2010 yılında hizmete giren ve kurulduğu günden itibaren “Âlemlere Rahmet” olarak gönderilen Hz. Peygamber (sas)’in daha iyi anlaşılması, tanınması, kavranması adına çalışmalarını aralıksız sürdüren Siyer Vakfı’nın, Hz. Peygamber  (sas)’e ithaf ettiği ve gelenekselleştirdiği Âlemlere Rahmet Uluslararası Kısa Film Yarışması’nın dördüncüsü Haliç Kongre Merkezi’nde gerçekleştirdi. 175 film ve 164 senaryo olmak üzere 339 eserin katılımı oldu.

Metin Çakar’ın Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başlayan programı Cemil Nazlı sundu. Siyer Vakfı Başkanı Mehmet Kaya, açılış konuşmasında vakıf olarak yaptıkları çalışmalarla ilgili bilgi verdi. Alemlere Rahmet Uluslararası Kısa Film Yarışması'nın amacı ve hedefleri ve 4. yıl ile ilgili çalışmalar hakkında bilgi veren Kaya, sözlerini söyle sürdürdü: "Hz. Peygamber’in (sas) daha iyi tanınması, anlaşılması ve kutlu mesajlarının sinema diliyle de bugünün dünyasına taşınması gayesi ile 2014 yılında başlattığımız Alemlere Rahmet Kısa Film Yarışmamız her geçen sene çıtasını yükselterek devam ediyor.

Sinemaya İslami bir bakış kazandırmak, Müslümanca düşünen ve hareket eden yönetmen, senarist, eleştirmenlerin sayılarının artması gayesiyle kurduğumuz Hassan b. Sabit Sinema Akademimiz bu sene de yönetmenlik, senaryo yazarlığı, kurgu montaj atölyeleri ile eğitime devam edecek."

Yıldırım’ın konuşmasının ardından, sayın Numan Kurtulmuş sahneye davet edildi. Yarışmaya desteklerinden dolayı Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş’a Siyer Vakfı Başkanı Mehmet Kaya tarafından plaket takdim edildi.

Kurtulmuş, konuşmalarında şunları aktardı: "Bu güzel gecede bizleri bir araya getiren Allah'a hamdolsun. Güzel bir proje, 4 yıldır takip ettiğim bir proje. İnsanın yaşadığı her yerde maruf bir proje olur.

Sizinle iki konuyu paylaşmak isterim:

1. Esas itibariyle bu topraklarda son iki asırdır devam eden mücadelemizin ana ekseni mili kültürel bağımsızlık mücadelesidir. Ne yazık ki en azından iki asırdır mücadelemizin mazereti olarak kendi köklerimize olan bağlılığı olarak görülmüştür. Kişiler değişmiştir, gündemler değişmiştir ama mücadelenin ana miğferi hiç değişmemiştir. Köklerimizle yeniden buluşmak, medeniyetimizi bugünün anlayışıyla yeniden oluşturmak bu yüzden sanatın her alanına önem vermek ve bunu bir araç olarak kullanmak zorundayız. Eğer yetkinliğimizi bu alanlarda ortaya koyamazsak ekonomik olarak da yetkinliğimizi ortaya koyamayız. İslam ülkelerine baktığımızda o kadar çok petrolleri olmasına rağmen ekonomik bağımsızlıklarını elde edememesinin sebebi kendi milli, kültürel etkenleri ortaya koyamamalarıdır.

2. Yarışmasının konusudur. Hz. Peygamberi sevmek sadece kuru bir sözden ibaret değildir. Peygamberi sevmek Onun hayatını örnek almakla mümkündür. Hayatımızın onun hayatıyla anlamlandırmakla mümkündür. Hz. Peygamber sadece kitaplara hapsedilen bir şahsiyet olarak anlatılamaz. Efendimizin(sas) kimliğiyle hayatın içerisinde göstermek zorundayız. Aile reisi olarak, sanata karşı iltifatını göstererek, savaş stratejisini göstererek, uluslararası bir sistemde adil bir sistemi oluşturan bir lider olarak göstermemiz gerekiyor. Onu yaşayan kuran olarak yeni nesillerle akatarmak gerekiyor. Bunu sadece sözlerle değil, sinemayla da aktarmak gerekiyor."

Alemlere Rahmet Uluslararası Kısa Film Yarışmasının ödül törenlerinin bir geleneği bu yıl da devam etti. Bu yılın onur konuğu Filistin mücadelesinin sembolü “Hanzala” karakterinin babası Naci el-Ali. Naci el-Ali adına hazırlanan tanıtım filminin ardından onuruna verilen plaketi almak üzere Filistin Büyükelçisi Faed Mustafa sahneye davet edildi. Büyükelçi konuşmasında şunları söyledi: "Naci el Ali'yi ödüllendirmekle bütün bir Filistin'i ödüllendirdiğinizi düşünüyorum. Bu Filistinli sanatkâr Filistin'in çektiği zulmü tüm dünyaya aktarmaya çalışmıştır. 30 yıl önce hayatını kaybeden sanatkarı halen arıyoruz. Kendisi her ne kadar 30 yıl önce vefat etse de halen aramızda sırtını dönmüş Hanzala karakteri ile yaşıyor. Naci el Ali büyük bir kahraman, büyük bir devrimcidir. Devrimci olmak illa elinde bir silah olmak değildir. Bir sanatkarın elindeki fırça, bir yazarın elindeki kalem olması bir devrimciliktir. Bu hedef gerçekleşene kadar da bu devrimcilik devam edecektir. Sevgili kardeşlerim biz bu programı yapıyoruz ama İsrail şuna halen zulmüne devam ediyor. Diğer bir saldırı da Amerikan cephesinden geliyor. Kudüs'le ilgili olan karar bunun tek bir yönüdür, nihai yönü değildir. Burada çok tehlikeli bir proje var. Bunun arkasında Amerika var. Biz onlara karşı şu cevabı veriyoruz: Hayır. Etraftaki herkes beyaz bayrak çekse de biz Filistinliler olarak beyaz bayrak çekmeyeceğiz. Biz Filistin halkı olarak Filistin davamızdan; Kudüs'ü, Mescidi Aksayı savunmaktan kesinlikle geri durmayacağız. Bu toprakları kıyamete kadar savunmaya devam ediyoruz. Size tekrardan teşekkür ediyorum."

Birincilik ödülü "12 Saat" kısa filmine

Konuşmaların ardından bu sene 30’a yakın ülkeden yarışmaya katılan senaryo, animasyon ve kısa film dalında toplam 339 eser arasından finalist olan 20 eser sahibi senarist ve yönetmen sahneye davet edilerek kendilerine gösterdikleri başarı ve emekleri için verilen plaketlerinin takdiminin ardından ödül törenine geçildi.

Yarışmanın senaryo kategorisinde teşvik ödülü, “Zilli Top” isimli senaryosu ile Sema Nur Bektaş’a; üçüncülük ödülü “Rüya” isimli senaryosu ile Abdurrahman Badece’ye; ikincilik ödülü “Can Kuşu” isimli senaryosu ile Abdullah Şahin’e verildi.

Bu sene ilk defa açılan kategorilerden animasyon özel ödülünü “İlkbahar, Yaz, Sonbahar, Kış... ve İlkbahar” isimli filmi ile Hamza Uysal kazandı. Yarışmanın Siyer Vakfı Özel Ödülünü “Kum” adlı kısa filmiyle yönetmen Akif Karaosmanoğlu kazandı.

Yarışmanın Jüri Özel Ödülünü “Bakıt” adlı kısa filmiyle Kırgızistan’dan katılan Yönetmen Meerim Dogdurbekova aldı. Yarışmanın Mansiyon Ödülünü “Yönetmen&Öğretmen” adlı kısa filmiyle Yönetmen Ömer Dişbudak aldı. Yarışmanın Sponsorluk Özel Ödülünü “Sinema Aşığı” adlı kısa filmiyle Yönetmen Askar Nurakun Uulu aldı. 

Yarışmada 3.'lük ödülüne layık görülen kısa film, yönetmenliğini Saltanat Zarnaeva’nın yaptığı “Ev” oldu. Yarışmanın 2.lik Ödülünü “Derin” adlı kısa filmiyle Kazak Yönetmen Rakymzhan Kaldykoz aldı. Yönetmen Ercan Selim Öngöz’ün “12 Saat” isimli kısa filmi ise bu yılın birincilik ödülüne layık görüldü. Öngöz, ödülünü Siyer Vakfı Kurucusu Sayın Muhammed Emin Yıldırım’ın elinden aldı.

Muhammed Emin Yıldırım konuşmasında şunları söyledi: "Gönül arzuluyor ki daha da güzelleri olsun. Nolur bu işe daha çok önem verin. Senaryolarla filmlerle daha farklı bir biçimde destek olun. Gelecek sene temayı biraz daha daraltmak istiyoruz. Buradan da ilan edeceğim. İslam toplumunun temel bir problemi var. İstiyoruz ki bu problemi Peygamberimizden (sas) aldığımız ilhamla gündem edelim. Bu sorunu aşma adına bu mecal olalım. Bir sonraki yılımızın teması "Kardeşlik" olacak inşallah. Kardeşliği gündeme alma adına gayretiniz daim olsun. Şimdiden bunu tebrik ediyorum."