Her alanda olduğu gibi çocuk yetiştirme konusunda da toplumların kendine özgü stilleri var şüphesiz. Dünyanın küresel bir köy hâline geldiği ve sınırların neredeyse ortadan kalkarak etkileşimin zirve yoğunluğa ulaştığı bu çağda dahi altını kalın puntolarla çizebileceğimiz çok net ayrımlar gözlemleyebiliyoruz.
Teknolojinin baş döndürücü bir hızla gelişip elimizdeki aletlerin son süratle değiştiği; pc, tablet, telefon, tv; dünyaya bir ekran aşımından baktığımız her ne varsa daha biz başımızı kaldırmadan yenilendiği; süre-mekan ve efor sabitlerinin belirleyici unsurlar olarak sürekli beynimizin arka fonundaki cendereden bizi kontrol ettiği düşünülürse insan evladını yetiştirme tekniklerinin de her geçen gün güncellenmesi, su götürmez bir durum oluyor.