O bir subaydı, edebiyat öğretmeniydi, mutasavvıftı, mütefekkirdi. En önemlisi bir Mevlâna ve Mesnevi âşığıydı. Tahirü’l-Mevlevi’den sonra Mevlâna ve Mesnevi sohbetlerini yürüten bir Mesnevîhân idi. En kıdemli dede konumunda olan bir Sertarîkti. Hayatını Mevlevilik öğretisine adayan bu entelektüelin kitap ve yazılarının çoğu yine Mevlâna ve Mesnevi üzerineydi. Peki, böylesine çok yönlü bir kişilik sahibi olan, bir Türk entelektüeli olarak Şefik Can’ın hayatı nasıldı?
Şefik Can, 22 Haziran 1909’da Erzurum’un Ilıca ilçesine bağlı olan Tebrizcik köyünde dünyaya gelmiştir.