Size, ilim ve sanatla ilgili, şevkle, özenle hazırladığımız ve beğeneceğinizi umduğumuz, pırıl pırıl, çağdaş bir dergi sunmakla bahtiyarız.
Üniversite öğretim üyelerinden, yurt dışında eğitim görmüş elemanlardan, yüksek dereceli idarecilerden, uzman planlamacılardan, olgun şahsiyetlerden müteşekkil, geniş bir ilim ve irfan muhitine; genç, enerjik ve dinamik bir çalışma kadrosuna sahip bulunuyoruz. Bu sözlerin kuru bir iddia olmadığını, ışıl ışıl muhtevamızı incelediğinizde siz de hissedeceksiniz.
Bildiğiniz gibi ileri ülkeler, bugünkü üstünlüklerini, coğrafî keşiflerle, bakir kıtaları bulmak ve sömürmek suretiyle, zenginleşerek, resmi ve ciddi ilim akademileri tesis ederek, ilmî araştırmalara müstesna önem vererek elde ettiler ve maddî başarılarını hâlen sürdürmekteler.
Kesin olarak anlaşılmıştır ki en kazançlı ve verimli yatırım, ilmî çalışma ve araştırmalara yapılan yatırım olup ilim, kendisine bağlananı çok cömertçe mükâfatlandırmaktadır. O halde, biz de ilme yönelmeliyiz. Maddî ve mânevî kurtuluşumuz, idealist nesillerimizi; metotlu çalışmaya, ilmî araştırmalara, dış dünyadaki yenilik ve gelişmeleri dikkatle takibe, yeni ve orijinal, yapıcı ve üretici olmaya... aşk ve şevkle sevk edebilmemize bağlı görünmektedir.
Asil ecdadımız, kahramanlıkta olduğu kadar, ilim ve sanatta da öncü idiler. Hem akla, hem kalbe dayanarak ilerlediler, yükseldiler, kıtalar fethettiler; maddî ve mânevî değeri yüksek medeniyetler kurdular.
Geliniz biz de el ele, yeniden bir ilim ve irfan, fikir ve sanat çığırı açalım, çevremize ve tüm insanlığa ışık tutalım. Dergimiz, aydın ve mutlu, yeni ve güçlü bir yarının, semalarda nazlı nazlı dalgalanan bayrağı olsun.
Mahmud Esad Coşan, İlim ve Sanat 1. sayı, 1985
İsmail Kaplan alıntıladı
Allah rahmet eylesin Hocaefendi büyük hizmetler yaptı. büyük bir miras buraktı. şimdi yeni dönemde de bu hizmetler sürüyor. ama keşke şu yayınlar meselesine el atıverse Nureddin Hocaefendi... iskenderpaşa dergisiz kalmasın...