarının, yerinin ve katılımcılarının da iyi belirlenmesi gerekir. D. Mehmet Doğan için yapılan bu program ne yazık ki az kişi tarafından takip edildi. E-posta ve belli yerlere afiş asmanın dışında başta yazarlar birliği üyelerinin özellikle bu programdan çok önceden haberdar edilmesi gerekirdi. Samimi ancak az katılımlı geçen bu programda tüm yazarlar da hazır olmaydı.

Programın sonunda söz alan Mehmet Doğan, kendisi hakkında görüşlerini paylaşanlara ve programı izlemeye gelenlere teşekkür ettiğini belirtti. Doğan konuşmasında Türkiye Yazarlar Birliği’nin çalışmalarından da örnekler verdi.

Bugüne kadar çok sayıda programın organizesine katkıda bulunmuş ve birçok program takip etmiş biri olarak gözlemim şudur:  Yerel yönetimler ve bazı kuruluşlar çok etkinlik yapmak isterler. Ancak biraz da iz bırakacak, nitelikli ve iyi hazırlanmış programlar yapılması, programların herkese kalıcı bir değer katması gerekir diye düşünüyorum. Kendisiyle birlikte Başakşehir Belediyesinin organize ettiği “Direnen Meâl Akif Meâli Uluslararası Sempozyumu”na giderken yolda konuştuğumuzda Mehmet Doğan’ın, yazarlar için bu tür programların iyi organize edilmesi halinde yararlı olduğunu söylemesinin de önemli olduğunu paylaşmak isterim.

 

Mahmut Balcı haber verdi