Osmanlı'nın 5 asrı aşkın süre varlığını sürdürdüğü Bulgaristan, bugün Osmanlı izlerini tarihin ve kültürün yanı sıra şehir isimlerinde de yaşatıyor. Başkent Sofya ve Türklerin yoğun olarak yaşadığı Kırcaali, bunun en önemli örnekleri arasında yer alıyor.

Osmanlı bu topraklardan çekilirken, geride hoşgörü ve kültürel mirasını da bıraktı. Bulgaristan'ın başkenti ve en büyük şehri olan Sofya, bu hoşgörünün görüldüğü en önemli kentlerden.

Milattan önce 7. yüzyılda Traklar’ın Serdika kenti üzerine yerleşmiş bir şehir olan Sofya'nın, 9. yüzyılda Bulgar Türklerine geçmesi ile adı merkez anlamına gelen Sredets oldu. 13. yüzyıl sonlarında Osmanlı hâkimiyetine giren şehrin adı, 100 yıl sonra değişerek bugünkü adını aldı.

Filibe ülkenin kültür şehri

Ülkenin kültür başkenti sayılan Filibe ise 7 asırlık tarihe sahip. 1390'da Osmanlı topraklarına katılan ve Türk şehri karakterine bürünen Filibe'de sayısız Osmanlı eseri bulunuyor. Bulgaristan'ın zengin tarihinin önemli bir tanığı olan Filibe, 15. yüzyılın ilk yarısında Rumeli Beylerbeyi'nin de merkeziydi.

Tarih boyunca “Kendrisos”, “Filipopolis”, “Pulpudeva”, “Trimontsium”, “Ulpiya”, “Flaviya”, “Yuliya”, “Pildin” isimlerini alan şehrin en bilinen ismi ise Filibe. Osmanlı döneminden sonra adı değişen şehir, bugün resmi olarak Plovdiv adını taşıyor. Beş asır boyunca Filibe olarak anılan kente, hala Bulgarlar tarafından eski ismine binaen “Filibeto” da deniliyor.

Kırcaali adını bir veliden alıyor

Türklerin yoğun olarak yaşadığı şehirlerden biri olan Kırcaali ise, adını uzun yıllardır değiştirmeden yaşatan yerlerden. Şehir, adını, hakkında birçok efsane olan askeri kumandan ve veli olan Kırca Ali'den alıyor. Sultan Murad, döneminde Türkler'in Rodop Kuşatması'nda kumandan olan Kırca Ali'nin, bu şehrin topraklarında şehit düşerek, buraya defnedildiği güçlü rivayetler arasında.

Bulgaristan'ın Türkiye sınırında yer alan Osmanlı’dan miras kentlerden biri de “Yambol”.

Osmanlı Camii ve bedesteniyle tarihin ihtişamını günümüze taşıyan şehir, Osmanlı döneminde “Yanbolu” olarak biliniyordu. Şehir tarih boyunca “Dampolis”, “Dinibuli”, “Dibilin” ve “Yanbolu” gibi tarih boyunca farklı isimlerle anıldı. Şehrin bugünkü adı Osmanlı, dönemindeki Yanboli adına yakın olarak “Yambol” olarak geçiyor. 

Ruse’ye küçük Viyana derlerdi

Ülkenin 5. büyük kenti olan Ruse şehri, adını Osmanlı dönemindeki isminden ilham alan kentlerden. Tuna Nehri kıyısı boyunca uzanan şehir, Osmanlı döneminde “Rusçuk” adıyla ün kazandı. “Küçük Viyana” olarak da anılan şehir, tarihte önemli bir liman kentiydi.

Osmanlı'nın önemli kumandanlarından olan Mithat Paşa'nın kente vali atanmasıyla Tuna Nehri kıyısındaki kent, 1864'te, “Tuna Vilayeti Nizamnâmesi” ile bölgenin de merkezi oldu.

Mithat Paşa, üç yıldan fazla kaldığı Tuna Vilayeti’nde önemli hizmetler gerçekleştiren Mithat Paşa, bugün halen şehir halkı tarafından minnetle anılıyor.

Eski Zağra birçok isim kullandı

Geçmişi Roma dönemine uzanan “Eski Zağra” şehri, pek çok medeniyete ev sahipliği yapan Balkanlar'ın tarihi kentlerinden. Bizans döneminde “Vereya” adını taşıyan şehir, “Avgusta” “Trayana”, “Beroe”, “İrinopolis” isimleri ile anıldı. Osmanlı döneminde “Eski Zağara” ismiyle bilinen şehir önemli bir ticari merkezdi. 

1870'dan bu yana şehrin resmi adı Eski Zağra’nın Bulgarca tercümesi olan “Stara Zagora” oldu. Şehrin merkezinde bulunan Osmanlı eseri Eski Camii ise bugün Dinler Müzesi olarak kullanılıyor. Baş müftülüğün isteği üzerine Eski Cami'nin Müslümanlara iade edilmesi istense de, talep yargı engeline takılıyor.

Osmanlı döneminde adı Eski “Cuma” olan “Tırgovişte” de adı değişen kentlerden. Türkler arasında halen “Eski Cuma” adı ile anılan şehir, Türklerin yoğun yaşadığı bir diğer kent. 

 

 

Sevda Dükkancı yazdı