Çocuk edebiyatında deneme türü üzerine kısa bir değerlendirme

Bir edebiyat türü olarak deneme, yazarın iddiasız ve ispat gayreti gütmeden, kendi kişisel düşüncelerini estetik değerler çerçevesinde sunması ve sanatsal bir dokunuşla, farkındalık sesi çıkartmasıyla okurun dikkatine sunmasıdır. Deneme metinlerinin bağımsız bir biçimde sunumu belirgin özelliğidir. Kurallara boğdurulamaz ve özgürlüğüne düşkünlüğü göz ardı edilemez bu tür metinlerin. Çokluk kurallar etrafında dönmeden okurun dimağına seslenir. Okurun, yani muhatabın özgün ve bağımsız düşünmesinin önünü açar. İmge, imaj ve algı eleklerinden ayrı ayrı geçirilerek elde edilir.

Çocuğun dimağının gelişiminde önemli bir yere sahip olan deneme türü ülkemizde kimi zaman yaş sınıflandırmalarına ihtiyaç duyulmaksızın yahut da yaş gruplarına ayrıştırılması yazar tarafından çok gerekli görülmeksin kaleme alınmaktadır. Bu durum eleştirilebilir bir şeydir ve fakat Cemal Süreya Aritmetik İyi Kuşlar Peki isimli çocuk/anı kitabında çok önemli ve ayrıksı bir alanda görülmemesi gerektiğini öğütler adeta: Çocuk her şeyi anlar, sözüyle…

Cemal Süreya’nın konuya tam da temas eden öğüdü benim anladığım manada denemenin yani çocuk denemesinin de tarifi gibidir:

“Çocuklar için yazmak. Yazarsın. Yalnız şunu unutma: Çocuklar her şeyi anlar. Her şeyden söz edebilirsin onlara. Enflasyondan bile. Bilgiçlik taslayan şeyler yazma. Daha içten ol. Serüvenlerden düşlerden söz et. Sözgelimi, lacivert ipek helikopter uçsun yazılarında. Bilgi de ver. Senin işin onlarda okuma tadı yaratmaya çalışmak.” (Aritmetik İyi Kuşlar Pekiyi, Cemal Süreya)

Gerçekten de çocuk her şeyden anlar ve çocuk kendisi için yazıldığının illa da ifade edilmesine ihtiyaç duymaz. Çocuk okur olarak çocukların kalbine dokunan metinler olması onların biricik talebidir. Eğitimcilerin yahut psikologların yaş gruplarını sıkı sıkıya göz önünde bulunduran katı kuralları edebiyatta ve özellikle de çocuk denemesi metinlerinde olmazsa olmaz olarak kabul edişleri ile Cemal Süreya’nın Çocuk her şeyden anlar, nasıl anlatılacağı önemlidir ve bu önem ayrıca çocuğa illa da “sen çocuksun” vurgusuyla da sunulmamalıdır, kanaatimizce.

Çocuklar için yazılmış deneme metinleri ülkemizde gerçekten de ihmal edilmiş bir tür olarak görülebilir. Bu alanın işlenmesi ve münbit hâle getirilmesi akademinin de, sanatçıların da üzerinde durması gereken mühim meselelerdendir. Zikrettiğimiz bu iki sınıfın da bu nakıs durumda sorumluluğu önemli ölçüdedir.

Çocuğa anlama ve kavrama yeteneği kazandırmada ve onun ufkunun açılmasına yardımcı olma manâsında ve hatta ondaki cevherin keşfinde çocuk denemelerinin diğer türler gibi etkisi olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Şiirin, öykünün ve masalın önem derecesi kadar ciddi bir öneme sahiptir deneme de. Çocuk okurun dil gelişimini, özgür düşünme gücünü ve sanatsal zekâsını keşfeder. Çocuk kendini keşfeder, kendi iç ülkesinden dışa açılan pencereleri görür, fark eder.

Burada kritik nokta yazarın çocuğa deneme türünü sunumu meselesidir. Yazarların bağımsız bir söyleyiş olarak ele aldıkları deneme metinlerinin uçsuz bucaksız bir savrukluk olarak değerlendirme lüksleri yoktur. Okurun en başta estetik değerlerini zenginleştirmede bir endişesi olmalı yazarın. Yazar neyi sunuyorsa okurun onu dikkatle takip edeceği muhakkaktır. Öyleyse yazarın ortaya koyduğu çalışmada deneme türünün bütün özelliklerini içeren bir derinlik, bir çap, bir oylumlu işleyiş titizlikle hesaplanmalı.

Farklı yapı ve biçimlerde de olsa dünyada Montaigne’in açtığı çığırda daha sonraki zamanlarda ve farklı kültürlerde C. Lamb, W. Hazlitt, T. De Quincey, R. L. Emerson ve H. D. Thoreau, Bacon, J. Addison, T. S. Eliot, A. Huxley, J. Boswell, ve O. Goldsmith gibi yazarlar deneme türünde eser veren sanatçılardır.

Özellikle ülkemizde deneme türü modern edebiyatımızla birlikte gelişmeye başlamış bir türdür. Mesela öykü, modern şiir ve diğer türler kadar gelişmemiştir. Roman bile deneme türünün çok daha ilerisindedir ki roman ülkemizde ne kadar geleneksel bakımdan yeniyse deneme de o kadar yenidir. Fakat roman çok daha ileri sıçramalar, atılımlar gösterebilmişken deneme türü hâlâ gerektiği saygınlığı elde edememiştir. Bir de bunu çocuk yazını yahut çocuk edebiyatı diye ayırt ederek bu bölünmüş alan üzerinden düşünürsek daha da gerilerde kalındığı ortadadır. Edebiyattan çocuk edebiyatı diye bir alan ayrıştırması pek makbul görüşlerden sayılmasa da bugün için böyle bir ayrıştırma genel olarak ve dil alışkanlığı olarak artık kendinden söz ettirmektedir. Buna biz “çocuk yazını” desek de “çocuk edebiyatı” demek istiyor olduğumuzu doktrin bağlamında olmasa da kabul etmek durumunda kalırız.

Ülkemizde çocuk edebiyatı içerisinde çocuklar için yazılmış deneme metinlerinin sayısı yahut çocuk deneme yazarı sayısı oldukça azdır. Üzerine eğilmediğimiz bu konunun çocuk okur açısından doldurduğu boşluk biz farkında olmasan da büyük bir boşluktur.

Çocuğun eğitimi, psikolojik yetişmesi, gençlik evresine gelmeden önce sanatsal duyarlığının keşfi ve de karakter şekillenmesi gibi pek çok mevzuda da eksikliğimiz artıyor demektir.

Ülkemizde de deneme denildiği zaman akla gelen önemli yazarların varlığı ortadadır. Bu isimlerden bazıları Cemil Meriç, Nurullah Ataç, Suut Kemal Yetkin, Ahmet Haşim, Ahmet Rasim, Nurettin Topçu gibi isimlerden bahsedilebilir. Daha sonraki kuşaklardan Şair Cahit Zarifoğlu’nun sadece Yaşamak adlı eseri bile pek çok deneme yazarı olarak nam salmış yazarın elde ettiği çıktıdan daha yüksek derecede ses getirmiştir. Modern bir dönem ve daha değişik bir dil ve üslupla tabii. Görüldüğü gibi deneme türü şiir, öykü gibi ve hatta bizdeki roman gibi belirgin bir ilerleyişe sahip değildir.

Modern edebiyatımızda da deneme türü kısa da olsa bir yol almıştır. Fakat bunun çocuk edebiyatı deneme türüne aksi yetişkin deneme türüne olan nispetle daha bir zayıf kalmıştır. Çocuk anlatı, anı-anlatı, masal-anlatı yahut öykü-anlatı şeklinde kendini gösteren metinler olsa da bu çocuk deneme türünün kuvvetlenmesine hiç imkân sağlamamıştır. Bu mesele hakkında biraz daha ileri gidersek ikinci bir büyük sorunumuz daha vardır, o da deneme türü gibi sunulan yahut anlatı-deneme türünde sunulan popüler çocuk yazınsalı. Bu yazınsal ile deneme türünün yani sanatsal yapıtların bir arada yürümesi bir ortamda bulunması elbette mümkün değildir.

Günümüzde Ali Burhan Eren, Mustafa Ruhi Şirin, Mevlana İdris, Salih Zengin, Fatih Erdoğan gibi isimler çocuk denemeleri üzerine nitelikli, sanatsal gücü olan ve imge, imaj gibi malzemelerin de kullanılarak işçiliği yüksek metinler kaleme alan yazarlarımızdan bazılarıdır. Elbette başka isimler de sayabiliriz. Sonuç yerine bu kısa çocuk denemesi üzerine söylemeye çalıştığımız şeyin kısa nihayet sözü de budur: Edebiyatımızdan deneme türü hemen hemen en geri kalmış türlerdendir; çocuk denemesi türü ise daha da zor ve müşkül durumdadır. Problemin halli için illa da bir meşveret, illa da bir dertlenme gerekli mi? El Hak gerekli…

Türk Edebiyatında Deneme Özel Sayısı, Haziran 2020, 40. Özel Sayı

YORUM EKLE
YORUMLAR
Mustafa Ruhi Şirin
Mustafa Ruhi Şirin - 2 ay Önce

Değerli Vural Kaya,
Merhaba.
Çocuklar için deneme türü en cılız alanlardan biri. Temel neden çocuk bakışı eksikliği. Dilerim deneme havasında yazdığınız yazı cesaretlendirici olur genç kuşak çocuk edebiyatçıları için.

banner46

banner36