Ülkemizin yetiştirdiği önemli mütefekkirlerden Cemil Meriç, 13 Haziran 1987’de hayata gözlerini yumdu. Meriç’in 1916 yılında Hatay’da başlayan sıra dışı ve çalkantılı hayatı bizlere çok şey anlatıyor. Bir geçiş dönemi aydını olarak zamanını tutarlı ve kapsamlı şekilde yorumlayan ender isimlerden biri de Cemil Meriç’tir. Cumhuriyet sonrası atılan adımların, yeni aydın taslaklarının, medeniyet ve ilerleme adına yapılanların ortaya çıkardığı çarpıklıkları ilk kez yorumlayan isimlerden biridir. Cemil Meriç, Fransız mandası sayılan Hatay’da eğitim gördü. 1923’te Reyhaniye Rüşdiyesi’nde başladığı eğitimine 1928’de Antakya Sultânîsi’nde (Lycée d’Antioche) devam etti ve Pertevniyal Lisesindeki kısa öğrenimin ardından geri dönerek buradan mezun oldu. Fransız müfredatına göre eğitim alması sebebiyle çok iyi derecede Fransızca öğrendi ve Fransız edebiyatıyla tanıştı. Liseden sonra Yabancı Diller Yüksek Okulu’na devam ederek 1942’de mezun oldu. Kısa bir süre öğretmenlik yaptıktan sonra 1946’da İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nde Fransızca okutmanı oldu. 1974’te emekli oluncaya kadar bu görevini sürdürdü.
Sürekli arayış
Cemil Meriç çocukluğundan itibaren çevresindeki her şeyi yakından gözlemleyen, sorgulayan ve kafasında yeni dünyalar kuran bir hayat geçirdi. Bu arayışı Cemil Meriç’i farklı noktalara götürmüştür. Ergun Göze’nin aktardığına göre Cemil Meriç’in arayışlarla geçen fikir hayatı şu dönemlere ayrılır: 1917-1925: Koyu Müslümanlık devri. 1925-1936: Şoven milliyetçilik devri. 1936-1938: Sosyalistlik devri. 1938-1960: “Âraf” dediği kuluçka devri. 1960-1964: Hint devri. 1964’ten sonra ise sadece Osmanlı müdafaası devri. Birbirine zıt denebilecek bu devirleri yaşayan Meriç aynı zamanda tüm bu yolculuğundan edindiği tecrübe ile sözü dikkate alınan bir münevver olarak ortaya çıkmıştır. Çünkü Meriç, batıyı da doğuyu da yakından tanıyan, değerlendiren ve hakiki manada düşünebilen ender isimlerden biridir. Batı felsefesini, sosyalizmi, edebiyatı, Marksist düşünceyi, liberalizmi, Milliyetçiliği, doğu düşüncesini, İslam’ı ve Osmanlı’yı ayrıntılı şekilde çözümlemiş olması Meriç’in berrak tasarımlarının temel sebebidir. İşte bu sebeple Meriç’in tespitleri halen güncelliğini korumaktadır.