Türkiye'nin 6. büyük şehri olan Gaziantep, ekonomik potansiyeli ve büyükşehir statüsü ile bir metropol görünümünde. Şehrin tarihi kent dokusunu oluşTuran ticarethaneler, ibadethaneler, hamamlar ve yöreye özgü taşbinaların çevrelediği dar sokaklar adeta zamani durduran anıtlar.
Şehrin saymakla bitmeyen güzelliklerine bir de Ramazan ayının güzelliği ve coşkusu ekleniyor. Gaziantep'te Ramazan ayı bambaşka yaşanıyor. Şehir, insanlar ve caddeler günler öncesiden hazırlıklara başlamış.
Şehrin Ramazan ayı geleneklerinden biri olan meyan şerbetçileri sırtlarında güğümleri, başlarında fesleriyle, ellerindeki tasları birbirlerine vurarak çağrı yapıyorlar. Meyan şerbeti meyan bitkisinin kökünden elde edilen biriçecek. Gaziantep'te özellikle yaz aylarında ve Ramazan ayında tercih meyan şerbeti.
Gençlerin kola içip meyan şerbetine yanaşmadıklarını söyleyen şerbetçi, “Kola bundan yapılıyor. Meyanın faydaları saymakla bitmez. Midenin şişkinliğini alır, böbrekleri rahat çalıştırır ve taştan, kumdan temizler. Hafıza kaybını engeller. Tıkanan damarları açar, bağırsakları çalıştırır.”
Ramazan ayı öncesinde yapılan hazırlıkların yanısıra mübarek ay içerisindeyken de alışverişler hâlâ devam ediyor. Şehirde sıcak havalara rağmen, Ramazan ayı coşkusuyla iftar için lezzetli yemekler hazırlama telaşında olanlar pazarları dolduruyor.
Antep'te en çok beğenilen yemek
Ramazan ayında Gaziantep'i farklı kılan bir diğer husus ise, Suriye, Filistin ve diğer ülkelerden iltica eden aileler. Ülkesini iç savaş nedeniyle terketmek zorunda kalan Suriyeli bir aileye, Hacı Ahmed Mehho'nun evine misafir olduk.
Diyanet Vakfı Gaziantep Şubesi'nde Suriye İşleri Koordinatörü olarak görev yapan Hacı Ahmed eşi ve 5 çocuğuyla birlikte Gaziantep'e yerleşmiş. Ailenin bizimle birlikte bir başka misafiri daha vardı. Komşuları olan Aslanoğlu ailesini iftara davet eden Mehho ailesi, oruçlarını birlikte açacaklar. Evin hanımı Munteha Mehho Arap ve Türk mutfağına has lezzetleri hazırlarken, komşusu Emine Hanım da kendisine yardımcı oldu.
Antep'e has patlıcan kebabı yapan Emine Hanım, hazmı kolay ve Antep'te en çok beğenilen bir yemek olduğunu söyledi. Munteha Hanım patlıcan kebabını şu sözlerle anlattı: “Antepliler, misafirlerine hep patlıcan kebabı yaparlar. Patlıcandan 30 çeşit yemek yapılır. Patlıcan yazın vazgeçilmez sebzesidir.”
İftar saati yaklaştıkça hazırlıklar hızlanırken, Hacı Ahmed'in annesi, abisi ve yengesi de davetliler arasına katıldı. Ezanla birlikte oruçlar açıldı. Hacı Ahmed yemek duası etti.
Gazintep'te Suriyeliler kendilerini yabancı olarak görmüyorlar. Gaziantep halki onlara kucak açmışdurumda. Her ne kadar durum bu şekilde olsa da, Mehho ailesi, savaşın bitmesi için dua ediyor ve bir gün ülkelerine geri dönmenin hayalini kuruyorlar.
Yemeğin ardından teravih namazı için evden çıktık. Gaziantep sokakları Ramazan ayı coşkusunu yaşamak isteyenlerle geç saatlere dolup taşıyor.
Binlerce yıldır devam eden serüvenin canlı şahidi olan Gaziantep, uygarlıkların, dinlerin medeniyetlerin sentezlendiği Güneydoğu'nun incisi. Çağlar boyunca Doğu ile Batı arasında köprü olarak varlığını sürdüren kadim Anadolu'da, ilk uygarlıkların doğup geliştiği bölgede yer alıyor Gaziantep.
Anadolu'yu Mısır ve Mezopotamya'ya bağlayan yolların kavşağında bulunan Gaziantep, antik kentler, kaleler ve tarihi hatıralar diyarı. Sağlam surları, gizemli tarihi, karanlık dehlizleri ve efsaneleriyle Gaziantep kalesi kent merkezinde muhafız edasıyla süzülmekte.
Arzu Hilal Aslanoğlu haber verdi