“Sana durlanmış kelimeler getireceğim
Pörsümüş bir dünyayı kahreden kelimeler”
İsmet Özel
Yola revan olduğumda, gençlerle buluşmaya gidiyorum, yazı atölyesine, yazıya, okumanın zenginleştiren, bereketli, doğurgan zamanlarına diye düşünürken beni durağa götüren taksi şoförü; “Hocam artık okumak yazmak mı kaldı ki herkesin elinde bir telefon ne yazan var ne okuyan” diyerek heyecanımı yatıştırmak isteyen sözler söylemişti.
Bunları ben de düşünürüm ara ara, kim okuyor, kim yazıyor, şunun şurasında yazıyla edebiyatla, sanatla uğraşan kaç kişi var diye…
“Yazmak, uzun yürüyüşe başlamaktır. Yazarın ödevi, yazmaktır” diye anlamlı bir cümle kurar Nuri Pakdil. Uzun yola çıkmaya niyetlenenleri bulmak, uzak diyarlardan, uzak şehirlerden toplanıp gelmiş heyecan dolu, merak ve büyük bir yazma aşkıyla salonları dolduran gençlikle buluşmak anlamlıydı.