Sözün başında ilim Yayma Cemiyetinin program tanıtımına dair neredeyse yürüdüğüm ve vasıta ile geçtiğim her yerde gördüğüm afişlerini okuduktan sonra takdir etmesem hakları kalır. İşte böyle olması lazım geliyor ki duymayan, görmeyen kalmasın ve herkes istifade edebilsin böyle güzel konferanslardan. Hatta şunu fark ettim ki afişleri görüp, okudukça “şimdi yorgun, argın ne işin var oralarda otur evinde” diyen tembel nefsimizi yenmek için acayip tesirli oluyor bu tanıtımlar.

Perşembe akşamı Ahmet Taşgetiren’in “Ailede Sancı Ve Mutluluk Arayışları” başlığı altında vereceği konferans için, akşamları her ne kadar evden çıkıp bir yerlere gitmek şartları hayli zorlayıcı olsa da konu ve konuk bizi gitmediğimiz takdirde sorumluluk altında bırakır düşüncesiyle çıktığımız yoldan dönüşte “iyi ki de gelmişiz” diyerek döndük. Bulutların arasından puslu bir çehreyle bizlerle vedalaşan ayı seyretmeyi de artı mükâfatımız olarak aldık, kabul ettik. Perşembe akşamı Ahmet Taşgetiren’in “Ailede Sancı Ve Mutluluk Arayışları” başlığı altında vereceği konferanstaydık.

Güler yüzlü MüslümanAhmet Taşgetiren

Mütebessim ve insana güven telkin eden çehresi ile Ahmet Taşgetiren hiç tanımayıp onu ilk defa görenlerin bile “ne güzel, ne nur yüzlü bir Müslüman” diyeceği samimiyeti yüzünden okunan esaslı bir yazarımız hakikaten. Müşahede ettiklerini ve sorunun çözümüne dair tespitlerini aktarırken bu dertle hemhal olup, sıkıntısını çektiğini, ümmetin menfaati için didinip, çare aramak peşinde didindiğini seçtiği kelimelere varıncaya kadar nasıl titizlendiğini onu dinlerken yakinen hissedebiliyorsunuz.

Sarsılmaz aile yapısından, sancılı bir aileye…

Taşgetiren sözlerine şöyle başladı: Türkiye dünyada aile yapısının sağlamlığı ve gücü ile övünen bir ülkeydi yirmi, otuz sene evvel. Şimdi artık pek de öyle değil. Ailede sancı var ve bunun farkında olmamız gerekiyor. Boşanmalar, suç işleyen çocuklar, cezaevlerine düşenler, evden kaçan kız çocuklarının hikâyeleri, dağa çıkan çocuklar var üstelik henüz okul çağında. Bütün bunların altından yanlış anne-baba tavırlarının, ilgisiz ebeveyn davranışlarının çıktığını görürüz. Pek çok başka sebeplerin yanında bizim için önem arz eden başlıca sebepler anne ve babanın çocuklarına yeterli şefkati, ilgi ve alakayı göstermemesidir. Avrupa’da aile neredeyse ortadan kalkmıştır. Birlikte yaşama var sadece, yani nikâhsız yaşama. Sonucu ne? Çocuksuzluk, toplumun yaşlanması. Mevcut nesil yaşlanıyor artık.

Önce sorunumuzu tespit edelim

Yazarımız öncelikle ailede bir sancı olduğunu, bu sorunun varlığını kabul edip sonrada nasıl halledebileceğimizi düşünüp konuşmamız gerektiğini belirttikten sonra çözüme dair düşüncelerini bizlere aktardı. “Annenin, babanın ve onların yetiştirdiği çocukların formatının düzgün olduğu bir aile ancak neslin devamını sağlayabilir. Neslin devamının inkıtaya uğramaması lazım. Ailedeki sancıyı giderme noktasında İslam bize belli ölçüler vermiştir. Zihinlerimizi, gönüllerimizi, kalplerimizi, dimağlarımızdaki ölçüleri İslam’a göre gözden geçirmek zorundayız. Bu dünyada evimizi cennet haline getirirsek o dünyada da cenneti buluruz inşallah diyen Taşgetiren, evimizde Müslüman evi duyarlılığı olması gerektiğini, İslam’ın teneffüs edildiği bir evimiz olursa ancak mutlu yuva ikliminin yaşanacağını zira İslam toplumunun mesut ailelerin oluşturduğu bir toplum olduğunu” söyledi.

El ele, göz göze gelmekten kaçınmayalım!

Ardından Rum suresinin 21. Ayetini okudu: “…Sizin için nefislerinizden zevceler yaratmıştır ki onunla sükûn bulasınız. Ve sizin aranızda sevgi ve merhamet oluşturdu… “ İslam ailesinin bütün formatını Rum suresinin bu ayetleri veriyor dedi. Sekinet yani kalbi ve ruhi dinginlik; öfkenin, aşırılıkların ortadan kalkması olarak tarif ediliyor. Eşlerin birbirlerinin gözlerine bakması ve el ele tutuşması lazım. Efendimizin eşi ile birlikte yaptığı koşma yarışından, aralarındaki muhabbetten ve Peygamber Efendimizin bu konuya dair hadislerini de bizlere aktardıktan sonra Taşgetiren, Efendimizin gece ibadet etmek istediğinde bile Hz. Ayşe’den izin istediğini çünkü eşlerin aralarında bir hukuk olduğunu ve buna riayet etmek gerektiğini belirtti. Ailede mutluluğun 5S formülü ile sağlanabileceğini, bu maddeleri tek tek izah ederek açıkladı. Bu mevzularla ilgilenenlerin artık ezbere sayabileceği fakat pratikte bazılarımızı hayli zorlayan maddeler: Sevgi, saygı, sadakat, sabır ve sorumluluktan oluşuyor.

Ahmet Taşgetiren son derece mütebessim yüzüyle İslam’da zaten var olan fakat bizlere anlatılırken es geçilip pek de önemsenmeyen şefkatin, merhametin ve muhabbetin ailede ne kadar da mühim olduğunu anlattı. Müslüman, her zaman mütebessim bir çehrede, sorumluluk sahibi ve önce ailesinden başlamak kaydı ile merhametli olmalı. Asık suratlı, sert ve haşin tabiatlı olmayı Müslümanlık zannedenlere duyurulur!

Son olarak Ahmet Taşgetiren konuşmasını “dünyaya örnek olacak aile düzeni kurmalıyız. Bunu bize İslam veriyor, Kur’an veriyor, Peygamber Efendimiz veriyor” diyerek nihayetlendirdi.

 

F.Kebire Gündüz Karaaslan haberdar etti