Efendimiz (sav)’in vefatından sonra Arabistan yarımadasının dışına taşan fütuhat politikasının çok kısa bir zaman aralığında çok geniş bir coğrafyaya hükmedilmesini sağlaması, hükümdarlığın sahip olduğu toprakların dünya genelinde ne kadarlık bir alan kapladığını ve İslam’ın hangi bölgelere ulaştırılıp ulaştırılmadığını belirleme mecburiyetine yol açmıştı.
El-Me’mun, Dünya haritasının çizilmesi direktifini veriyor
İlay-ı kelimetullah derdinin sonucu olarak Müslüman coğrafya bilginlerinin hazırlamış oldukları ilkel haritalar bu ihtiyacı bir nebze olsun karşılamıştı. Ancak Halife el-Me’mun’un bu haritaları yetersiz bulup, o zamana kadar çizilenler içerisindeki en doğru dünya haritasının çizilmesini emretmesi, Avrupa-merkezci bilim anlayışının bize unutturduğu bir şaheserin daha oluşturulmasına vesile olacaktı: Halife el-Me’mun’un dünya haritası.
O döneme kadar çizilen haritalar içerisinde en doğru harita
Beytü’l Hikme (Hikmet Evi)’nin açılmasını sağlayıp burada birçok bilim adamına hamilik yapan, Snskritçe ve Grekçe yazılmış önemli metinlerin Arapçaya tercüme faaliyetlerine büyük destek veren, Abbasi hanedanının en önemli şahsiyetlerinden El-Me’mun’un, yukarıda bahsettiğimiz sebepten de öte, Müslümanların günlük ibadetlerinin en önemlisi olan namaz ibadetinin sıhhatli bir şekilde ifası için gerekli ‘istikbal-i kıble’nin doğru tespitine duyulan ihtiyaç sonucunda vermiş olduğu direktifler ölçüsünde o dönem için bir şaheser kabul edilebilecek olan haritası oluşturuldu.
Müslüman coğrafya bilginlerinin aradan geçen yaklaşık iki asırlık dönem sürecinde bu alanda (coğrafya) gerek tercümeler yoluyla gerekse de seyyahlar vasıtasıyla edinmiş olduğu ilmî zenginliği bize gösteren bu harita, uzun yıllar boyunca çizilmiş en gerçekçi (doğru) dünya haritası olma özelliğini korumuştur.
Müslümanlar 9.yüzyılda Japon adalarından bile haberdardılar
Akdeniz’i, Karadeniz’i, Hint Denizi’ni, Doğu Afrika kıyılarını ve çok daha ilginci Batılıların uzun zaman sonra varlıklarından haberdar oldukları Japon adalarını belirten Müslümanların coğrafya konusundaki üstün bilgisini bizlere sunan halife el-Me’mun’un haritası, Batı merkezli bilim anlayışı sonucunda varlığından ne yazık ki yakın zamanda haberdar olduğumuz, güzel abilerimizin haritacılık dünyasına sunmuş olduğu bir mirastır.
Haydi Gülhane’ye, dünya haritasını ziyarete…
Kurulmasında Fuat Sezgin’in büyük katkısının bulunduğu, İstanbul Gülhane Parkı’ndaki İslam Bilim ve Teknoloji Müzesi’nin girişinde kopyası ile bizi karşılayan bu harita, geçmişte yaşamış güzel abilerimizin bilimsel anlamda yapmış oldukları çalışmaları bizlere hatırlatması bakımından en azından bir ziyaret edilmeye değer. Değmez mi?..
Berkehan Kıran bilim çalışmalarını hatırlatmaya devam ediyor