Asıl adı Cafer olan Gül Baba'nın hem Türkiye hem de Macaristan için önemi büyüktür. Gül Baba 466 senedir Tuna'nın incisi Budapeşte'deki türbesinde manevi uykusundadır. Yaklaşık beş asırdır düşünceleriyle var olmayı sürdüren, sevginin, dostluğun, incinse de incitmeyen sûfiyane bir ahlâkın taşıyıcısı bir Türk dervişidir. Külahında sürekli bir gül taşıdığı için Gül Baba olarak tanınan veli, Kanûnî Sultan Süleyman'ın tayini ile Budin'de ikamet eder ve kısa sürede Budin halkının sevgisini kazanır. Budin'de bir de tekke inşa eden Gül Baba, hoşgörüsü ile kısa zamanda Budin halkının gönüllerini fethetmiş ve Orta Avrupa’da yaşayan en önemli Türk sûfilerden biri olma ünvanını kazanmış.

1 Eylül 1541'de âhirete irtihal eden Gül Baba'nın Budin savaşında şehid olduğuna dair rivayetler vardır. Gül Baba'nın cenaze namazını şeyhülislam Ebu's Suud Efendi kıldırmış, Kanûni Sultan Süleyman Han da iştirak etmiş ve bugün Budapeşte'deki türbesinin bulunduğu yere defnedilmiştir. Gül Baba türbesinin önemini anlatan Hayati Develi, "Türbenin bulunduğu tepe ‘Gül tepe’ (Rozsa Domb) adı ile anılıyor ve türbenin hemen yanı başında Gül Baba tekkesi yer alıyor. Gül Baba’nın sekizgen türbesinin 1548'de, Budin beylerbeyi Mehmed Paşa tarafından yaptırıldığı biliniyor" diyor.

Türkiye için Macaristan'daki en önemli emanetlerden olan Gül Baba türbesi bugün de ziyarete açıktır. Türbe sadece Macaristan'da Osmanlı tarihini yaşatması bakımından önem taşımıyor. Osmanlı imzasını Macaristan topraklarında bugün de yaşatan Gül Baba türbesi, Türkler kadar Macarların da sık uğradıkları ziyaretgâhlardan..

 

 

Tuğçe Özerdem haber verdi