Bugünün çocuklarına dünün metod ve risaleleri ile eğitim sunmak “eski kafalılık” olarak yorumlanır çoğu zaman. Ama hakikatte bu böyle midir? Edep, terbiye, ahlak dediğimiz mefhumlar şartlara, zamana göre değişiklik arz eder mi? Elbette ki insan değişir ama temel ahlaki kıstaslar değişmez. Bunun değişmediğini/değişmeyeceğini henüz yeni yayınlanmış bir risalede görebiliriz. Adı “Terbiyetü’l-Etfal Risalesi”. İstanbul’da, 10 Ağustos 1868 yılında yayınlanmış. Asli görevi mühendis olan ve Osmanlı’da ordunun muhtelif kademelerinde de müfettiş olarak görev yapan Edhem İbrahim Paşa’nın bu küçük risalesi, “Çocuklara Hayat Bilgisi” (Büyüyen Ay Yayınları, 2014, 160 s.) adıyla ve İlknur Kirenci çevirisiyle yayınlandı. Büyüyen Ay Yayınları’nın ilk çocuk risalesi olması hasebiyle de kıymetli bir eser olduğunun da altını çizmek gerekiyor.
Risalede neler var?
Evvela Edhem İbrahim Paşa, bu risaleyi çocukların eğitim ve öğretimi için kaleme aldığını söyler ama eğitim ve öğretim ifadesi içine sadece bizim bildiğimiz türden konular girmez. Yayınlandığı dönem itibariyle çocuk terbiyesinde tek eser olan kitapta; çocukların ahlaki ve ruhi gelişimi, vücut ve vücuttaki organların bakımı, bazı tarihi ve coğrafi olaylar ve bütün bunların insanlık ve medeniyetçe bilinmesi gerekenler hikâye ve nasihatler eşliğinde aktarılmış. Yayınevi ise, kitabı ayrıcalıklı kılan iki hususu zikrediyor. Birincisi, çocukların kendinden başlayarak çevrelerine ve hayatını dolduracak şeylere ilişkin duyarlılık geliştirmesi; ikincisi ise, kitabın üslup ve anlatımı itibariyle çocuk dilini yakalamış olması… Kitap zaten Gazali’nin “Ey Oğul” isimli risalesi kıvamında. Okurken çocuk duyarlılığının kesinlikle dikkate alındığını ama söylenen ve dile getirilen temel ahlaki esasların, hemen herkesi kuşattığını söyleyebiliriz. Yani önce anne baba olarak okuyanları terbiye eden risale, sonrasında çocukların da dünyalarında büyük bir yer açacaktır.
Toplam 30 seanslık bir eğitim
Edhem İbrahim Paşa, 25 ders, giriş yazısı, sonuç yazısı ve oğlu İsmail Bey’in okumasına tahsis edilmiş beş ders ile 30 derste nihayet bulan bir eğitim kitabı hazırlamıştır. Şimdiki tabirle, 30 seansta işi tamamlamış ve mekteplerde okutulmak üzere bastırıp yayımlamıştır. Mısır’da uzun yıllar vazifeli iken göz hastalığına yakalanan ve tedavi için İngiltere, Fransa, İtalya, İsviçre gibi bazı Avrupa ülkelerini dolaşan Paşa, kitapta örneklerinin bir kısmını bu ülkelerden seçmiştir. Kitabın sayfaları arasında dolaşırken, geçmişe hep tedahülden kalkmış mal ya da eser gibi bakanlara inat, “Çocuklar için yazılacak bir risale böyle olmalı!” demek geliyor içinizden. İşte kitaptan altı çizili birkaç öğüt:
Deve gibi âli ol. Dostuna baş eğ, düşmanına karşı dur.
Bir şeyi görüp, aldanıp, hindi gibi kabarma. Kibir yani büyüklenme kötü ahlak olduğundan, sakın sen kibirlenme.
Ey oğul hafif yemek yiyenin ve perhiz usulüne gidenin zihni açık ve aklı tam olur. Çoğu hastalıklar çok yemek yemekten gelir. “İlaçların başı perhizdir.” diye buyrulmuştur. Bunun hikmeti çoktur.
Ne mutlu o çocuğa ki, çocukluk günlerini boş yere geçirmeyip ilim ve fen öğrenimi yapmış ola. Kart ağaç eğilmez; taze fidan istediğin yana döner. Gençlik vakti geçtikten sonra, ne kadar nedamet gelse de faide vermez.
Kâmil Büyüker, “Çocuklara Hayat Bilgisi” kitabına temas etti