Cezayirli hafız Abdulaziz Suhaim'den Verş rivayetine göre Kur'an tilaveti...

Günümüzde yedi imamdan Âsım b. Behdele’nin Hafs rivayetinden sonra en çok okunan kıraatin Nâfi‘ kıraatinin Verş rivayeti olduğunda şüphe yoktur. Bu kıraat zamanımızda Kuzey Afrika ülkelerinde özellikle Tunus, Cezayir, Fas’ta, kısmen de Suudi Arabistan’da okunduğu gibi Âsım’ın Hafs rivayetinin tercih edildiği geniş İslâm coğrafyasında Kur’an’ın farklı bir kıraatle okunuşu sırasında çoğunlukla Verş’in rivayetine öncelik verilir. 

Okunan ayetler: Yusuf Suresi, 82-100

"Gittiğimiz kasabanın halkına ve beraberinde olduğumuz kervana da sor. Kuşkusuz biz doğru söylüyoruz."

"Hayır! Nefsiniz bu işte sizi aldatmış. Artık bana düşen güzelce sabretmektir. Umarım ki Allah hepsini birden bana kavuşturur. Gerçek şu ki O, Her Şeyi Bilen'dir, En İyi Hüküm Veren'dir."

Onlardan yüz çevirdi. Ve "Vah! Vah! Yusuf'um!" dedi. Üzüntüden gözleri ağardı. Yutkundukça yutkunuyordu.

"Yusuf'u anmaya devam edersen, vallahi sonunda üzüntünden ya hasta olacaksın veya öleceksin." dediler.

Gönlümden geçenleri ve kederimi yalnızca Allah'a arz ediyorum. Ve Allah tarafından bilmeyeceğiniz şeyleri bilirim." dedi. 

"Ey oğullarım! Gidin Yusuf'u ve kardeşini araştırın. Allah'ın rahmetinden umut kesmeyin; çünkü Kafir bir halktan başkası O'nun rahmetinden umudunu kesmez."

Sonra onun yanına girdiklerinde: "Ey saygıdeğer Aziz! Bize ve ailemize darlık dokundu. Az bir sermaye ile geldik. Bize tam ölçek ver ve bize tasaddukta bulun. Kuşkusuz, Allah tasadduk edenlerin ödülünü verir." dediler.

"Yusuf'a ve kardeşine cahilce ne yaptığınızı biliyor musunuz?" dedi.

"Yoksa sen Yusuf musun?" dediler. "Ben Yusuf'um, bu da kardeşim." dedi. "Doğrusu, Allah bizi nimetlendirdi. Çünkü kim takvalı olur ve sabrederse, o zaman Allah, kesinlikle iyilerin yaptığını karşılıksız bırakmaz."

Dediler ki: "Allah'a yemin olsun ki, Allah, seni bize üstün kıldı. Ve biz gerçekten yanlış yapmışız."

Yusuf: "Bugün, size bir kınama yoktur. Allah, sizi bağışlayıcılığıyla bağışlasın. O, merhametlilerin en merhametlisidir." dedi.

"Şu gömleğimi götürün; babamın yüzüne koyun. Görmeye başlayacaktır. Ailenizin tamamını bana getirin." dedi.

Kafile ayrıldığında babaları: "Eğer bunamış demezseniz, doğrusu ben gerçekten Yusuf'un kokusunu hissediyorum." dedi.

"Allah'a yemin olsun ki, sen hala eski şaşkınlığına devam ediyorsun." dediler.

Haberci geldiği zaman, onu yüzüne koyunca gözü hemen görmeye başladı. "Ben size demedim mi, ben Allah'tan sizin bilmediğiniz şeyleri bilirim." dedi.

"Ey babamız! Suçlarımız için bağışlama dile. Gerçekten bizler yanlış yaptık." dediler.

"Sizin için Rabbimden bağışlanma dileyeceğim. Kuşkusuz O; Çok Bağışlayıcı'dır, Rahmeti Kesintisiz'dir."

Ne zaman ki Yusuf'un yanına girdiler, anne ve babasını kucakladı ve "Allah'ın izni ile güven içinde Mısır'a girin." dedi.

Yusuf, anne ve babasını makamına çıkardı. Hepsi onun makamına saygı ile eğildiler. Yusuf: "Ey babacığım! Bu durum, daha önceki rüyamın gerçekleşmesidir. Rabb'im onu gerçek kıldı. Ve gerçekten bana ihsanda bulundu. Çünkü beni zindandan çıkardı. Şeytan benimle kardeşlerimin arasını açtıktan sonra, O sizi çölden getirdi. Benim Rabb'im dilediğine lütuf sahibidir. Gerçek şu ki: O, Her Şeyi Bilen'dir, En İyi Hüküm Veren'dir."

YORUM EKLE