Kardeşlik bedel ister dedik, Hasan el-Benna ve Seyyid Kutup gibi şahsiyetlerin önderlik ettiği İhvan-ı Müslimin’e, kardeşliğimizi 7 gün/ 7saat meydandan ayrılmayarak göstermeye çalıştık.

“Alnı secdeye inen insanların sesleri birbirine bağlanabilirse, ancak o zaman sokaklar, meydanlar ardına kadar açılır.” demiş Cahit Zarifoğlu. Biz de Adeviyye’ye kardeş meydan olarak, Saraçhane parkında bunu tam manasıyla yaşadık.

Seslerimizi birbirimize bambaşka bir şekilde bağladık bu eylemde; sadece slogan atmadık, kıyama durduk, dualar ettik, hatimler indirdik, kıymetli büyüklerimizle bir arada bulunduk, hasbihal ettik, şiirler okuduk/dinledik, marşlar söyledik, beraber iftar ve sahurlar yaparken kardeşliğin tadına vardık. İşte eylemimizi diğer eylemlerden farklı kılan da tüm bunları bir arada yapabilmiş olmamızdı.

Biz Saraçhane’de güzel çocuklardık, güzel gençlerdik, güzel abla ve ağabeylerdik, biz orada tam manasıyla bir ümmettik. Ramazan’ı daha bir hissettik orda, öyle bir vardık ki secdeye dualarımız ortaktı, kardeşlikti, adaletti, özgürlüktü. Ellerimiz kaldırırken semaya, dualarımızda Suriye, Filistin ve Mısır’la birlikte tüm mazlum coğrafyalar vardı. Cemaatle kıldığımız akşam ve teravih namazlarının tadına doyamadık. Öyle gece namazları kıldık ki, tadili erkanı elden bırakmayan, tertil üzere kıldıran hocalar vesilesiyle kalplerimiz sekinetle huzur buldu. Dağıtılan mushaflarla anında indirilen hatimler ve peşinden edilen samimi dualar bu eylemin gücünün kaynağıydı.

Bu eylemin bizi yeniden dirilttiğini hissettik


Söylenen marşlarla coştuk, şairlerimizi dinlerken bambaşka ufuklarda bulduk kendimizi. Attığımız sloganlarla öfkemizi kustuk. Büyüklerimiz yaptıkları konuşmalarla hislerimize tercüman oldular.

Bu eylemin bize gösterdiği önemli hususlardan biri de parkların nice güzelliklere nasıl da vesile olduğu ve olabileceği oldu. Şiddete başvurmadan, kırıp dökmeden usulünce hareket ederek de parklardan ses duyurulabileceğini gösterdik.

Bu organizasyona emek veren Genç Hareket ekibini de yürekten kutlar, onlara duayı bir borç biliriz. Çünkü Ramazan’ın en bereketli günlerini böylesine istifadeli geçirmemize vesile olduklar. Ayrıca iftar ve sahurlarını gecikmeli yapmalarına rağmen hizmette sınır tanımayışları, hızları ve güler yüzleriyle bizleri kendilerine hayran bıraktılar. Şimdi biz de yeni organizasyonlarını beklediğimiz Genç Hareket’i yakın takipteyiz.

Biz 8 günün sonunda bu eylemin bizi yeniden dirilttiğini hissettik. Ve hislerimiz bize bu hareketin amacına öyle ya da böyle ulaşacağını düşündürdü. Duamız o ki eylemimiz amacına mesajımız yerine tez zamanda ulaşmış olsun.

 

Merve Toprak ve Zeynep Erva Güllüoğlu haber verdi