Haftanın son günü Aşiyan Sahaf'a uğradım. Etem Coşkun Ağabey yoktu. Hasta imiş; bu vesileyle geçmiş olsun dileklerimi tekrarlıyorum burada da.
Aşiyan Sahaf'ın kapısından girince hemen karşıdaki bölümünde veya bazen de oranın tam karşısında eski harfli kondisyonu oldukça düşük kitaplar da bulunur. Bunların çoğu meslekî Osmanlıca kitaplardır. Fakat biraz karıştırınca içlerinden küçük ama dikkat çekici; üzerinde çalışmaya değecek metinler çıkabilir.
Kenarında yine bazı Kaside-i Bürde şerhlerinden özetlenmiş bilgiler var
Bugün de durum aynıydı. Yalnız üstte bulunan kitapların formaları birbirine karışmış durumdaydı. Hepsine baktım; birkaç kitabın formalarını bir araya getirmeye çalıştım. Biri geldi; Said Efendi Divançesinin formaları da bir araya geldi ama sondan biri noksan kaldı.
İçlerinden 6 kitap seçtiysem de 3'ünü aldım. Bunlardan biri dağınık formalarını bir araya eksiksiz toparlayabildiğim Vak'a-i Kerbelâ kitabının bende bulunmayan bir nüshası idi: Tarihsiz küçük boy baskısı... Diğeri Risâle fî Havâssi'l-Ebyâti'l-Kasîdeti'l-Bürde ve'l-Münferice: Arapça bir şerh ve Hâdimî'ye ait görünüyor. Kenarında yine bazı Kaside-i Bürde şerhlerinden özetlenmiş bilgiler var. Taşbakısı. Ahmed el-İlhâmî hattıyla. 1275 baskısı. Üçüncüsü ise Kitâb-ı Pend-i Attâr: Başlığın hemen altında “Ârif Efendi Matbaasında 1318 tarihinde tab olunmuştur” deniliyorsa da Tâbi' ve Nâşiri belirten mühürde (Yayınevi/yayıncı logosunda) Sahhaf Hâfız Şevkî, sene 1327 deniliyor. Aynı tarih kitabın sonunda da tekrarlanıyor. Metin Farsça, kenâresindeki açıklamalar Türkçe.
Üçüncüsünü ise olmasa da olacağı için bıraktım
Bıraktıklarımdan biri Osmanlı dönemi popüler yayınlarından bulunan Hüccetü'l-İslâm adıyla Eyyühe'l-Veled Şerhi olarak defalarca basılmış kitap oldu. Bu baskı Cumhuriyet döneminde ofsetle kotarılmış bir nüshaydı. Diğer ikisi ise Kenzü'l-İrfân ve Hânımlara Mahsus İlmihâl idi. İlkini orijinal baskısı olmadığı için, ikincisini çok hırpalanmış olduğu için, üçüncüsünü ise olmasa da olacağı için bıraktım.
Baktığım kitaplardan bazılarında Ahmed Lütfi Kazancı kitaplığı mührü vardı. Siyah poşetlerde bulunan ve daha açılmamış görünen kitaplara ise bakamadım hâliyle.
Yusuf Turan Günaydın bir gününü yazdı