Her zamanın kendine göre bir mantığı var şüphesiz. Modern çağ için, bir imaj çağı ya da reklam devri demek mümkün. İnsan teki nerede durursa dursun kendi imajını ortaya koymak istiyor. Bunu yaparken merkezine aldığı yerlerde, kendine yakın gördüğü alanlarda varlık gösterecek imaj modelleri buluyor. Bu bir bina, billboard, durak, duvar, el ilanı, gazete reklamı hatta cami mahyası bile olabilir.

Fatih Camii

Asım Öz, dunyabulteni.net'te, “Fatih Camii'nin duvarları bilboard mu?” başlığı altında, Fatih Camii üzerinden bir okuma gerçekleştirmiş. Sözkonusu haberde aynı zamanda çektiği fotoğrafları da yayınlayan Öz’e göre cami duvarlarını süsleyen(!) ilanlar, caminin bütününde “negatif bir yüklem” oluşmasına sebep oluyor. Son dönemde İstanbul merkezli şehir silueti tartışmalarına sadece bina yapımı olarak değil de binaların kullanımı olarak da bakan Öz, bizlerin ne kadar dikkatli olmamız gerektiğini hatırlatıyor.Fatih Camii

Hayırlı bir işe yapılacak çağrı da hayırlı olmalı

“Bu duvarlarda güncelliğini dolayısıyla duyuru amacını kaybetmiş bez afişlerden paslı demirlere kadar ‘nice’ nesne var.” diyor Öz. Caminin duvarındaki afişleri “inciten, yaralayan” olarak niteleyen Öz, bir de bu incitme eylemine yerel yönetimlerin özensizliğini de ekliyor.

Cami duvarının bu şekilde gelişigüzel kullanılması karşısında mümin kalbin eleştirel bir dikkatle hareket etmesinin elzem olduğunu hatırlatan Asım Öz, hayırlı bir işe yapılacak çağrının yapılış biçimine de dikkat edilmesi gerektiğini vurguluyor.

Afişlerin  arasından terk edilmiş, hayatla damarları kesilmiş çeşmeler, gelişigüzel üstleri kapanmış dehlizler, belediyenin yazı baskılarıyla süslenen(!) duvarlar görünüyor.

Mustafa Kara’dan dinlemiştim, Safiyyüddün Erhan Bey bir yeri tamir ve tadil etmeye başlarken önce çivileri düzeltmekten başlarmış. Neden böyle yaptığını soranlara da, “Bunlar buranın emaneti” dermiş. Bizlerin de, dikkati elden bırakmayan Müslümanlar olarak, her şeyin bize emanet olduğunu bilerek davranışlarımızı tartmamız gerekir.

Umulur ki Asım Öz’ün sesi işitilir, nefesi yeter.

Fatih Camii

Arda Şeker, hüzün penceresinden yazdı