Ey büyük Türk elinin şanlı, asil evladı!
Bil ki sensin sayısız hatıranın tek yâdı...

Memleket sathına gökten henüz inmiş gibisin,
Bir büyük aşk ile her zerreye sinmiş gibisin!

Çünkü nabzındaki ecdadının ulvî kanıdır,
Zulme isyan edecek hamlelerin volkanıdır...

Bin zafer marşını yazmıştı deden al kanla,
Bu sebepten anılır namı, büyük şükranla...

Milletin gönlüne, sevda gibi akmışsan eğer,
Bir değil, nur sesinin tılsımı, bin nesle yeter...

Bu asil gayenin aşkıyla kaçan uykuların,
Köpüren bir beyaz ateş kesilen duyguların,

Alev aldıkça, yanar dağlara dehşet versin,
Attığın her adımın, harikalar göstersin...

İdeal aşkını ruhlarda alevlendirerek,
Koca bir ülkeyi şahlandıracak hamle gerek...

Gayen oldukça bütün ülkeye hâkim kuvvet,
Üç buçuk soysuza asla boyun eğmez millet...

Ruhuyun düşmanı kuvvetleri artık yen de,
Bin fetih hamlesi, timsalini bulsun sende...

Coştururken koca bir ülkeyi heybetli sesin,
Türk’e destan olacak menkıbeler bestelesin...

Bir yanar dağ gibi ruhlarda alevler yansın,
İnanan kitlenin imanı coşup, çalkansın…

Maneviyatına saldırmanın aks-ül-ameli
Yıldırım yağmuru halinde coşup gürlemeli...

Çünkü âtileri aydınlatan ikbal güneşi,
Hürriyet ruhunu şahlandıran imanın işi...

Şu uğursuz gecenin yırt da karanlıklarını,
Görelim ufku güneşler dolu mesud yarını...

Görelim ülkede nur asrının aydınlığını,
Nurlu her neşede, bin bir güneşin yandığını...

Ali Ulvi Kurucu
İslam'ın İlk Emri Oku dergisi, 43. sayı
Şubat 1965