Küresel markalar, varlıklarını sürdürebilmek için sürekli yeni tüketicilerin eklendiği bir topluma ihtiyaç duyarlar. Kapitalist sistemin çarklarını devam ettirme adına geliştirdikleri strateji, teknik ve algılarla kendilerine beşeri bir sermaye arar dururlar. Sadece kendi ürününü kullananın ayrıcalıklı olacağı telkinleri ile tüketimin tanımını yeniden şekillendirirler. Bu kültür içinde dünyaya gelen yeni neslin; tüketimin nesnesi değil, öznesi olduğunun farkına varıp tüketirken tükenmeyen, gelecekteki ekonomiye yön veren bireyler olmaları adına ihtiyaç duydukları bilgi ve becerilerle erken yaşlardan itibaren donatılmaya ihtiyaçları var.
İnsan erken çocukluk döneminde hafızasına kazınan veriler ile geleceğini inşa ettiği için, tüketici davranış kalıplarının oluşumunda da yine bu zaman dilimi etkilidir. İnsanı yöneten alışkanlıklarıdır. Çocuklarımıza bilinçli tüketici olma konusunda kazandıracağımız alışkanlıklar onların bu hayatı daha farkındalıklı yaşamalarını sağlayacaktır. Bu yönüyle çocuklarımıza okul öncesi dönemden itibaren para yönetimi ile ilgili becerileri kazandırmamız gerekmektedir. Çocuklarımıza para yönetimini öğretmenin en kestirme yolu ise onlara yaşlarına uygun verdiğimiz harçlıklarla mümkün olacaktır.