Türk Edebiyatı’nda Metafor Dosyası

586. sayısını metafor dosyasını ayırmış Türk Edebiyatı dergisi. Derginin neredeyse tamamı dosya konusunu içeriyor desek yeridir. İki yazı ve bir söyleşi dışında tüm yazılar metafor üzerine. Özellikle bu konuya merakı olanların arşivlerinde bulunması gereken bir titizlikle hazırlanan dosyadan ben örnek birkaç yazıyı buraya alacağım. Devam Türk Edebiyatı sayı 586’da.

Ziya Avşar- İki Dil Düzeyi Arasında Bir Geçit: Metafor

“Aklî düzlemde bildiğimiz, biriktirdiğimiz, ifade ettiğimiz her şey, bizim gayret ve çabamıza bağlıdır. Bir çalışma, bir araştırma, bir yorumlama süreciyle ilerleyen bu dil, ağır ve ikircikli bir dildir. Diğeri ise gayret ve çabalarımızın bizi ancak belirli bir noktaya ulaştırdığı dil düzeyinin üzerinden kapı açar. Bu kapı hibe kapısıdır. Yani burada manaların sahibi bize, bizim temas etmeye muktedir olmadığımız manaları keşfetmemiz için sebepler yaratır. Ancak bu lütuf ve hibe de birdenbire olmaz. Lütfun devreye girmesi, gayretin belinin bükülmesi bedelidir. Akıl, kendisinin bir maverası olduğunu kavramadan lütuf kapısı açılıp hibe incileri saçılmaz.”

“Metafor, içinde anlam ve imajlar saklayan diğer boyuttaki anlam ve imajları ortaya çıkarmak amacıyla harekete geçen bir anlatım biçimi olduğu için, hedefinde mutlaka örtülü bir anlam vardır. İşte metafor, bu anlamı örten perdeyi kaldırmakla görevli bir ifade biçimi olduğu için, nükteyle de ilişkisi vardır. Daha doğrusu metafor, asimetrik dil düzeyinde yer alan nükte ve muammaların örtülü ve gizli yönlerini keşfetmek gibi bir işlev üstlenir. Tam bu noktada metaforun olmazsa olmaz işlevi olan köprü oluş yönü ortaya çıkar. Bu bağlamda metafor, hedefindeki manalara doğru söz ırmağının iki kıyısından bakan bir kâşife benzer.”