Yayın dünyamıza klâsik ve kuvvetli bir giriş yapan Büyüyenay Yayınevi, hem çeşidini hem de zenginliğini artırarak yayına devam ediyor. Kitaplarını tek tek değil toplu olarak yayınlayan ve bu konuda bir çizgi tutturan Büyüyenay, kültür çevrelerinden tam not aldı. Kültür ve ilim hayatımıza nice yıllar kalıcı katkılarını dilediğimiz yayınevinin, çıkışı itibariyle kendine seçtiği kitaplar bizim zenginliğimizi bugüne taşıması açısından önem arz ediyor.
Yayınevinin ilk kitabı olan ancak, başına gelen bazı talihsizliklerden dolayı ilk basılan eserler arasında olmayan Necib Asım’ın Kitap adlı eseri, çok farklı çevrelerden kısa zamanda büyük ilgi gördü. Yayınevinin ilk eseri olarak hazırlanan çalışma ancak, ilk beş kitabın ardından basılabilmiş. İnsanların bir kaderi olduğu gibi, kitapların da kaderi var.
Kitabın Kitap’ı…
Necip Asım’ın Kitap adlı eseri, kıymetli bir eser. Bu haberde eser üzerinde ayrıca durmayacağız. Bizim dikkatimizi çeken nokta şu ki; ortaya hakkı verilmiş, emeğin bereketiyle yoğrulmuş, rehber olacak çalışmalar koyarsanız, karşılığını, teşekkürü, takdiri belki hiç ummadığınız bir biçimde ve çevrelerden alırsınız. Yanlış yapınca herkesin diline düşülür, doğru yapınca diller, eller, kalemler sizi takdir eder.
Necip Asım’ın Kitap’ının yayını üzerine, Zaman gazetesinde Beşir Ayvazoğlu, “Kitapseverler ve kitap delileri” başlıklı yazısında büyük bir muştu olarak bu çalışmadan söz etti. Daha önce İletişim Yayınları’nın bastığı çalışmanın ne denli vahim hatalarla dolu olduğunu hatırlayan, hem kendisinden hem de İsmail Kara’dan o çalışmaya gelen eleştirileri peşpeşe sıralayan Ayvazoğlu, Büyüyenay Yayınları’nın titiz hazırlığı ve baskısı karşısından bir kitapsever olarak yayınevine teşekkür etmektedir.
Şalom ne dedi?
Beşir Ayvazoğlu, sıcağı sıcağına düşünce ve duygularını Zaman gazetesinde okurla paylaşırken, benzer duyguları Orçun Üçer de yaşamış ve Şalom gazetesinde tam sayfa olarak düşüncelerini kaleme almış. Üçer yazısında son derece geniş ve zengin bir alanda, kitap üzerine kitap yazan dünyanın başka yazarlarını anlattıktan sonra, meseleyi Necib Asım’a ve eserine getiriyor. “Bu eser, yayınevinin yayımladığı ilk kitap aynı zamanda” diyerek daha ilk eserle yayınevinin çizgisini birleştiriyor: “Bir yayınevi için böylesine önemli ve güzel bir eserle yayın hayatına başlamak hem çok prestijli, hem de riskli: Prestijli, çünkü çok iyi bir eser; ama aynı zamanda riskli, çünkü yayınevinin daha sonradan yayımlayacağı her kitap, doğal olarak, ilk yayımladıkları eserle mukayese edilecektir. Büyüyenay Yayınları, deyiş yerindeyse, kaliteli eserler yayımlamaya yazgılıdır artık…”
Büyüyenay’ın bu yayını Orçun Üçer’i büyülemiş de ayrıca: “Okuduğum tüm kitapların altını çizen, sağına soluna notlar alan bendeniz, bu kitabı çizmek şöyle dursun, ilk sayfasına adımı dahi yazmaya kıyamadım” diyor.
Biz de, Mustafa Kirenci Bey’e, bundan böyle kültür çevrelerinin daha da borçlu olmasını, klâsiklerimizi, zenginliklerimizi aynı özen ve titizlikle bugüne taşımasını diliyoruz.
Faruk Çınar, “bu nokta iyi bir nokta” diyor
