Erol Erdoğan dostumuzu bilirsiniz, ilahiyat fakültesini bitirip ilahiyatçı kalmayanlardandır. Başka bir tabirle, ilahiyat kavramına hakkını verenlerden birisi de diyebiliriz. Bir tarafına sosyoloji, diğer tarafına edebiyatı almış birinin hayata ve olaylara bakışındaki dengeyi takdir etmek zor olmasa gerek. Çocuklar için yazmış ve çocuk dergileri çıkarmış bir isim. Aslında zor olana talip olmuş Erol Erdoğan. Anlamadan yazılmayacak bir dünyayı aydınlatmakla kalmamış bu dünyaya renkli lambalarda kondurabilmeyi başarabilmiş birisi o. Size bu yazımda onun son kitabı “Saklambosi”den bahsedeceğim. Üsküdar Kitap Fuarı’nda gözüme çarptı ve görür görmez aldım. Şunu çok iyi biliyorum ki insan da insanlık da çocukluk çağında gizlidir. Onun en iyi şekilde keşfeden kişi yetişkinlerin meselelerine de bir o kadar vakıf olur. Saklambosi “saklambaç” oyununu çağrıştırıyor. Kitaptan öğrendiğimize göre Çanakkale’nin Gelibolu ilçesine bağlı Karainebeyli Köyünde yaşayan 76 yaşındaki Şefik Dağlı’nın dilinden dökülen tekerlemelerde geçiyor bu kelime: “İne mine dosi/ Dosi dosi saklambosi/ Saklambos saklambos/ İğneli badem bos”.
Şefik amcanın anlattığına göre saklambosili bu tekerleme saklambaç oyununda ilk gözünü yumacak oyuncuyu seçmek kullanıyorlarmış. Saklambaç demişken, hâlâ saklambaç oynayan çocuklar var mı kentlerimizde, kasabalarımızda ya da köylerimizde? Benim yaşadığım semtte bırakın saklambaç oyununu, saklambaç oyun kadrosunu oluşturabilecek kadar bile çocuk yok. Saklanacak mekân ise ayrı bir sıkıntı. Kitaptan saklambaç oyunu ile ilgili şu inceleme sonucuna ulaşıyoruz: Araştırmaya göre, saklambaç, ülkemiz çocuklarınca en çok oynanan oyunlar listesinde üçüncü sırada yer alıyor. Sanırım ilk ikiyi de merak ediyorsunuzdur. Hemen söyleyeyim: İlk sırada tahmin edeceğiniz gibi evcilik ve komşuluk oyunları, ikinci sırada koşma oyunları, dördüncü sırada ise çelik çomak oyunları yer alıyormuş. Tabii burada şunu sormak herkesin hakkı: Türkiye’de ilk sıraları teşkil eden bu oyunları bugünün yetişkini olan dünün çocukları mı oynuyordu yoksa bugünün çocukları mı oynuyor?