Peygamberimizin vefat ettiği yaşta vefat etmişti. 63 yıllık yaşantısında, milletimiz için önemli bir şair olmasının ötesinde, mebus, pehlivan, hafız, veteriner, mütefekkir, dava ve inanç adamıydı aynı zamanda. Aile babası olan iyi bir Müslüman’dı.
Bu kadar sıfatı taşıyan bir kişi nasıl olur da “Sessiz Yaşadım” der? Çünkü kırgındı, üzgündü... Kırdılar onu, üzdüler...
Gönüllü sürgüne gitti diyorlar Mısır’a. Yalan. Çok sevdiği İstanbul’u, Anadolu toprağını bırakıp Mısır’a gitmesi tümüyle zorunluluktu. İstiklal şairi Mısır'dan gönderdiği mektuplarda vatan sevgisine dikkat çekip, gidişinin gerekçesini dostlarından Şefik Kolaylı'ya gönderdiği mektupta "Arkamda hafiye gezdiriyorlar. Ben, vatanını satmış ve memlekete ihanet etmiş adamlar gibi muamele
görmeye tahammül edemiyorum. İşte, bundan dolayı gidiyorum" sözleriyle açıklamıştı.
‘Bir Hilal Uğruna’ geçen bir ömrü, bir yıla sığdıramadık(!)
Birçok kültür sanat insanının hakkıyla değerlendirilemediğini düşündüğü “2011 Mehmet Akif Yılı” etkinlikleri istenildiği düzeyde değildi. Maalesef kalıcı ve nitelikli programlar yapılamadı.
Mehmet Akif Ersoy hakkında şahsi çabaları olan birkaç kişi dışında hükümet ve ilgili kurumlar Mehmet Akif Yılı’nı teğet geçtiler maalesef.
Birkaç iyi adam dışında...
Mehmet Doğan, Mehmet Rüyan Soydan, Yusuf Çağlar, Ömer Faruk Şerifoğlu ve sizin de tahmin edebileceğiniz 4-5 isim daha..
Birkaç iyi işten biri...
Bir Mehmet Akif Ersoy koleksiyoneri olan Mehmet Rüyan Soydan ile Zaman Kitap Editörü Yusuf Çağlar’ın özel arşiv ve koleksiyonlarından alınan çok sayıda orijinal belge ve objelerin yer aldığı 'Vefatının 75. Yılında Mehmet Âkif Ersoy Sergisi', hem Ankara’da hem de İstanbul’da açıldı.
Sergi, 1–13 Aralık tarihleri arasında Ankara Resim ve Heykel Müzesi'nde, 17-31 Aralık arasında İstanbul Fatih Ali Emiri Kültür Merkezi'nde Mehmet Akif dostlarını ağırladı.
Son günü gittiğim sergide, hem serginin hazırlanışı hem de sergiye olan ilgiyi çok beğendim. Genciyle yaşlısıyla sergiye katılım beni çok sevindirdi. Sergiye gelen çocuklara Mehmet Akif’i heyecanla ve hislenerek anlatan görevli olduğunu düşündüğüm genç bayanın ilgi ve alakadarlığı bile serginin ne kadar kıymetli bir amaca hizmet ettiğini anlatmış oldu.
Genç bayanın tabloların önünde Asım’ın Nesli’ni çocuklara anlatımını ve çocukların ilgiyle ve merakla takip etmeleri, zannediyorum Üstadı duygulandırıp bir şiir yazmasına sebep olabilirdi.
Sergide neler vardı?
Küratörlüğünü Ömer Faruk Şerifoğlu’nun, danışmanlığını ise Prof. Dr. İsmail Kara ve Beşir Ayvazoğlu'nun yaptığı sergide, aile fotoğraflarından mektuplarına, kitaplarının imzalı nüshalarından hakkında kaleme alınan yazılara, el yazısı notlarından İstiklal Marşı'nın taş plaklarına kadar Âkif'le ilgili pek çok orijinal belge bir araya getirilmiş.
Mehmet Akif’in az bilinen fotoğraflarından, köstekli saatine kadar birçok belge ve objeye yer verilen serginin bir bölümünde ise İstiklal Marşı’nın farklı bestelerini de kulaklıkla dinleme imkânı vardı.
Belki sergiye Mehmet Akif Ersoy hakkında Türkçe olarak yayınlanmış kitaplardan oluşan bir bölüm eklenebilirdi. Sadece Zeytinburnu Belediyesi’nin hazırladığı “Sessiz Yaşadım” adlı kitapla, Kültür A.Ş.’nin bastığı İstiklal Şairimiz Mehmet Akif Ersoy adlı kitaplar bulunmaktaydı.
Bir alkış da Türk Telekom’a
Sergi salonunda katılımcıların ücretsiz olarak temin edebildiği 20 sayfalık küçük bir broşür hazırlanmış olsa da, bu genişlikte bir sergi, yer verilen ve sergilen belge ve objelerin görsellerinin de yer aldığı, dipnotlarında açıklayıcı bilgilerin de yer verildiği bir “sergi kataloğu”nu hak ediyormuş.
Burada kutlanması gereken bir kurum var, o da Türk Telekom. Sergi, Türk Telekom’un sponsorluğunda hazırlanmış. Sergi salonunda bir panoda da yer verilen şu cümleler darısı diğer kuruluşlarımıza dedirtecek cinsten: “Mehmet Akif Ersoy, Osmanlı’nın son, Cumhuriyet’in ilk dönemlerini anlamak için okunması, vakıf olunması gereken üstatlardan biridir. Fakat ‘sadece bir dönemin şairi’ değildir. Bu milletin sesi olmayı başarmış ‘Milli Şair’; bir fikir, düşünce ve inanç adamıdır.” K.Gökhan Bozkurt - Türk Telekom CEO-Genel Müdür
Safahat artık internette
Haberin sonunda son bir haber daha aktaralım. Geçenlerde Türkiye Yazarlar Birliği’nden gelen bir mailde uzun zamandır hazırlıkları devam eden Safahat'ı elektronik ortama aktarma çalışmalarının tamamlandığı haber verildi. Mehmet Âkif Ersoy Araştırmaları Merkezi, İstiklâl Şairimiz Mehmet Âkif Ersoy'un âbidevî eseri Safahat'ı, www.mehmetakifarastirmalari.com sitesinde tam metin olarak hizmete sunmuş. Böylece 7 kitaptan oluşan Safahat'ın tamamına internet ortamında ulaşabilir hale gelmiş.
Hayırlı olsun inşallah…
Muhammet Furkan Gümüş haber verdi
Mehmet Akif Sergisini fotogaleriden görmek için tıklayınız.